Çarşamba günü İran'ın Kirman kentinde büyük bir facia yaşandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın talimatıyla tam dört yıl önce 3 Ocak 2020 tarihinde, Irak'ın başkenti Bağdat'ta suikast sonucu öldürülen ‘Kudüs Güçleri’nin efsanevi komutanı Kasım Süleymani’yi anma gününde mezarına doğru binlerce insanın ilerlediği sırada meydana gelen iki patlamada yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetti ve çok sayıda kişi de yaralandı.

İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in "yaşayan şehit" olarak adlandırdığı Kasım Süleymani'nin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Türkiye ile irtibata geçerek darbe girişimine karşı olduklarını belirtmesi İran basınına yansımıştı. 

Lakin Kasım 2016’da İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun yurtdışındaki askeri-istihbari faaliyetlerini yürüten Kudüs Kuvvetleri'nin Komutanı Tümgeneral Kasım Süleymani'nin, PKK'nın üst düzey liderlerinden Cemil Bayık'la Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Süleymaniye kentinde bir araya geldiği ve PKK'nın Musul operasyonuna katılmasını talep ettiği iddia edilmişti.

Şeytanın gör dediği; Ruzi Nazar-Kasım Süleymani  bağlantısı!..
Çoğu kimse bilmez ama ABD ambargosunu delmek isteyen İran rejimi ile ABD eksenindeki Bonn yani Batı Almanya hükümetini, CIA’nın Özbek asıllı casusu Ruzi Nazar irtibatlandırmıştı. 

Ruzi Nazar, tüccar kimliği ile Irak’la savaşan İran ordusunun ihtiyaç duyduğu birçok malzemeyi tedarik ediyor, İranlı dostlarının gönlünü kazanıyordu. İranlılar’ın gözünde Afganistan göçmeni Özbek Türkü, Alman vatandaşı halı tüccarı kimliğiyle tanıdıkları CIA casusu Ruzi Nazar’ın İranlı yetkililere, Irak ordusu ile savaşan İran ordusundaki genç subayların, Almanya’da eğitim almasını önermesi, konunun uzmanları için sır olmaktan çoktan çıktı. 

İran ordusundan ilk postada Almanya’ya gönderilen genç subaylar arasında, kamuoyunun ilkokul mezunu sandığı Kasım Süleymani de vardı. İlk grup İranlı genç Subay, Tahran’dan Ankara’ya uçtu. Sonraki durak ise Batı Almanya’nın başkenti Bonn oldu.

Kasım Süleymani’nin ismi ; 13 Temmuz 1989 yılında İranlı Hükümet yetkilileri ile görüşme yapmak üzere gittiği Avusturya’nın başkenti Viyana’da, İran ajanlarınca pusuya düşürülerek öldürülen Dr. Abdurrahman Kasımlo cinayetinde sonradan  İran Cumhurbaşkanı olan Mahmud Ahmedinecat ile birlikte geçti. Avusturya Polisi, sözde isimlerini belirlediği üç İranlı Diplomatın -Cafer Sahraroodi, Mustafa Ajvadi ve Amir Mansour Bozorgian’ın- peşine düştü.

Daha sonra istihbarat raporlarında Avusturya polisinin ‘Amir Mansour Bozorgian/ Emir Mansur Bezirgan’ın sahte isim olduğu ortaya çıktı ve çifte pasaport taşıyan kişinin Kasım Süleymani olduğu anlaşıldı. İran'a döndükten sonra, general rütbesini aldı ve Doğu Kürdistan'daki birliklerin bağlı olduğu, Dr. Qasimlo'nun memleketi Urmiye'de bulunan Pasdaran (devrim muhafızları) karargâhının başına getirilmisti.

Kasım Süleymani, Avusturya polisinin uyduruk, olay yeri tutanaklarında geçtiği gibi Viyana’ya Tahran’dan gelmemiş Almanya sınırları içerisinde Almanya'nın Renanya-Palatina eyaletindeki Kaiserslautern şehrinden Nürnberg üzerinden Viyana’ya geçmişti. Trenle yolculuğu 7 saaat 51 dk.  sürmüştü.

