Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Sultanbeyli Kent Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, bugün ebediyete irtihal eden kıymetli dava arkadaşları, AK Parti AR-GE ve Eğitim Başkan Yardımcısı Osman Karaaslan'a Allah'tan rahmet niyaz etti.

Genç yaşta kaybettikleri Karaaslan'ın partide farklı görevlerde bulunduğunu, davalarına samimiyetle hizmet ettiğini anlatan Erdoğan, Allah'tan Karaaslan'ı cennetiyle ve cemaliyle müşerref eylemesini dileyip, ailesine, sevenlerine ve camialarına başsağlığı dileğinde bulundu.

Katılımcıların, artık sonuna doğru yaklaşılan Ramazan-ı Şerifi'ni tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah'tan kendilerini ramazana ulaştırdığı gibi sağlıkla, huzurla ve esenlikle bayrama da eriştirmesini diledi.

Erdoğan, geçen yıl yapılan 14-28 Mayıs'taki seçimlerde, Sultanbeyli'nin Cumhur İttifakı'na milletvekilliğinde yüzde 64 ve Cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ahde vefanız ve kadirşinaslığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Sultanbeyli'yle bizim aramızdaki gönül bağı çok eskidir hem de çok derindir. İstanbul'un yaşadığı çarpık şehirleşme sürecinin en ağır sonuçlarının görüldüğü yerlerden biri de Sultanbeyli'ydi. Anadolu'nun dört bir yanından yeni bir hayat kurmak için buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz, bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. İnsanlarının sırf inançlarından, kıyafetlerinden, geleneklerinden dolayı taciz edildiği Sultanbeyli, vakur duruşuyla bu badireleri geride bıraktı. Bugün Sultanbeyli, İstanbul'un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak, kendini istiskal edenlere adeta nazire yapıyor."

"MAZLUMLARA HER TÜRLÜ YARDIMI YAPTIĞIMIZ İÇİN MİMLENDİK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilçe belediyesinin hayata geçirdiği projeler, yaptığı eser ve hizmetlerle Sultanbeyli'yi her geçen gün daha da güzelleştirdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bizim hikayemiz de Sultanbeyli'nin durumuyla farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları, vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üzerine tuzak kuruldu. 'One minute' diyerek masumlara uygulanan zulme karşı koyduğumuz tavır için ayrımcılığa maruz kaldık. 'Dünya beşten büyüktür' diyerek, küresel yönetim ve güvenlik sisteminin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz için ambargolara uğradık. PKK, FETÖ ve DEAŞ terör örgütlerini üzerimize saranlara teslim olmadığımız için pek çok acıyla sınandık. Gazze'de yapılan katliama en üst perdeden itiraz ettiğimiz, mazlumlara her türlü yardımı yaptığımız için mimlendik. Hamdolsun önce Allah'ın yardımı, sonra da Sultanbeyli'den, İstanbul'dan, milletimizden aldığımız güçle hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz."

Erdoğan, partisinin Sultanbeyli Kent Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye Yüzyılı ile yeni bir döneme hazırlandıklarını, Türkiye Yüzyılı'nın aynı zamanda belediyecilik hizmetlerinde yapacakları tarihi atılımlarla şehirlerin de yüz yılı olacağını söyledi.

İYİ Parti'de başkanlık seçimi ikinci tura kaldı İYİ Parti'de başkanlık seçimi ikinci tura kaldı

"İSTANBUL KENDİNE ORTAK KABUL ETMEZ"
Mitinge katılanlara "Buna hazır mıyız?", "Pazar gününe kadar buna hazır mıyız?", "Pazar günü sandıkları patlatacak mıyız?" diye soran Erdoğan'a vatandaşlar, "Evet" yanıtını verdi. Bunun üzerine Erdoğan, "Ben Sultanbeyli'den gümbür gümbür bir sesin geleceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"İstanbul'da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi, maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetmesi gerekenler İstanbul'dan başka her işle uğraştıkları için bırakınız yeni projeyi, devraldıkları yatırımları bile sürdürememişlerdir. İşte şu anda İstanbul'u yöneten büyükşehir belediye başkanının acaba Sultanbeyli'ye en ufak bir yatırımı oldu mu? Büyükşehir belediyesinden ne diyor, 'Tam ileri.' Ne tam ileri ya, sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli'yi bir defa hiçbir zaman kalkıp da sahiplenmedin ki. Ulaşımıyla, çevresiyle, depreme hazırlığıyla, sosyal belediyeciliğiyle İstanbul içler acısı bir hale gelmiştir. Lazım olduklarında, hava bozuk olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer'de balıkta... Bu şehrin sorunlarını bunlar çözebilir mi? İstanbul'un yönetimi yarı zamanlı mesaiyle olacak bir iş değildir. İstanbul kendine ortak kabul etmez. Ya İstanbul'a hizmet ediyorsunuz ya da bu şehri ihmal ediyorsunuz ya İstanbul'a aşkla, tutkuyla bağlısınız ya da gönlünüzde başka hesaplar var. Bu şehir hiç kimsenin şahsi ihtiraslarının aracı, atlama taşı, basamağı, oyuncağı, finans kaynağı haline getirilemez."

