Yine bir tez-antitez mi?

Planlı salgının başlarında, uluslararası alanda ön plana çıkan bir isim de Robert F. Kennedy olmuştu. Neredeyse her açıklaması, sosyal medya paylaşımı ve eylemi milyonlarca kez paylaşılırken özellikle “aşı karşıtı” mesajlara odaklanan, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Children’s Health Defense’e başkanlık ediyordu.

Robert F. Kennedy’nin küresel imajı, onlarca yıldır derin devlet ve gizli örgütlerle mücadele eden, hakikat, sağlık, adalet ve daha iyi bir dünyanın kahramanı’ydı. İşte o kahraman, ABD’nin bağımsız başkan adayı olduğunu açıkladıktan sonra geçen gün Donald J. Trump ile güçlerini birleştirdi. Bu birleşme basında "birlikte Amerika’daki aşırı yolsuzluğa son vermek” ve “yeni bir dünyanın yaratılmasına başlamak için daha da etkili olmak” şeklinde yazıldı.
Hatta Donald J. Trump tarafından Robert F. Kennedy’nin “FDA, CDC ve diğer kurumlardaki tüm yolsuzluklara son vermek, insanlığın zehirlenmesini durdurmak ve herkes için şifa ve restorasyonun başlayacağı yeni bir dönemi başlatmak üzere” atanacağı kamuoyuna pompalandı.

İSRAİL, "AHLAKİ BİR ULUS"

Küreselcilere karşı duruş sergileyen Robert F. Kennedy, 21 Mart 2024 tarihinde Reuters’de yayınlan röportajında ise İsrail’e güçlü destek verdiğini açıklıyordu. İsrail’i, Hamas’ın kışkırtmalarına -Gazze’ye yönelik saldırılarıyla- haklı olarak yanıt veren, “ahlaki bir ulus” olarak nitelendiriyordu.

Haklı olarak Reuters muhabirinden Kennedy’e, Gazze konusundaki tutumunun genç seçmenler arasındaki konumunu nasıl etkileyebileceği yönünde bir soru daha yöneltildi.
Kennedy’nin bu soruya yanıtı: “İnsanların benimle aynı fikirde olmaması beni ilgilendirmiyor.” oldu.
Hukukçu olduğunu unutan, naklen yayınlanan bir soykırımı görmezden gelen ve “Birisi bana, bir konuda yanıldığımı gösterirse fikrimi değiştiririm.” diyen Kennedy, binlerce çocuğun öldürüldüğü, hastanelerin bombalandığı bu insanlık suçu karşısında ne kadar samimiyetsiz olduğunu da gösteriyordu. Aynı samimiyetsizlik ile Gazze’de çocukların öldürüldüğünü ABD’den görmeyen Kennedy, NY’deki Brooklyn’in, Crown Heights semtinde yer alan CHABAD merkezindeki çocukların kanlı yataklarını da görmüyordu.

Fakat başkanlığını yaptığı Çocuk Sağlığı Savunması (Children’s Health Defense) Örgütünde, çocukların kurtarıcısı olarak gözüküyordu. Ne tesadüf ki babası Katolik Robert Kennedy de 60 yıl önce (1964), CHABAD’ın merkezinde, bugün beklenen Rebbe-Rabbi Menachem M. Schneerson ile görüşüyordu.(bkz) O zamanlar, bu kadar deşifre olmayan CHABAD’a giden baba Kennedy’nin ziyaretini siyasi olarak yorumlasak da oğlu Kennedy’nin elinde CHABAD’çı dostlarıyla beraber tuttuğu İsrail bayrağı ile bu sefer ölmüş bir Rebbe’nin önünde poz vermesi, asıl nerede durduğunu da gösteriyordu.

DSÖ’nün planlı salgının önünde durup CHABAD ile poz veren Kennedy, öldürülen amcası ve diğer aile üyeleri gibi bir tehlike altında olduğu için takiye mi yapıyordu yoksa çok bilinen aynı elin, tez ve antitezini mi oynuyordu?