“Dindâr adam tevekkülü, rikkatle, herkese

İsâ'yı çarmıhında, uzaktan, hatırlatır.

Bir aslan esniyor gibi engin vakar ise,

Rindin belâya karşı kayıtsızlığındadır.”

Yahya Kemal

Âbide şahsiyet Ömer Muhtar’ın idâm sehpasındaki son sözü şu olmuştur: “Allah’ım, düşmanlarım tarafından öldürüldüğüm için şükürler olsun sana…” Beş yıl önce mahkeme salonunda firavun artıklarıyla cebelleşirken emâneti teslîm eden Muhammed Mursi’nin âkıbeti, bana o yüce rûhlu adamı hatırlattı. Mursi’nin ölürken ağzından buna benzer cümleler döküldü mü bilmiyorum ama gönlünün benzer hislerle meşbû olduğundan zerre kadar şüphem yok! Bu iki yiğidin ölüme yürüyüşleri ne de çok benziyor birbirine…

Her kula, her inanmış yüreğe nasip olmaz böylesi bir finalle hayata veda etmek. Dünyanın gözleri önünde, firavunlara karşı davasını müdâfaa ederken Hakk’a yürümek.

Evliya kıssalarında sık sık karşımıza çıkan meseldir. Veliyyullah’a; “Son nefesini nerede vermek istersin?” diye sorduklarında, soranların aldığı cevap her zaman şu olmuştur: Secde-i Rahmân’da… Son nefesin endişesini taşıyan gönül erleri, hep o arzu ile yanıp tutuşmuşlardır hayatları boyunca.

Evet, ölüm anında Mursi’nin alnı secdede değildi belki. Ama o, inanmış bir yürekle gönül secdesi yaparken vuslat semâsına kanat açtı. Gönlü ışık dolu yürekleri kendisine imrendirecek bir finalle dünyadaki mesâisine son noktayı koydu. Salât-ı daimîde olmanın ne anlama geldiğini, bizim gibi daha îmânın ilk mertebesindeki mübtedîlere göstererek hayatının en anlamlı mesajını verdi.

Vefatının en başta kendi halkı ve daha sonra da ümmet için bir kıvılcım ve uyanış imkânı olacağına inanıyorum. Bu anlamlı şahâdet, gönüllere kan pompalayarak zaman içerisinde binlerce yüreğin dirilişine vesîle olacaktır inşâallah…

Bir tasavvuf büyüğümüz Ganiyy-i Muhtefi’de şöyle der:

Ne garip takdîr etmiş Levh-i Mahfûz'u Yazan!
Kimini İnsân kılmış, kimini de kalpazan!

Ölümünün üzerinden beş yıl geçmiş olmasına rağmen, o hâlâ yaşıyor. Her geçen gün daha da büyüyerek. Yerine geçen ise nefes alıp vermesine rağmen yaşayan bir ölüden farksız.  

Dünyaya gelmek, âdemin kaderi, insan olmaksa bahtıdır. Ne bahtiyâr adammışsın Muhammed Mursi! Adının anıldığı her gün, minnetlerin, şükrânların sonsuzu, fâtihaların gözyaşlarıyla bereketlenen sıcaklığı içerisinde anılacaksın dâimâ. Şahâdetin mübârek, durağın cennet olsun, ölümüyle hayatının en güzel mesajını veren yiğit yürekli adam!