Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Temel Bakım Genel Müdürü Musa Abid, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yaş altı 443 bin çocuğun çocuk felci aşısının ilk dozunu aldığını, bunun Gazze'deki çocukların yüzde 69'una tekabül ettiğini söyledi.

Gazze Şeridi'nin orta kesimdeki aşılama işleminin bittiğini ve beklemedikleri kadar iyi sonuçlar elde ettiklerini kaydeden Abid, (orta kesimdeki Deyr el-Belah, Nusayrat, El-Bureyc, El-Meğazi ve Ez-Zavayide'de) 195 bin çocuğun aşılandığını, bu rakamın 160 binlik beklentinin üzerinde olduğunu dile getirdi.

Abid, güneydeki Han Yunus ve Refah kentlerinde dün akşama kadar 248 bin çocuğun aşılandığını ve bu rakamın 300 bine ulaşmasının planlandığını belirtti.

İşgalci İsrail'in çıkardığı zorluklara ilişkin de bilgi veren Abid, İsrail ordusunun "kırmızı noktalar" olarak sınıflandırdığı doğudaki güvenli olmayan savaş bölgelerinde koordinasyon konusunda bazı zorluklar yaşandığına dikkati çekti.

İşgalci İsrail tarafıyla koordinasyonun ardından bu bölgelerin bazılarına ulaşıp oradaki çocukları aşıladıklarını kaydeden Abid, ancak Han Yunus ile Refah'ın doğusunda 7 noktaya ulaşmak için 4 gündür İsrail'den onay beklediklerini aktardı.

Ebu Ubeyde'dan dikkat çeken açıklama: Savaşın seyri değişecek Ebu Ubeyde'dan dikkat çeken açıklama: Savaşın seyri değişecek

Abid, aşılama kampanyasının bir sonraki aşamasının salı günü Gazze'nin kuzeyinde başlayacağını sözlerine ekledi.

- GAZZE'DE ÇOCUK FELCİNE KARŞI AŞILAMA KAMPANYASI

New York'ta bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen DSÖ Filistin Bölge Temsilcisi Rik Peeperkorn, çatışmalara verilecek "insani aranın" 3 günlük ardışık periyotlar halinde, Gazze'yi 3 farklı bölgeye bölerek uygulamaya gireceğini belirtti.

Buna göre, 1 Eylül'de Gazze'nin merkezinde başlayacak 3 günlük ilk aşılama çalışmasını, sırasıyla Güney ve Kuzey Gazze'de yapılacak aşılama faaliyeti takip edecek.

AŞI PROGRAMI ŞAİBELİ DSÖ'DA

Aşılamayı yapacak DSÖ ise pandemi döneminde aşı dayatması politikalarıyla kötü bir şöhret kazanmış ve güvenilirliği tüm dünyaca sorgulanmıştı.

DSÖ'nün aşıları salt yararlı şeyler olarak nitelemesi, aşıların yol açması muhtemel kalıcı hasarları kasten görmezden gelmesi, faşist aşı politikalarının bir parçasıydı.

Hal böyle olunca kamuoyunda Gazze'deki aşı programına karşı bir kuşku oluştu.

Sicili kabarık olan ve Türkiye'de kimi kesimlerce "Dünya Suç Örgütü" olarak anılan DSÖ'nün aşı programı, "Soykırım biçim mi değiştirdi", İsrail mermileri yerini DSÖ aşılarına mı bırakıyor" gibi yorumları da beraberinde getirdi.