Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) üye ülkeleri arasında tercihli ticaret anlaşmasının bir an önce yürürlüğe konulması çağrısında bulundu.

Özbekistan'ın başkenti Taşkent'teki Uluslararası İş ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen EİT 16. Liderler Zirvesi'nde konuşan Mirziyoyev, teşkilat çerçevesinde ticaretin sadeleştirilmesine ilişkin daha önce imzalanan tercihli ticaret anlaşmasının yürürlüğe konulması çağrısı yaparak, "Ne yazık ki anlaşmanın yürürlüğe konulması için uzun yıllardır gösterilen çabalar beklenen sonuçları vermiyor. Engelsiz ticaretin önünde hala birçok sınırlama ve zorluk var." dedi.

Mirziyoyev, üye ülkeler arasındaki ulaştırma, enerji, çevre ve turizm alanlarındaki işbirliklerinin giderek gelişmekte olduğunu kaydederek, iki sene önce EİT'nin Aşkabat'ta gerçekleştirilen 15. Zirvesi'nde alınan önemli kararların kuruluşun faaliyetine yeni bir soluk getirdiğini belirtti.

Ülkesinin EİT'nin ana belgesi olan "Beklentiler-2025" programının uygulamaya konulmasının gözden geçirilmesini desteklediğini ifade eden Mirziyoyev, teşkilatın henüz kullanılmayan potansiyelini derinlemesine analiz ederek, EİT'nin gelecekteki öncelikli alanlarını ve sektörlerini tanımlayan "Ekonomik İşbirliğinin Stratejik Hedefleri-2035" belgesini oluşturmanın zamanı geldiğini söyledi.

Mirziyoyev, bu çerçevede üye ülkeler arasındaki karşılıklı ticareti teşvik etmenin önemli olduğunu belirterek, 2022'de üye ülkeler arasındaki ticaret hacminin 85 milyar doları bulduğunu ve bunun üye ülkelerin toplam dış ticaretinin sadece yüzde 8'ine tekabül ettiğini anlattı.

Mirziyoyev, "Ne yazık ki tercihli ticaret anlaşmasının yürürlüğe konulması için uzun yıllardır sürdürülen çabalar beklenen sonuçları vermiyor. Engelsiz ticaretin önünde hala birçok sınırlama ve zorluk var." ifadesini kullandı.

Bunu olumlu yönde değiştirebilmek için duruma yeni bir bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğini vurgulayan Mirziyoyev, "Bu bağlamda, uzmanlarımız tarafından geliştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde ticaretin kolaylaştırılmasına ilişkin tercihli ticaret anlaşmasının kabul edilmesi çağrısında bulunuyorum." dedi.

Gazze kasabı Netanyahu, UCM'ye meydan okudu Gazze kasabı Netanyahu, UCM'ye meydan okudu

Mirziyoyev, bu anlaşmada, hizmetler ve mal ticaretinin kolaylaştırılması, teknik engellerinin kaldırılması, gümrük, bitki sağlığı ve veterinerlik prosedürlerinin dijitalleştirilmesi, elektronik ticaretin geliştirilmesi konularına özel önem verilmesi gerektiğine dikkati çekerek, ilk hesaplamalara göre bu tedbirler sayesinde üye ülkeler arasındaki karşılıklı ticaret hacminin 2035 yılına kadar en az iki kat artabileceğini kaydetti.


- "FİLİSTİN HALKI, BAĞIMSIZ DEVLETİNİ KURMA HAKKINA SAHİPTİR"

Filistin'deki duruma da değinen Mirziyoyev, tarafları askeri harekatları derhal durdurmaya çağırdı.

Küresel barış ve güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturan Orta Doğu'daki savaşın herkesi tedirgin ettiğini vurgulayan Mirziyoyev, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne yazık ki bu kanlı çatışma sonucunda kadın, çocuk ve yaşlılar başta olmak üzere sivil halk mağdur oluyor. Savaşın bölgeye yayılma riski giderek daha gerçek hale geliyor. Bu çatışmanın geniş çaplı bir savaşa dönüşmesine izin verilemez. Tarafları derhal askeri harekatları durdurmaya, barışçıl müzakerelere başlamaya ve makul bir uzlaşmaya varmaya çağırıyoruz. Filistin halkının Birleşmiş Milletler kararlarıyla teyit edilen haklara, yani kendi bağımsız devletini kurma hakkına sahip olduğu yönündeki kesin tutumumuzu yineliyoruz."

Konuşmasında teşkilatın üyesi olan Afganistan konusuna da değinen Mirziyoyev, bugünkü zirvenin örgüt üyelerinden Afganistan'ın katılımı olmadan gerçekleştirildiğine dikkati çekti.

Mirziyoyev, bugünün karmaşık sorunları karşısında Afganistan'ı yalnız bırakamayacaklarını belirterek, bu ülkenin bölgesel entegrasyon süreçlerine aktif katılımının bölgenin sürdürülebilir kalkınmasının vazgeçilmez ve gerekli koşulu olduğunu vurguladı.

Uluslararası toplumu ve bölge ülkelerini Afgan halkına insani yardımları arttırmaya davet eden Mirziyoyev, bu ülkedeki sosyo-ekonomik sorunları toplu sorumluluk ve kabul edilebilir mekanizmalar temelinde çözmeye çağırdı.