Hulusi Akar: Eğitim ayrı şey, öğrenim ayrı şey Hulusi Akar: Eğitim ayrı şey, öğrenim ayrı şey

AK Parti MYK toplantısına ilişkin konuşan Parti Sözcüsü Ömer Çelik, basın mensuplarının da sorularını yanıtladı.

Çelik “12 Eylül darbesinin yıl dönümüydü” hatırlatmasında bulunarak “Türkiye’nin üzerinden silindir gibi geçen darbenin zaman geçtikçe Türkiye’nin milli egemenliğini gasp etmeye dönük dış mihlaklı olduğu görülmektedir. Darbelerin huzuru sağlamak ile ilgili değil, siyasi bir projeyi hayata geçirmek üzere planlandığı çok açıktır. Darbeyi yapanların dış çevreler tarafından bizim çocuklar tarafından anılması bunun sembolü olmuştur. 12 Eylül darbesi büyük zararlar vermiştir ama en büyük zararlarından biri anayasa ile ortaya çıkan, sivil siyasetin üstünlüğünü gasp eden sonuçlarıdır. Darbe anayasasından Türkiye’nin kurtulması gerekir. Bunun için de sivil anayasaya ihtiyaç vardır” dedi.

Çelik şöyle devam etti: “Gelinen nokta bir kez daha gösteriyor ki anayasal düzeni korumak, temel hak ve hürriyetleri korumak, sade, sivil anayasaya ihtiyaçtan öte zorunluluktur. Bu gelecek nesillere borcumuzdur. Herkes anayasanın değişmesine tamam diyor ama sistemi kitleyen birtakım tutumların, çeşitli yerlerde taktik manevralar gibi içselleştirildiğini gördük. Sivil anayasanın yapılması herkesin gelecek nesillere borcudur.”

Çelik “Siyaset en yüksek toplumsal faaliyettir. Esası da toplumsal hayatın maliyetini azaltmaktır. Siyaseti toplumdaki fotoğrafı net şekilde görmektir. Siyasetin sicil amiri vatandaştır. Vatandaş dışında güç odakları amir olarak seçerse siyasetçi olarak meşruiyetini kaybeder” diye konuştu.

GEL GİT SİYASETİ
Çelik “CHP’deki gel git siyaseti ve belediyelerdeki savrulmaların vatandaş tarafından elinin tersiyle itildiği gösterildi. Bu savrulmalardan biri Kemal bey zamanındaki helalleşme, Özgür bey zamanındaki normalleşme. En son geldi cumhura hakaret edenleri himayeye dönüştü. Bu işler tutarlılık gerektirir” ifadelerini kullandı.

AYŞENUR'UN CENAZESİ...
İsrail askerilerinin Batı Şeria'da katlettiği Ayşenur Ezgi Eygi'yle ilgili de konuşan Çelik “Eygi’yi dualarla uğradık. İsrail güçleri bu kardeşimizi doğrudan hedef alarak öldürmüştür. Bu emri verenlerin cinayetten yargılanması gerekir. Bazı basın kuruluşları Gazze için yüreği atan birinden bahsederken tutup militan diyor. Barışı savunana adaleti savunana bunlar militan derler. Bunların ruhları akılları kirlenmiş. Amacı insanlığı daha büyük kaosun içine sokmaktır. Bunun bir de alt destekçileri var. Onlar da kimin öldürdüğünü belirtmeden öldürüldü diye yazıyorlar. Neden katliam makinasını savunmaya dönük bir şey var. Bir takım haberlerle İsrail güçlerinin istemeden ve doğrudan olmayan bir sebeple bu olaya sebebiyet verdiğini söylüyor. ABD Başkanı da benzer şeyler söyledi. Hakikatin nasıl eğilip, büküldüğünü bir kere daha görmüş olduk. Ruhları kirleten bu katliam şebekesine teslim olanların yaptığı bu şebekenin suçu kadar ağırdır” açıklamasını yaptı.

DENDİAS'A SERT TEPKİ
Çelik Yunanistan’daki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini vurguladı ve “Miçotakis ile görüşme sonrası yeni bir kapı açıldı. Cumhurbaşkanımız da 'Aynı denizi aynı coğrafyayı paylaşan iki komşu ülkeyiz, sorunları beraber kimseyi karıştırmadan çözelim' demişti. Yunanistan içindeki kaos lobisi buna dönük olarak bu diyaloğu sabote etmek için elinden geleni yapıyor. Bir provokatör Nikos Dendias haddini aşan açıklamalar yaptı. Sözleri Ege Denizi'nde boğulmadan bize ulaşamaz. Meis adasına giderek Doğu Akdeniz’deki silahlanmayı nasıl genişleteceklerini ifade eden şeyler söyledi ve Türkiye’yi hedef aldı. Miçotakis mi Yunanistan'ı temsil ediyor, Dendias mı?” diye sordu.