İsrail’in Mescid-i Aksa’daki saldırılarını protesto etmek amacıyla birçok gösteri düzenlenirken en önemli ve etkili yöntemlerden birinin de boykot olduğu sakın unutmayalım! 

Boykotlar, sosyal ve siyasi değişimleri teşvik etmek, yasadışı veya etik olmayan uygulamaları protesto etmek veya belirli bir kuruluşa veya kişiye zarar vermek için kullanılabilir. Boykotların işe yarayıp yaramadığı, boykotun amacına, kapsamına ve uygulanma şekline bağlı olarak değişir.

 *Örneğin;* 

1955’te Montgomery, Alabama’da Rosa Parks’ın otobüsteki yerini beyaz bir adama vermeyi reddetmesi, Amerika Birleşik Devletleri’nde sivil haklar hareketini ateşlemiş ve 1960’larda ırk ayrımcılığının kaldırılmasına yol açmıştır.

 *ELLERİNDE  KAN VAR!*

Gâvur mallarının yerine alınabilecek yerli muadillerinin olmadığını  dem vuralım. Var olan bazı yerlilerin ne kadar yerli olduğu konusunda bir tartışma başlatalım Kimyasal ürünlerin, elektronik ürünlerin, makinelerin, kritik unsurlarının, ana üretim nesnesinin neredeyse hiç birini üretemediğimizi gündeme getirelim ve 
Diğer olmayanlarımız ile ilgili konuşup duralım...
Biz konuştukça   zalim durmasın daha da şahlansın  ve biz temiz kalbimiz ile övünüp  duralım. 

*BU ÇAĞIN EBABİLİ OLMAYA VAR MISIN?* 

Boykotun etkili olabilmesi için, geniş bir destek tabanına sahip olması ve hedef kuruluşun veya kişinin ekonomik olarak zarar görmesine neden olması gerekir.

 *NASIL ETKİLİ OLUNABİLİR?* 

Bir boykotun işe yarayabilmesi için asgari şu unsurların bir araya getirilmesi gerekir: *Halk, medya, perakendeciler ve sivil toplum örgütleri.*

 *UNUTMAYALIM !!* 

Ülkemizde perakende şirketlerinin neredeyse yüzde 70’i muhafazakârım diye geçinen kişi ve kurumlara aittir. 

Bu meselenin 4 unsuru bir araya getirildiğinde bir de iyi bir organizasyona ve o organizasyonun doğru prensiplere oturtulması sağlandığında çok ciddi bir adım atılmış olur. Bunu da yapacak olan öncelikle bu konuyu dert edinen yazar- çizerler  ve  harekete geçecek  halk kitleleri olacak. 

Tabii ki bunun için Kudüs düşerse çok yer düşer hakikatine inanmış olmak gerekiyor veya bunun doğru anlatılması...

 *Boykotun Başarılı Olması İçin:* 

 *1•* Boykotun amacının açık ve net olması gerekir. Boykotun neyi başarmak istediği, hedef kitlesine net bir şekilde iletilmelidir.

 *Maddeyi ilah edinenler ancak ellerindekileri kaybedince durdurulabilir.* 

 *2•* Boykotun kapsamının geniş olması gerekir. Boykotun hedef aldığı ürün veya hizmetin geniş bir kesim tarafından kullanılmaması, boykotun daha etkili olmasını sağlar.

 *Benim almayacağım bir diş macunu ile ne olur deme!* 

Kral Nemrut’un emriyle Hz. İbrahim Peygamber’i yakmak için oluşturulan alevlere karşı yürümüş bir karınca, ağzında bir damla suyla; “Olsun” demiş, “Hiç olmazsa hangi taraftan olduğum anlaşılır.”

 *3•* Boykotun uygulanma şeklinin etkili olması gerekir. Boykotun hedef aldığı kuruluş veya kişiye ekonomik zarar verebilecek şekilde uygulanması gerekir.

