Geçtiğimiz günlerde 14 tartışmalı ismin yayınladığı "Şeriat, İslam demek değildir" başlıklı ortak bildiri, son 60 yılın temcit pilavı laikliğin bu kez kendisini ilahiyatçı olarak tanımlayanlarla gündeme taşınmasına neden oldu. Bu bildiri, laik-anti laik söylem üzerinden ideolojik kamplaşmaya çanak tutanların bu kez bazı ilahiyatçılar olup olmadığını sorgulatan soruları akıllara getirdi. İlahiyatçı Mehmed Göktaş, bu bildiriyi sert bir dille eleştirdi.

Göktaş, açıklamasında şunları söyledi: "Zannedersiniz ki ülkede şeriat var, devletin bütün kanunları şeriata göre düzenlenmiş veya en azından şeriata aykırı kanun ve yönetmelikler çıkarılamazmış, bundan dolayı birileri sıkılmış, bunalıma girmiş, 'istemezük' diye isyan ediyorlar. Bunun karşısında da ortada dolaşan 14 bel’amın bildirisine karşı çıkan bizimkiler var. Sanki ülke yönetimine hâkim olan bir şeriat var da onu korumak için meydanlara dökülmek gerektiğine inanıyorlar."

TÜRKSAT 6A'nın uzaya fırlatılış tarihi açıklandı TÜRKSAT 6A'nın uzaya fırlatılış tarihi açıklandı

Göktaş, hem "şeriat istemezük" diyenlere hem de onlara karşı çıkanlara seslenerek şu ifadelere yer verdi: "Efendiler Allah aşkına biraz geriye çekilerek yaşadığınız şu ülkeye kuş bakışıyla bakar mısınız? Bu ülkenin resmi dini Kemalizm değil mi? Bu ülkeyi yönetenler en aşağıdan en yukarıya kadar Atatürk İlkeleri üzerine yani CHP’nin altı oku üzerine and içerek göreve başlamıyor mu? Bu ülkenin bütün meydanları heykellerle dolu değil mi, bütün okulları büstlerle dolu değil mi?"

İşte İlahiyatçı Mehmet Göktaş'ın açıklamasının tamamı:

"Zannedersiniz ki ülkede Şeriat var, devletin bütün kanunları şeriata göre düzenlenmiş veya en azından şeriata aykırı kanun ve yönetmelikler çıkarılamazmış, bundan dolayı birileri sıkılmış, bunalıma girmiş, 'istemezük' diye isyan ediyorlar. Bunun karşısında da ortada dolaşan 14 bel’amın bildirisine karşı çıkan bizimkiler var. Sanki ülke yönetimine hâkim olan bir Şeriat var da onu korumak için meydanlara dökülmek gerektiğine inanıyorlar. Hem 'şeriat istemezük' diyen bel’amlara hem de samimi düşünceyle onlara karşı çıkanlara sesleniyoruz; Efendiler Allah aşkına biraz geriye çekilerek yaşadığınız şu ülkeye kuş bakışıyla bakar mısınız? Bu ülkenin resmi dini Kemalizm değil mi? Bu ülkeyi yönetenler en aşağıdan en yukarıya kadar Atatürk İlkeleri üzerine yani CHP’nin altı oku üzerine and içerek göreve başlamıyor mu? Bu ülkenin bütün meydanları heykellerle dolu değil mi, bütün okulları büstlerle dolu değil mi? Ey şeriat istemeyenler ve şeriat var zannederek korumak için gayret edenler! Yaşadığınız ülkenin her köşe başında bir banka bulunmuyor mu, en işlek caddeleri yabancı marka iş yerleriyle dolu değil mi? Herkesin elindeki büyük küçük ne kadar çanta varsa hepsinin Amerikan etiketli olduğunu görmüyor musunuz? Caddelerin, sokakların da plajlardan fazla bir farkının olmadığını görmüyor musunuz? Şimdi şu imzacı bel’amlara sesleniyoruz; Söyleyin siz hangi şeriatı istemiyorsunuz, hangi şeriattan kurtulmak istiyorsunuz? Gösterin de biz de görelim. Hangi gâvurluğu yaptınız da size karşı çıkan oldu? Hangi gâvur gibi giyindiniz, hangi gâvur gibi yediniz içtiniz de size karşı çıkan oldu?"