Evet evet, birileri ekinleri. Talan edip, hayvanları öldürerek ve onların fıtratını bozarak yeryüzünü fesada vermek istiyor.

Kur’ani metinlerden “İnsin ve Cin’nin Şeytanları”ndan söz edilir. Ve onlar “Belhum adal” yani hayvandan da aşağı olarak tanımlanır. İnsan yaratılış gayesi itibarı ile “rıza” istikametinde yürüyecek olursa, “zübde-i kainat” olarak yaratılan o insan “ekmel-i mahlukat”, “eşrefi mahlukat “olacaktır.

Gazze olaylarında, Epstein ve Newyork’taki HABAT tapınağının altında “Pedefolik satanist”lerin kim olduklarını biliyoruz artık. Orada Biden, Obama, Trump, WEF’in kuruccusu, DSÖ’nün başkanı, bir çok ülkeden VİP ve CİP’ler vardı.

Artık tüm dünyada insanlar büyük ölçüde bunların zihniyet ikizlerinin, işbirlikçilerinin k,im olduklarını biliyoruz.

Hala anlamamış olanlar varsa, CoVID pandemisi günlerini hatırlayın, PCR, mRNA, SinoVac vs, İklim, Karbon ayak izi, MeteVerse, TransHumanizm, Chemistrail, 5G, CyberCity, LGBTIQ+, Globalizm, Yeni dünya düzeni, Uluslararası sistem, TEK PARA, Toplumsal cinsiyet, Din, ahlak, gelenek, biyolojik cinsiyetten bağımsız, GENDER diye tanımlanan Nesnelerarası İletişimin NESNEsi yapılmak istenen GENOM BİREY’lerden söz edenlere bakın, onlar arasında pek çok sayıda kişi onlardandır. Ve onlar da Şeytanın dostlarıdır

1989’da 69 yaşında  vefat eden, Erzincanlı Abdulkadir Duru diye biri vardı. ÖZDEN yayınları diye bir yayınevi kurdu, Gazete çıkartıyordu aynı isimle, kitapları vardı. “Örgünöz” diye bir Fikir platformu kurmuştu. Bir çok eser verdi. İlginç fikirleri olan bir kişilik. “Dünyayı Hayvanlar İdare Ediyor” isimli kitabının tanıtımında özetle şöyle diyor: “Görünüşte herkes insan. Gerçekte ise insanlar çok farklı tiplerde, tip tip yaşıyorlar. Çoğunluğu; “gölge tip”, “Eşya tip”, “bitki tip” oldukları için,, hayvan tiplere hizmet ediyorlar kölecesine. İnsan olarak yaşayanları çoğaltmaya amaçladık ki; “hayvan tipleri” insanlar idare ederken yeni bir  çağ açılsın. Kafasında maddi çıkarlardan daha önemli bir şey tanıyıp kabul etmeyen, her değeri maddi çıkarlarına vasıta kılan zihniyetteki adamlara “hayvan tipleri” diyoruz. Onlara göre harp ve felaket, ne kan, ne de ölümdür. Yalnız çıkar sağlayan bir olaydır. Gerçekten insanca yaşamanın ölçüsü nedir? Hangi ölçüye göre yaşanacaktır ki, insanın doğruluğu here yerde kabul görsün. Güvensiz kalan kim olursa olsun güvensizliği yüzünden herşeyini kaybediyor. Bu kadar açık bir ihtiyaç nasıl önemsenmiyor.”

Yani, asıl soru, asıl sorun şu: Dünyayı yönetme iddiasında, İlahlık ve Rablik taslayan “Belhum adal” karekterli, Firavun, Bel’am, Haman, Karun karekterli İnsin Şeytanlarından insanlığın kurtuluşu nasıl mümkün olacak. Mesela Biden nasıl bir kişi ya da Netenyahu.. Bu işin siyahı Beyazı yok, Obama ya da DSÖ başkanı Tedros Adhonam Ghebreyesus  ne farkeder ki. Trump çok mu farklı. Bill Gates, Klasu Schwab, Charles, Suudi Velşahd Prens arasındaki farkı farkedebiliyor musunuz. Bunlara, LGBT’lileri tanrının kuzuları olarak evlad edinen  Papa Franciscus, say sayabildiğin kadar, iktidar ve servet sahiplerinin başını çektiği bu listede, onların destelediği ve onları destekleyen bir güruhta aynı zihniyetin esiridirler.

İslam ülkelerindeki servet ve iktidar sahiplerinin namusunu, ahlakını Gazze trajedisi karşısındaki tutumlarına bakarak kıyaslamak mümkün. Gazze kim kimdir görmek için bir Turnusol kağıdı görevi yapıyor.

Görmek isteyenler için bu gün yaşanmakta olan olaylar kim kimdir, anlamak için yeter de artar. Görmek istemeyenler için söylenecek bir söz yok. Din ve devlet büyüklerini İlah ve Rab edinenler, dinlerini de ona göre dönüştürüyorlar. İman ettikleri gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi iman etmeye başlıyorlar.

Kur’an-ı Kerim’de övülen ve yerilen karakterler vardır. Aslında vahiy penceresinden bakınca herşey çok açık-seçik görülüyor. Tabi, birilerinin ağızları söylediklerine kulak verirken, siz gözlerinizi 4 açıp, ayakları nereye gidiyor ona bakın.  (Munafikun 4)’de ne deniliyordu: “Onlara baktığın zaman cüsseleri hoşuna gider; konuşurlarsa sözlerini dinlersin; tıpkı, sıralanmış kof kütük gibidirler; her çığlığı kendi aleyhlerine sayarlar; onlar düşmandır, onlardan çekin; Allah canlarını alsın, nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar.” Aslında (Zümer 17-18)’de bize istikamet gösterilir: “Tâğut'a kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere müjde vardır. (Ey Muhammed!) Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır. “Kafayı kiraya vermek” yok yani. Yoksa birileri bize bir şey söylediğinde o söz üzerinde düşünmekten, sözü söyleyenin istediği şekilde o sözü kabul ya da red edersek, bu o söz sahibini İlah ve Rab edinmek anlamına gelir. Onun için kafayı, ister din, ister devlet büyüğü olsun, kiraya vermek yok.

Bugün. Dünya düne göre daha zor bir dünya. Biz ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Birileri TransHumanizm Projesi kapsamında kafamıza Chip takıp, bizi biyonik bir robota dönüştürme planı yapıyor. Artırılmış Sanal Gerçeklik projeleri, Sublinal mesajlar, ipnoz ve benzeri yöntemlerle aklımızı ele geçirmeye çalışıyorlar. Bunlara açık kapı bırakmayalım. “Ağuyu altın tas içinde, bala karıştırıp sunacaklar. O “bozguncular”, bize geldiklerinde “ıslah edici olduklarını” söyleyeceklerdir. Dikkatli olalım inşallah. “Belhum adal”dan uzaklaşalım ve onları uzaklaştıralım. Onların dost edinenlere gelince onlar da uzaklaşalım. Sonra “içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden biz de helak oluruz. Onları yakacak ateş bize de dokunur. Dikkat edelim Şeyta n biizi Allahla aldatmasın!. Selam ve dua ile.