Kasım Süleymani, Kaiserslautern’de ne iş yapıyordu?
Renanya-Palatina eyaletinde Kaiserslautern bir şehir. Kasım Süleymani burada ABD kökenli Maryland Üniversitesi’nin yani University of Maryland University College'de eğitim alıyordu.

Maryland Üniversitesi Global Campus Europe'un (UMGC Europe) resmi sitesinde taahhüt ettiği gibi, İran Askeri Bürokrasisinde hızla yükseldi ve tüm dünyanın konuştuğu askeri aktör olarak tarihe geçti.

Yeri gelmişken MİT eski Başkanı Dr. Hakan Fidan da Kasım Süleymani’nin eğitim aldığı ABD kökenli Maryland Üniversitesi'ne yolu düşenlerden. 1986 yılında astsubay olarak mezun olup 2001 yılına kadar 15 yıl Türk Silahlı Kuvvetleri'nde muhabere istihbarat astsubayı olarak görev yaptı.

Kara Kuvvetleri Muhabere Okulu'nun ardından Lisan Okulu'ndan da mezun oldu. Bir dönem Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Almanya'daki NATO Süratli Reaksiyon Kolordusu Karargâhı'nda üç yıllığına görevlendirildi.

Bu görevi sırasında Almanya'daki ABD kökenli Maryland Üniversitesi'ni bitirdiği biliniyor.

Çarşamba katliamı kimin işi?
İranlı yetkililer, bombalı suikastın, İsrail'in Gazze saldırısıyla bağlantılı olabileceğini ima ederek bunun arkasında Tel Aviv veya Washington'un olabileceğini öne sürmüştü. Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin yardımcısı Muhammed Cemşidi ise açıklamasinda Washington, İran'ın Kerman kentindeki terör saldırısında ABD ve İsrail'in hiçbir rolünün olmadığını söylüyor.

Gerçekten mi? "Bir tilki ilk önce kendi ininin kokusunu alır. Hata yapmayın. Bu suçun sorumluluğu ABD ve Siyonist rejimlere (İsrail) aittir ve terörizm sadece bir araçtır." ifadelerini kullanmıştı.

Wall Street Journal, İsrail'in müttefiklerine saldırıya karışmadığını bilgisini haberleştirirken, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matt Miller; Washington'un "İsrail'in bu patlamaya karıştığına inanmak için hiçbir nedeni olmadığını, patlamalarda ABD'nin parmağının olmadığını” belirtmiş.

Eski İsrail istihbarat yetkilisi ve bölge analisti, aynı zamanda ABD’de Eisenhower Enstitüsü'nde İstihbarat ve Orta Doğu İşleri Üyesi Avi Melamed ise patlamaları birçok bölgesel militan grubun düzenlemiş olabileceğini öne sürenlerden.

O, isim vermemiş ama ben ekleyeyim, İran’ın korkulu rüyası Ahvaz Kortulus Ordusu listenin en başına konulabilir.

20 Haziran 2010’da Evin Cezaevi’nde asılarak idam edilen Beluç Abdülmelik Rigi tarafından kurulan Sünni İslamcı Cundullah örgütünü de unutmamak gerekir. Şimdi bu örgütlere; Dr. Kasım Lo’nun intikamını almak isteyen PJAK/KODAR’ı da eklemek gerekir.

Bombalı saldırıdan bir gün sonra Perşembe günü DAEŞ/IŞİD katliamın sorumluluğunu üstlendi.

New York Times, "İslam Devleti"nin açıklamasının, terör saldırısının arkasında potansiyel olarak Sünni İslamcıların veya IŞİD'in olduğuna işaret eden Amerikan istihbarat değerlendirmeleriyle örtüşmesi dikkat çekti.

“İran'a savaş açarız” diyen İsrail bile olayı üstlenmedi!..

Gazze Savaşında iyice çuvallayan ve İsrail halkının gözünde meşruiyetini her geçen gün kaybeden Netanyahu  bile, ayağına kadar gelen, prestijini kurtarabilecek bir firsatı kaçırdı.

Kudüs Ordusu Komutanı Süleymani’nin matem yıldönümünde gerçekleştirilen cinayeti üstlenmedi. Yoksa balıklama atlardı.

