Kardeşliğin en fazla hissedilmesi gereken günleri yaşıyoruz. Hayat şartlarının en ağır şekilde devam ettiği bu günler, sıcak ve samimi bir ortamın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. İşte tam bu zamanlarda insanlarla her türlü nimeti paylaşmak gerekir. Sözlerle bir çok şeyin ifade edildiği zamanlar değil, yaşanarak insanlığın test edildiği zamanların içerisindeyiz. Burada söz değil icraat gereklidir. Bir yoksulun kapısını aralayıp sıcak bir ortamın oluşmasını sağlamanın, önüne bir tas sıcak çorba koymanın zamanıdır. Ağır hayat şartlarında onların var olan sıkıntılarını gidermek insanlık adına yapılacak en büyük hizmetlerdendir. Böyle zamanlarda devletin elinin uzanamadığı yerleri ve boşlukları bularak oraları doldurmanın tam zamanıdır. Sıcak bir nefes, tatlı bir gülümseme, "en kötü günlerinizde yanınızdayız" mesajı insanlık adına sevindirici olaylardır.

İşte tam bu günlerde İslam coğrafyası bizden bu hassasiyeti beklemektedir. Dualarımızla, imkanlarımızla mazlumların yanında olma zamanıdır. Hiç tereddüt etmeden...

Sosyal hayatın temelini oluşturmalıdır yardımlaşma. Hem dinimiz, hem geleneklerimiz bu anlamda yardımsever milletimizi hassas davranmaya sevk etmiştir. Devlet eli ile yapılan yardımlara destek verilmektedir. Ancak, kimi insanlar kendi hallerini dışarıya arz etmek istemezler. Var olan şartlarda hayatlarını devam ettirmeyi sürdürürler. Komşuluk, halden anlama, dostluk, yakınlık gibi kavramlar burada devreye girmelidir. Sıkıntılı olan insanları rencide etmeden, gerekirse yardımın kaynağının kendileri bile olduğunu fark ettirmeden muhtaç insanların yanında olmak, onlara destek vermek zamanıdır. İşte insanlık adına yapılacak en büyük hizmettir. Bu tür ilişkilerdir insanları birbirine bağlayan, kaynaştıran, yakınlaştıran hadiselerdir.

Kimi zaman bir tebessümün bile ne kadar önemli olduğundan söz eder, Önderimiz, peygamberimiz...

Bugün toplumumuzda alabildiğine bir duyarsızlık ve neme lazımcılık almış başını gidiyor. Herkes, her şeyden şikayetçidir. Yanımızda olan onlarca hadiseye duyarsız kalırsak, yaşanan onca olumsuz hadiseye seyirci olarak bakarsak, sosyal olayların hiçbirinin içerisinde bulunmaz isek, otobüste bir gencin bir yaşlıya yer verilmemesinden şikayetçi olmaya ne kadar hakkımız vardır? Kişisel olarak bu tür davranışlarımızı sorgulamamız gerekmez mi? Ne ekersek, onu biçeriz...

Etrafımızdaki dostluğu geliştirecek, yardımlaşmayı hayata geçirecek, komşuluğu kuvvetlendirecek, birbirimizi anlamaya sebep olacak o kadar çok şey vardır ki; biz bunların hiçbirisinde olmaz isek sosyal hayatın arızalarından şikayetçi olmaya ne kadar hakkımız vardır? Borç para istemenin bile suç sayıldığı anları yaşıyoruz. Onun karşısında sahtekarlığın zirve yaptığı anlar.

Kimi insanlar yaptıkları iyilikleri ise, insanların başına kalkar duruma gelmişlerdir. Böyle bir yapılan yardım, iyilik, hayırlı bir iş olmaktan çıkar. Bu konuda da Peygamberimiz gereken uyarıyı yapmıştır. Kimi insanlar ise bu davranış biçimini tefecilik olarak yorumlarlar. Yaptığınız iyiliğin karşılığını Allah'tan beklemek en doğru davranıştır.

Yaşanan bu hayat şartları bazı şeylerin tekrar yaşanabilmesi için vesile olabilir. Bizim kaybettiğimiz bir çok hasletin tekrar hayat bulmasına sebep olabilir. Özlediğimiz veya eskilerde yaşadığımız sıcak ve samimi ortamların hazzını duymamıza ve o ortamların oluşmasına katkı sağlamanız gerekir. Çok şey istemiyoruz, biraz daha dikkat, biraz daha kendimizi eleştirme, biraz daha sosyal hayatın içerisine girme, biraz daha "ben, ben değil biz, biz" kavramını algılama.

Toplumda kardeşliğin temellerinin yeniden hayat bulmasına sebep olabilir. Bu güzel davranış, toplumun şekillenmesine yardımcı olacaktır.

Hadi en yakınınızdaki böyle zor şartları yaşayan insanımızın kapısını çalın. Orada sizi sımsıcak, samimi, içten bir çift göz bekliyor. Elinizde götüreceğiniz bir çikolata bile küçücük beyinlere mermer yazılarla yazılacağınız anı bekliyor. Biraz daha sıcaklık, biraz daha yardımlaşma ve böyle olayların yaşanması ile gelen mutluluk. Daha ne istersiniz, insanlığımız tazelenecek.

Şimdi yardım zamanı. Bakın üniversiteler ve okullar yeni öğretim yıllarına başlıyor. Bu tür yardıma, desteğe muhtaç milyonlar bizleri bekliyor. İster vakıf ve dernekler aracılığı ile, ister şahsi katkılarımızla bu tür yardıma muhtaç olan insanların yanında olalım. Onlara omuz verelim. Kardeşlik duygularımız gelişsin, perçinlensin...

Haydi hayırda yarışmaya...