Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Diyarbakır'da kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran soruşturmasına ilişkin bir televizyon programında açıklamalarda bulundu. 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, 21 Ağustos'ta Narin Güran'ın merkez Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde kaybolmasına ilişkin başlatılan soruşturma sürüyor.

AMCA TUTUKLANDI

Gözaltına alınan Tavşantepe Köyü Muhtarı ve aynı zamanda Narin Güran'ın amcası olan S.G, jandarmadaki işlemlerinin ardından Diyarbakır Adliyesi'ne sevk edildi. Savcılıkta ifade işlemleri tamamlanan zanlı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Adalet Bakanı Tunç tutuklanma kararının 'tedbir' nedeniyle verildiğini açıklayarak; yargıda 'kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' şüphesinin olduğunu hatırlattı.

"EN İNCE AYRINTIYA KADAR ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Bakan Tunç'un açıklamaları şu şekilde;

İsrail askerlerince katledilen Ayşenur Ezgi Eygi'nin  son sözleri İsrail askerlerince katledilen Ayşenur Ezgi Eygi'nin son sözleri

"Deliller toplandı, ifadeler alınıyor. Tutuklama kararı bir tedbirdi. Kasten öldürme şüphesi de var yargıda. Kişiyi hürriyetinden şüphesi de var. Usuli bir hata söz konusu değil. Olayda başka bir tutuklu yok. İfadesi alınanlar var. Abisiyle ilgili vücudundaki izlerle ilgili bir inceleme yapıldı. Birinin kendisine ait olduğu tespit edildi ama diğerinin kime ait olduğu tespit edilemedi. En ince ayrıntıya kadar ulaşmaya çalışıyoruz."

BAKAN TUNÇ'TAN ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ

Bakan Tunç, canlı yayında yaptığı açıklamalarda; CHP'nin AK Parti seçmenine ve Cumhurbaşkanı'na hakaret eden Dilruba Kayserilioğlu'nu onur konuğu olarak bir programa davet etmesine ilişkin konuştu.

Tunç, "Düşünce özgürlüğünün tamamen yanındayız ama düşünce ve ifade özgürlüğünün de bir sınır var. Bu sadece bizim kanunlarımızda olan bir sınırlama değil. Anayasamızın 26. maddesinde olduğu gibi. Aynı sınırlamalar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde de vardır. Eğer siz bir başkasına hakaret ediyorsanız TCK'da ceza ile karşılaşırsınız. Şahıs serbest bırakıldı. Yargılama devam ederken 'bu kişi suç işlemiştir' dememiz doğru değil. Sözlerin kabul edilemez olduğunu sosyal medya hesabımdan paylaştım. Cumhurbaşkanımıza söyledikleri kabul edemez. Sayın Özel'in o şahsa methiye dizdiğini gördük. Soruşturması yargılaması devam eden bir kişiyi yanınıza oturtup o sözlerini takdire maruz görüyorsanız siz bu suçların çoğalmasını istiyorsunuz demektir. Özgür Özel'in kendi adına bir talihsizliktir." ifadelerini kullandı.

(Dilara Çiçek olayı)

Öte yandan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Dilara Çiçek adlı öğrencinin Dünya Diş hekimliği Kongresi'nde görev almak için yaptığı başvurunun, başörtüsü gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin "Konuya ilişkin hemen soruşturma başlatıldı. Bunun bir yıldan 3 yıla kadar yaptırımı vardır. Kamuoyuna bunu açıklaması bir ihbar niteliğindir. Soruşturmada gözaltı kararı verildi, ifadeler alındı. Soruşturma devam ediyor. Olayın takipçisiyiz. Bunlar eski Türkiye manzaraları... Türkiye vesayetçi yapıdan kurtuldu. TCK'da yaptırımı olan bir suç tipidir. Dolayısıyla yargının kayıtsız kalması söz konusu olamaz." dedi.