Şeytan algı yönetimi ustasıdır. Sihir, büyü, derken o bu gün, daha çağdaş, modern, bilimsel , gerçekçi yöntemlerle geliyor. DeepFake, İllizyon, ipnoz, Artırılmış Sanal Gerçeklik ve Blue Beam ve benzeri yöntemlerle, basını, bilim adamlarını, toplum mühendislerini, eğitimcileri, Sivil toplumu, Media’yı, kanaat önderlerini, yaşam koçlarını, Psikologları, NLP’cileri, Transandantal meditasyoncuları, BioRezonans yöntemlerini kullanarak, bilinen Hacker’lerin yanına bir de BioHacker’leri ekleyerek, Hakikati perdelemek için geliyorlar.

Siyaset ve sermaye çevreleri, bir takım cemaatler media üzerinden kitleleri güdülemek için insanların algılarını yöneterek kendilerine bağlıyorlardı. Bir kez medyum haline getirdiniz mi, ötekiler için bunların akıllarını ele geçirmek artık çok kolay olacaktı, öyle yaptılar ve başardılar. Eğer başarı dedikleri buysa.. Oysa kazandıkları sonuçta ateşten ve pişmanlıktan başka bir şey değil. Aslında Şeytanın en usta olduğu iş bu algı yönetimidir. İnsanlar gerçek peygamberlere değil, sahtelerine daha kolay inanıyorlar. Bedel ödemeden, çabalamadan, risk almadan, kolay yoldan kazanmak, Şeytan ve onun dostları size bunu vadediyor.

Ayette ne deniyordu: “Yahudiler ve Hristiyanlar; “Biz Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz” dediler. De ki: “Öyleyse Allah sizi niçin günahlarınız yüzünden cezalandırıp duruyor? Doğrusu siz de O’nun yarattığı sıradan insanlarsınız.” O, dilediğini bağışlar, dilediğine de azab eder. Göklerin, yerin ve aralarında bulunan her şeyin mülkiyeti ve hâkimiyeti Allah’ındır. Sonunda dönüş de ancak O’nadır”. (Maide 18). Peki sonuçta ne oldu. İnsanların çoğu o yalancı peygamberlere inandı. Hz. Zekeriya’yı şehid etmediler mi, Hz. İsa’yı öldürmeye kalkmadılar mı. Hz. Yeremya’yı hapse atmadılar mı? Din ve devlet büyüklerini İlah ve Rab edinmek onlara daha kolay geldi. Bugün de öyle değil mi?

Şimdi “Project Blue Beam” ile geliyorlar. Bize 2. Yeni bir Mavi Vatan, Mavi gelecek vadedecekler. Şamanlar Mavi gökten süzülerek gelecek GÖK TANRI’yı müjdeliyor. Hz. Musa denizi yarıp gelmişti, şimdi kurtarcılarımız gökten inecek. Daha önce Atlantis’i kuran Anunaki’ler geliyor. Reptilyan’lar, Dragonlar geliyor.!? Yeni Modern bilimsel Mitolojik çağa hoş geldiniz. Avatarlar dünyasına hoşgeldiniz!?

Bu “BlueBeam projesi” ile, artık gökten Mesihi de indirler, Mesihi de. Uzaylılar saldırdı diye yakıp yıkabilirler de. Uzaylılar bir adayı ya da bölgeyi işgal de etti derler.  Artık biliyorsunuz, Klonlama yöntemi ile KLONOİD dedikleri insanımsı hayvanlar da üretebiliyorlar artık. Ya da Hayvanımsı insanlar da mümkün. Zaten NESNELERARASI İLETİŞİM üzerinden TransHumanizm Projesi ile kafasına NEURALİNK Chip’i takılan İnsan da, Maymun da, ya da herhangi b ir hayvan entegre oldukları bilgisayarda eşitlenebilecekler.

Adına SİBORG denilen YENİ NESİL İNSAN, Din, ahlak, gelenek ve biyolojik cinsiyetinden bağımsız BİREY’lerden oluşacak. Şeytan kendine kul ya da ümmet yapacağı, kendinin kutsanacağı, İLAH ve RAB konumuna yükseltecek bir toplum yaratmak(!?) istiyor. Bu emele hizmet edecek Siyasiler de onların yeryüzündeki HALİFELERİ olacak. Bunun için “totaliter bir dünya hükümeti” kurmak istiyorlar. “GlobalReset” bunun için var.  Bill Gates, WEF, Pentagon, CIA, NASA bunun için çalışıyor.. Bizimkilerin her fırsatta birlikte hareket etmekten söz ettikleri “Uluslararası sistem aslında böyle bir şey. 5G, CoVID, Starlink’ler, HAARP, mRNA, İklim ve Karbon ayak izi yalanı, LGBT’ye özgürlük hepsi bu gayeye hizmet için hayata geçirilmeye çalışılıyor. Hedefledikleri şey çok açık ve bunu gizleme gereği bile durmuyor: TEK DÜNYA, TEK AİLE, TEK GELECEK! Siyaset, Ekonomi, Media, Akademi, STK’ları kullanarak kitleleri manipüle ederek “Yeni dünya düzeni”ni inşa etmek. Bu yeni dünya Şeytanın vadettiği Din, ahlak, geleneğin, ailenin, yasanın olmadığı bir yeryüzü cenneti, insanın ölümsüz olduğu ve Tanrı olabileceği bir dünya.

