Tercihler arasında gidip gelen bir hayat yaşadığımız. Naftalin kokan gardropların şahitlik etmesinden enikonu usandığımız! Hep birşeyleri, birilerini bir şey sandığımız... Kana kana geçip gittiğimiz bir devir... Hey makinist! Filmi geri sar, başa çevir!

Tercih dedimse o kadar uzun boylu da değil... Önüne konanlar arasından gönlünün çektiğine meyletme hürriyeti! Baş döndürücü meselelerden uzak durmak lazım... Neme lazım! Küsmüşse dilim avazım... Ne fark eder ki nesir ya da nâzım?

Tercih... Ter cihetiyle bakınca epey efor gerektiren bir mevzu... Etken ve edilgen olmaya da müsait... Bir dakika... Bu puslu aynadan bakan çehre kime ait? Çok eskilerden belli... Evet bu o masaldaki "Saidim", Sait...

Tercih, masal ya da gerçek fark etmeksizin hapsetmeye devam ediyor tezatları... Aynılaşmanın erittiği fikrin dibi tutadursun, kriminal bir yalnızlık ikliminde koşmayı unutmuş coğrafyanın seçkin atları! Ve bir yırtıcı kuş... Yoluk yoluk kanatları!

Tercih... Sorgusuz sualsiz tarafgirlik bir yanıyla... Tünelden önce surdaki gediği görmek misali cihangirlik(!) Mübah görünenler arasında kördüğüm olmak zaman zaman... Aman efendim aman!

Ayrılıklar... Tercihler mevzunun amiral gemisi... Biraz mayınlı bir alan ama... Oynamayı becerdiğin her taş en nihayet dama!

Tercih... Etsem bir türlü etmesem bir türlü... Ciğerime geçmiş tırnaklar hep manikürlü... Paramparça düş sahnesi... İpotek altında varolmanın eklektik bahanesi! Meğer ne kadar da kolay imiş çekip gitmesi...

Yılkı atları toynak toynak çiğnerken tercih yaylasını... Silmek muamma artık idrak pasını! Cevrile dolamışlar ruhumuza, ruhsuzluk kumpasını... Bir kağıt çek bakalım şansına, belki bulursun dineyri asını!

Tercihler kapan çok defa... Ayağımızla girdiğimiz süslü kapanlar! Tarafgirlik demiştim ya... İki taraf var. Hudutları hayli keskin... Bir yanda Hak'ka karşı duranlar... Öbür yanda Hak'ka tapanlar! Ve namı kayıpzadeye çıkmış sapanlar... Kelepçeli taşlar için ağlayadursun sapanlar...

At izi, it izi... Karışırken nerelere kaçırdılar keyfimizi? Tercih üstüne tercih derken... Sararıp solmuşuz meğer erken... Uyanmak, şaşılası bir eylem değilmiş gün doğarken!

Testi... Belki kırılmayabilirdi geçebilseydik testi! Hey gamlı baykuş! Bu tuhaf rüzgar ne ara, nereden esti?

Tamam tamam...

Pes...

Sükut yolumu kesti!