(Hakk davasına ve halkına ekonomik ve ahlâki olarak) Zulmedenlere (asla) eğilim göstermeyin (onları hiçbir şekilde desteklemeyin), yoksa size de ateş dokunur (Allah’ın azabına ve gazabına uğrayıverirsiniz). Sizin Allah’tan başka velileriniz (sahibiniz ve destekçiniz) olmadığına (göre), sonra yardım da edilmezsiniz.
 *(Hud Suresi -113)* 

Kâinatın sahibi; söz ve davranışlarımızla; yiyip içtiklerimizle, giyip kullandıklarımızla zalime destek olmamamız , zulme rıza göstermememiz noktasında açık ve net bir şekilde bizi uyarıyor. 

“Eğer iyilik ederseniz kendi nefsinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz o da (kendinizin) aleyhindedir. İkinci vaadin zamanı gelince, yüzünüzü üzüntüye sokmaları, önceden mescide girdikleri gibi girmeleri ve de galebe çaldıkları şeyleri yok etmeleri için onları tekrar göndereceğiz.”
(İsra Suresi-7)

 *UNUTMA ONLAR MADDEYİ İLLAH EDİNDİ!* 

Boykotun önemli bir etkisi de ürünler üzerindeki kalıcı zararları. Bu da şirketlerin endişeye düşmesine neden oluyor.

Canını al ama malını alma  sözünün en çok değer kazandığı noktadayız.  Ne zaman ki Firavun, Nemrut ve Karun  ruhlular ellerindeki maddeyi kaybetmiş o zaman  hemen sıraya dizilip af dilemeye başlamışlardır.  Dünden bugüne değişmeyen en önemli gerçekliklerden biridir bu. Onlar için her şey ellerindeki güçtür. 

Bugün onlar güçlü  ve zulme devam ediyor.  Aslında onlar görevlerini yapıyor.  Hak ile batıl arasındaki savaş hep var oldu. Önemli olan bizim duruşumuz. Karınca olmayı dahi başaramamak bizler için en acı hal olmalı. Kocaman bir coğrafya ve milyarlar. Eğer bir boykot dahi hedefine ulaşmıyorsa burada herbirimiz kendimizi derinlikli hesaba çekmek zorundayız.  

Allah adildir. Yeterki o adaleti görebilme fırsatını yakalamak için   fiili duamızı adabına uygun yapalım. 

En verimli arazilere sahip bir zorba ağaya sormuşlar :

Yukarıdaki  köyde bir kaç gariban var onlara gücün mü yetmez diye susarsın. 
Allah tarlaları ve ekilecek ürünleri  bana su kaynaklarını  onlara verdi diye cevap vermiş !


*Her Hareket Kıymetlidir.* 

İsrail ürünlerini satın almamak için oluşturulan ‘Buycott’ isimli uygulama tüketiciye büyük kolaylık sağlıyor. Uygulamaya ürünün kodunu okuttuğunuzda ürünün neden boykot edildiğini açıklarken aynı zamanda üretici firmadan da boykotun durdurulması için çeşitli taleplerde bulunuyor. Aynı zamanda o ürünün alternatiflerini de tüketiciyle paylaşıyor.

Boykot edilecek ürünlerin tam listesine buradan ulaşabilirsiniz.

Benimle mi duracak bu zulüm diye düşünme.  Sen sana ait olan görevi yap. Safını seç  ve duandan vaz geçme  gör bak nelere kadir bir rabbinin olduğunu.  Allah’ın  bize ihtiyacı yok. Sınav biz cenin olarak anne rahmine düşerken başladı  ve gözetmenler arada bir bize hatırlatıyor  sınava az kaldı. Sınava girerken  kabul etmiştik  kurallara uyacağımızı. Sınavı redden adamın yolu beli. O  görevini hakkıyla yerine getiriyor peki ya sen , ben , biz  ?

 *İSRAİL EKONOMİSİNE 6 MİLYAR DOLARLIK DARBE:* 

BDS hareketinin 2013 ve 2014’te Avrupa ülkeleri üzerinden İsrail’e karşı başlattığı boykot kampanyasıyla İsrail’in ekonomisi 6 milyar dolar kaybetti. Yine BDS hareketinin baskılarıyla İngiltere’deki HSBC Bankası İsrail silah şirketi Elbit Systems’e desteğini geri çekmek zorunda kalmıştı.