"İSTANBUL'UN BİRİNCİ ÖNCELİĞİ DEPREME HAZIRLIKTIR"
Eyüp Sultan hazretlerinin uğruna surların dibinde can verdiği İstanbul'a böyle bir zulüm yapılmasına rıza gösteremeyeceklerini, Fatih Sultan Mehmet'in emaneti İstanbul'un bu hale düşürülmesine vicdanlarının el vermeyeceğini dile getiren Erdoğan, kentte yaşayan 16 milyon insanın vebali üzerlerindeyken yaşananlara seyirci kalamayacaklarını vurguladı.

Erdoğan, vatandaşlara, "Bunun için ne diyoruz, 'Yeniden İstanbul.' diyoruz. Ne diyoruz bunun için, 'Sadece İstanbul.' diyoruz." şeklinde seslendi.

İstanbul'un beklentisi ve ihtiyacının çok olduğunu ama bazı hayati öncelikleri olduğunu da anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"İstanbul'un birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda herhangi bir çaba, gayret, proje, icraat gördünüz mü? Hayır. Çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul, ne oldu? Dolar. Ne oldu? Avro ve bunlar bir yere götürülüyor. Peki nereye götürülüyor? Depreme hazırlık için sarf edilmesi gereken vakit, delege avlarında, DEM'le pazarlıkta. Bu DEM'i biliyorsunuz değil mi? Bizim Rize'nin çay demi değil, kazanma değil, kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekte harcanıyor. Sanki İstanbul böyle bir tehditle karşı karşıya değilmiş gibi hareket etmekle bu tehlike ortadan kalkmıyor."

"DEPREME DAYANIKSIZ YAPILARIN HEPSİNİ DÖNÜŞTÜRECEĞİZ"
Miting alanına gelirken emniyete ne kadar katılım olduğunu sorduğunu ve cuma günü olmasına rağmen 40 bin kişi bulunduğunu öğrendiğini anlatan Erdoğan, "Maşallah, böyle bir cuma gününde 40 bin kardeşimle Sultanbeyli'de buluşmak bizim için hakikaten vefadır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilim insanlarının her gün "İstanbul'u depreme hazırlayın." diye ikaz ettiğini, bu sebeple kendilerinin İstanbul'da afet bölgelerindeki gayretli çalışmalarıyla milletin takdirini toplayan Murat Kurum'u büyükşehir adayı olarak belirlediklerini aktardı.

İstanbul'a 5 yıl büyükşehir belediye başkanı olarak hizmet ettiğini hatırlatan Erdoğan, "Sonra beni nereye gönderdiniz? Başbakanlığa gönderdiniz, sonra Cumhurbaşkanlığı ve dediniz ki, 'İstanbul emin ellere teslim.' Ve bunu yaptık mı? Şimdi de emin eller, Allah'ın izniyle Murat Kurum kardeşimle ve tüm ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek. Önümüzdeki 5 yılda İstanbul'daki depreme dayanıksız yapıların hepsini inşallah dönüştüreceğiz. Tam bir seferberlik anlayışıyla 650 bin konutun dönüşümünü inşallah 5 yıl gibi kısa süre içinde tamamlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

İSTANBUL TRAFİĞİ
İstanbul'un ikinci gündeminin artık hayatı çekilmez bir hale getiren trafik olduğuna değinen Erdoğan, şunları söyledi:

"Ya şuraya doğru dürüst otobüs geliyor mu? Devamlı otobüsler ya yanıyor, buradaki ulaşım ne yazık ki yapılmıyor. Şimdi bütün bunlara karşı inşallah otobüslerimiz, metrobüsler olarak, otobüsler olarak, Sultanbeyli yeni bir döneme geçecek. Mevcut yönetim bizden devraldığı metro hatlarını bile yapamadığı, trafiği rahatlatacak başka projeler de geliştiremediği için şehir adeta kilitlendi. Ya bu öyle bir belediye başkanı ki şurada, Sancaktepe'de metro ile ilgili açılış yaptık. Orayı geldi, toprakla doldurdu. Ya sen nasıl bir belediye başkanısın? Nasıl bunu doldurursunuz? Bunu biliyorsunuz değil mi? Daha ne diyor bir de 'Akıllı belediyecilik, tam ileri.' Nasıl bir tam ileri? Sabah işe gitmek, akşam işten eve dönmek, bir yerden bir yere seyahat etmek, kayak yapmak, İstanbul sizin bu zevkinizi çekmeye layık mı? Ve İstanbul tam bir çile şehri haline geldi. Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metro hattının durak sayılarını yarıya düşürerek, sırf açmış olmak için ne yaptılar açtılar. Sultanbeyli'ye kadar ilerlemedikleri gibi uyduruk sebeplerle hastane önünden geçecek durakları iptal ettiler. Yani bizim dönemimizde başlayan diğer birçok proje gibi metro hattını da ellerine, yüzlerine ne yazık ki bulaştırdılar, beceriksizliklerinden. Hafriyat alanına çevirdikleri metro duraklarını saymıyorum."