Asıl tedavi edilemeyecek yıkıcı hastalık, kanserli kızın “Neden ben?” sorusuna Tıp bilimi diliyle ! “Kötü şans” cevabının  verilmiş olmasıdır.

Kur’ân’ın aydınlığına girmeden tıbbın birikimleri, alanında uzman doktorlar ve felsefeciler aracılığıyla  “Neden ben?” sorusuna tatmin edici bir cevap verebiliyorsanız, verin bakalım.

Önce Haberi Okuyalım:

İsmi önemli değil. Çünkü çevremizde bizi de içine alan yaşamda onlarcası ve hatta yüzlercesi var.

Meme kanserine yakalanan genç kızımız meme kanseri teşhisi konduğunda 23 yaşındaydım diyor ve ekliyor:

{ “İlk sorum şuydu: Neden ben?”

Benim yaşımdaki insanların meme kanserine yakalanmadığını sanıyordum. Ailemde bu hastalıkla ilgili bir geçmişim yok.

Etrafımdaki herkes bunun benim yaşımdaki birinin başına nasıl gelebileceğini anlamaya çalışıyor. Çünkü benim başıma geldiyse onların da başına gelebilir.

DOKTORA GÖRE BU ‘KÖTÜ ŞANS’
“Neden ben” sorusunu doktora sorduğumda, cevabı sadece “Kötü şans” oldu.

Kanserli genç kızın açıklamalarının devamı da şöyle:

“Hayat rastlantısaldır. Yaptığım ya da yapabileceğim hiçbir şey olmayabilir. Ancak bu, benim ya da kendilerini giderek daha fazla bu durumda bulan diğer genç yetişkinler için daha az tedirgin edici hale getirmiyor. Benim gibi genç hastalar için, tüm bunların rastlantısallığını zihnimize yerleştirmek zor.” }

RASLANTI YOK ALLAH’IN KADERİ VAR
İnsan hayatında rastlantısal hiç şey yoktur ki hayatın kendisi rastlantısal olabilsin.

Zerreciklerden galaksilere bütün varlıkları yaratan Allah ezeli ve ebedidir/ öncesiz ve sonrasızdır ve varlığını kendi zatından alandır.

Allah,  insan hayatını dünya ve âhiret şeklinde ikili hayat olarak yarattı. Dünya hayatı imtihan için olup geçidir. Ölümle başlayacak âhiret hayatı ise cezalı ve mükâfatlı olup ebedidir.

Allah, emirleri ve yasakları ile genelde tüm insanları ve özelde genç kızımızı  kendi yüce zatına ibadet etmesi için yaratmıştır. (Zariyat 56)

DENEME İÇİN MEŞAKKAT
Evet insanlar denenmek için  ibadet amaçlı olarak meşakkatten meşakkate uğratılacak şekilde yaratıldı.

“Biz insanı birçok acılar, sıkıntılar ve zorluklar arasında mücadele ederek çetin bir sınavdan geçmesi için yarattık.” (Beled4)

Bütün ergin insanlar, peygamberlerin ortak tebliği olan  İslam’ın son ilahi kitabı Kur’ân’ın emirleri ve yasaklarıyla denemeye uğratılacakları gibi sağlık ve hastalık gibi özel durumlarla da denemeye uğratılacaklar. Görelim:

“Andolsun sizi biraz korku, biraz açlık ile ve mallardan, canlardan, ürünlerden eksiltmeyle imtihan edeceğim. İlâhî yasalara göre, insan bu dünya hayatında bazen korku, bazen açlık ve yoksullukla, kimi zaman da servetinden, sağlığından ve sahip olduğu diğer nimetlerden bir kısmını veya tamamını kaybederek imtihan edilecektir. Zorluk ve sıkıntılar karşısında sabırla direnerek imtihanı başarıyla tamamlayanlar,  ebedî  olan âhiret saadetin ve kurtuluşu hak edeceklerdir. O hâlde, sabredenleri müjdele!” (Bakar 155)

KANSERLİ KIZIN HASTALIĞI DA KADER İÇİNDE
Bu Kur’ânî açıklamadan öğreniyoruz ki genç kızımızın hastalığı da planlıdır. Deneme amaçlıdır. Herkesin imtihanı / denemesi de farklıdır. Ölüm de rastlantısal ve hastalık sebepli olmayıp Kader programlıdır.

YAPILMASI GEREKEN
Yapılması gereken hastalık dahil uğratılabileceğimiz denemelerin hakkımızda mutlak şer/kötülük olmadığına inanmak, her birinin şifası da yaratılan hastalıklarımızın  tedavisiyle ilgilenip sabır göstermektir. Bu yapılabilirse ebedi kurtuluş önümüzdedir. Okuyalım:

“ Müjdelenen sabrediciler, imtihanın neticesi olarak başlarına örneğin bir hastalık, bir musibet geldiği zaman, “Bizler zaten Allah’a aitiz ve sonunda hepimiz O’na döneceğiz. Sahip olduğumuz her şey bize Allah’ın emanetidir ve Allah, emanetini istediği zaman elbette geri alacaktır. Hepimiz eninde sonunda bu dünya hayatını terk edecek ve yaptıklarımızın hesabını vermek üzere Rabbimizin huzuruna çıkacağız.“ derler.