Endoktrinasyon, doktrin (öğreti) kelimesinden türemiştir. Kelime anlamı "endoktrine etme"dir. Belli bir doktrinin mutlak bir doğruymuşçasına, dogmatik şekilde ve eleştirel düşüncenin varolmadığı bir ortamda telkin veya dikte edilmesi manasına gelir.

Bu alıntıyı, Mustafa Merter tarafından kaleme alınmış "Hekatonla Son Tango-Aileyi İfsad Etme ve İnsanlığı Yeniden Yapılandırma Küresel Projesi'nin Bir Meta-Analizi" isimli eserin 250.sayfasındaki dip nottan yaptım.

İçine düşürüldüğümüz çok katmanlı tuzağın dört başı mamur bir ifşası olması hasebiyle, dert sahibi her kişinin okuması gereken bir eser olduğunu ilan etmek boynumun borcudur. Sadece tespit ile kalmayıp çareleri ve atılacak adımları içermesi sebebiyle, tutulduğumuz gaflet fırtınasına da ket vurmanın mümkünlüğünü haykıran bir eser ortaya koyduğu için Mustafa Merter'i haddim olmayarak tebrik ederim.

Evet! Göstere göstere endoktrine ediliyoruz. Eskisi olmayanın yenisi olmaz derler. Kadim haslet, kurum ve işleyişlerimizi; altımızdan halı çeker gibi almalarını seyrederken illaki bir yerde uyanacağız. Daha geç olmadan gaflet gömleğini yırtmak için neler yapmamız gerektiğini biliyoruz aslında...

Evvela herşeyi olması gerektiği yere koymalı... Manipüle edilmiş ve telkin arazıyla pusulası şaşırtılmış havsalamızı fıtrat ayarlarıyla uyumlu hale getirmeli!

Merhamet, muhabbet ve otorite sütunları üzerinde yükselen kadim terbiye usul ve erkânını yeniden işler hale getirmeli!

Kargalar tarafından kuşatılmış semamızı turnaların emrine vermeli... Gözden gönüle uzanan kutlu yolu mayınlayan bilimum ekran ifsadını bertaraf etmeli! Salt hakikat ve iyilik azık olarak yetmeli!

Fransa'da Olimpiyat açılışında yaşanan rezillikler artık aleni meydan okumanın... Aslında tehdit etmenin daniskası... Ve hiçbir şey tesadüfi değil! Kitapta ifşa edilen şebekenin sobelendiği bir hadise olarak görülmeli Olimpiyat açılış hikayesi... Tıpkı vaktiyle bir tünel açılış töreninde olduğu gibi...

Unutmadan, Olimpiyat açılışının yağmurla yıkanması da bir hikmet saklıyor bağrında...

Arvasi Hazretlerinin dediği gibi:"Hiçbir amelime güvenmiyorum lakin Allah'ın düşmanlarına düşmanlığım var." anlayışıyla tutarlı ve somut bir "hayır!" nidasının sahibi olmakla başlamalı... Suskunluk pasif tasdik demektir ki; iki dünyada da hayır getirmez. Maazallah!

Birbiriyle dolaylı da olsa bağlantı içeren bir konuda, son günlerde çokça konuşulan yabancı okullar meselesinin ne manaya geldiği/gelebileceği hususunda, fikir sahibi olmak için Doç. Dr. Necmettin Tozlu tarafından yazılan ve Akçağ Yayınları tarafından basılan "Kültür ve Eğitim Tarihimizde Yabancı Okullar" isimli eseri de hararetle tavsiye ederek bağlayalım sözü...

Ne kadar organize olursa olsun kötülük galebe çalamaz Allah'ın izniyle... Biz yapmamız gerekene odaklanalım. Mevla neylerse güzel eyler zira...