Belki bombalı saldırı da ölenlerin sayısını, olayı üstlenmek açısından yeterli bulmamıştır. Öyle ya 7 Ekim’den bu güne 23 bin Filistinliyi katlettiler.

İbrahim Reisi’yi hangi güç Türkiye’ye göndermiyor?
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin 4 Ocak 2023 Perşembe günü (dün) Ankara'ya yapmayı planladığı ziyareti, ülkesindeki "terör saldırısı" gerekçesiyle ertelendi. Ancak bu ilk erteleniş değil. Daha önce de böyle bir ziyaret ötelemesi yapılmıştı. Gazze ve Suriye'deki son durumun ele alınması planlanan ziyaret ikinci kez ertelenmiş oldu.

Reisi'nin Kasım ayı sonunda Türkiye'ye yapması öngörülen ziyaret hem Türk hem İran dışişleri bakanlarının yoğun programları gerekçe gösterilerek ertelenmişti.

Voice Of America kaynaklarına göre o dönemde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Müslüman ülkelerden oluşan, Gazze'deki çatışmaların durdurulmasını ve kalıcı barışı sağlamayı amaçlayan Temas Grubu'nun toplantısı için New York'ta bulunuyordu.

İyi de Reisi’nin muhatabı Hakan Fidan değil ki?

İran Cumhurbaşkanı Reisi, Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın misafiri olacaktı.

Anlamış değilim.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kirman şehrinde en az 103 kişinin hayatını kaybetmesine ve 200'den fazla kişinin yaralanmasına neden olan terör eyleminin ardından çarşamba akşamı İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile görüştü.

Erdoğan görüşmede, sivilleri hedef alan saldırıyı kınadı, Türkiye'nin terörle mücadelede İran'ın yanında olduğunu söyledi. Erdoğan’ın, İran’a terörle mücadelede ortak hareket etme çağrısını yinelediği görüşmede, Reisi’nin Türkiye ziyaretinin ileri bir tarihe ertelenmesi kararlaştırıldı.

Türkiye deyip geçmeyin?
Daha bir hafta önce İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 37 İlde IŞİD’e yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen “Kahramanlar-38” Operasyonlarında Ankara'da 27, İstanbul'da ise 22 kişi olmak üzere toplam 189 şahsın yakalandığını açıklamıştı.

Ardından 2 Ocak’ta İstanbul merkezli 8 ilde düzenlenen operasyonda, İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yaptığı öne sürülen 34 şüpheli gözaltına alındı. Anladığınız gibi, Türkler nalına da mıhına da vuruyor. Gerisini de söyleyen soylemiş zaten; Vur dünyanın çarkına vur /Şeytana sor Meleğe de sor /Dön bir yolda kendine sor.

Not :
1 Ocak 2023 gecesi  solunum yetmezliği yaşadım. Kalp zarı iltahaplanmasından kaynaklı kalp etrafında sıvı birikmesinin yol actığı Akut miyokard infarktüs nedeniyle önce  Dikmen 29 Mayıs Hastanesi acil servisine kaldırıldım. EGK ve kan testinin ardından  yer olmaması nedeniyle  Lokman Hekim Akay Hastanesi'ne ambulansla gönderildim. 2 Ocak saat  04:40 da anjiyo oldum. 

Öncelikle sağlık hizmetini sağlayan Türkiye Cumhuriyeti Devletime, Ankara  29 Mayıs Hastanesi Acil Servisi ile    Lokman Hekim Akay Hastanesinin özverili personeline içtenlikle teşekkür ediyorum.

Rahatsızlığım sürecinde başucumdan bir saniye  olsun ayrılmayan evladı Fatihan eşim Funda  Çelikdönmez’e şükranlarımı arz ederim.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan çalışma arkadaşlarım değerli dostlarım Ahmet Gürbüz ve Lokman Yılmaz da beni yalnız bırakmadılar. Hastaneden taburcu ettiler. Sağolsunlar.  

Geçmiş olsun dilekleri ile arayan soran, mesaj gönderen tüm gönül dostlarımın her birine binlerce teşekkür ediyorum.  İyi ki varsınız.