Bunlar 1000 yılda bir gerçekleşen kozmik kutup kayması ve binlerce yıllık periodlarla gerçekleşen DÖNGÜlerin yeryüzünde sebeb olacağı hadiselerin sebeb olacağı, korku, panik ve yıkımdan istifade ederek, Şeytanın egemenliğinde yeryüzünden yeni bir dünya inşa etmek istiyorlar. Biliyor olmalısınız, Kur’an-ı Kerimde Tarık suresi var. Tarık yıldızından söz ediyor. “﴾1-3﴿ Andolsun gökyüzüne ve gece çakıp görünene! O, gece çakıp görünen nedir bilir misin?  Karanlığı delen yıldızdır”. Bu Güneşten daha büyük bir yıldız. Hatta bir yıldızlar topluluğu. Batıdan doğup doğudan batacağı rivayet edilir. Bunun Niburi, marduk olduğunu söyleyenler de var. Kuran-ı Kerim'de “Tarık”, İncil'de “Wormwood”, Sümer’lerde “Neberu”, Latin Amerika'da “Hercolubus” diye anılan yıldız. 2 uydu, 2 ay, 1 kuyruklu yıldızı olan , Niburi, “Marduk” diye de alınan, dünyaya uygarlığı getirdiğine inanılan uzaylı canlıların olduğu kabul edilen bir yıldız’dan söz ediyoruz. “Mu” ya da “Atlantis” gibi geçmiş uygarlıklar ya da mitolojik bir çok hikaye ve tanrıların bu yıldızdan geldikleri de iddia edilir. Bu yıldızın evrenin karanlık bir bölgesinden ve darbeler vurarak geldiği kabul edilir. Bundan sonra da dünyada yer çekimi kurallarının değişmesine yol açacak başka bir yıldız, ŞİRA’nın gelişinden söz ediliyor.

Şeytan ve birileri bu süreçte bir şeyler yapmak istiyor. Bu hadiselerin sebeb olacağı yıkım sonrası için bunlar planlar yapıyorlar ve bu iş için çok uzun zamandır çalışıyorlar.,

Şimdi “Blue Beam” diye bir “Mavi Işık Projesi” gündemlerinde. Aslında bu konu 1994’den beri konuşulan bir konu. İlk söz eden de Kanadalı Serge Monast isimli biri. Bu Proje bir yanı ile Uzayla ilgili olduğu için  NASA ile ilişkilendirdi, kimi HAARP teknolojisi ile ilişkilendirdi. Sosyal mediada yığınla gökde Mehdi, Mesih, Meryem Ana görüntüsü, Uçan daire (UFO) haberi var. Yakında Mesih sosyal media’dan Avatar olarak mesaj veriyor deseler buna inanacak olan da var. Klonoid teknolojisi ile, eskiden yaşamış insan ya da hayvanların tıpkısının aynısının tekrar canlandırılması artık mümkün. Tabi eskiden yaşamış birini yeniden canlandıracaksanız, onun ruhu  olmadığı için o sadece canlı olacak ama kafasına Chip taktığınızda onun hakkındaki bütün bilgileri o kişiye yükleyebileceksiniz. Dini, siyasi, ideolojik önderleri de artık bu yöntemle yeniden hayata döndürmek mümkün.

Yeni Dünya düzeni (New Wold Order) dedikleri şeyi böyle bir ortamda hayata geçirmek istiyorlar. İlki 1650’lere gelirken Papalıkla Derebeyleri arasında sömürge mirasını paylaşmak için Westefelya anlaşması ile hayata geçirilen Ulus devletleri ve uluslararası düzen bu gün yenilenmek isteniyor. İddia edilen o ki, “Yeni Dünya Düzenini yönetenler, monarşileri yıkmayı ve dini inançları yok etmeyi, ulus devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak totaliter bir tek dünya devleti kurmayı planlıyor” Kurmak istedikleri yeni dünya  “tek inançlı, tek milliyetli ve tek dilli” olacak. Bu şekilde, Yeni delhi G20 zirvesinin sloganı olan  “Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek” sloganı ile bu hedefe yürüyecekler.  Bu süreçte BlueBeam yönteminden büyük ölçüde istifade edecekler. Bu şekilde insanları aldatmak ve korkutmak istiyorlar. Onları kendi ürettikleri gerçekliklere inandırmak için bu teknolojiyi kullanacaklar. Tabi kullanacakları tek yöntem bu değil. Subliminal mesajlar, Lucid Dreamlar, Astral yolculuk, BioRezonans yöntemleri kitlesel ipnoz, her yolu deneyecekler.

Bundan sonra olacak olayları dikkatli bir şekilde takip edelim. Fırtınalar, depremler, şimşekler, kitlesel ölümler, salgın hastalıklar, sel basınları, herşey mümkün. Elektirikler kesilebilir. Bunlar fiziken mümkün şeyler, ama birileri bu hadiseleri kullanabilir ya da bu tehditleri tetikleyebilir, abartabilir. Şeytanın dostları bir çok ihtimali düşünmüşler. Mesela  2017’de vizyona giren ABD yapımı bir film var. Filmin adı; “Uzaydan Gelen Fırtına” ya da “Kozmik fırtına” (Geostorm). Bugün burada yazdığım şeyleri onlar o gün konu almışlar. Bu tehlikelere karı bilim adamları ve ABD insanlığı kurtarmak için vargücü ile çalışıyor. Aslında minareyi çalmaya hazırlananlar, daha önce kılıfını dikmeye başlıyorlar.

Her gözünüzün gördüğü şeye hemen inanmayın derim. Bugünkü modern bilimin, pozitif bilimin açıklamaktan aciz kalacağı hadiselere hazır olun. Feraset sahibi olmak için ayrı bir bilgiye, Hakikat bilgisine, vahyin ve risaletin rehberliğine, irfana ihtiyacımız var. Akılsız olmaz ama akıl tek başına hakikatin kaynağı ve ölçüsü değildir, olamaz. Hakikat yolunun yolcularına selam olsun. Dua ile.