Erbakan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Partisinin, 31 Mart'taki Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde üçüncü parti olduğunu söyleyen Erbakan, belediye başkanlığında yüzde 6,2, il genel meclisi ve belediye meclisi seçiminde yüzde 7 oy alarak oylarını artırdıklarını belirtti.
Erbakan, 62 belediye başkanlığını kazandıklarını, Milli Görüş belediyeciliğini uygulayacaklarını dile getirdi.
Partisinin 20 ilde yüzde 10'un üzerinde oy aldığını vurgulayan Fatih Erbakan, "Kurulduğundan bu yana 5,5 sene zaman geçen bir parti olarak, hazine yardımı almayan, Meclis'te grubu bulunmayan, seçime girerken belediye başkanlıkları bulunmayan, medya gücü olmayan, tam tersine medya ambargosu ile mücadele eden parti olarak bu sonucun alınması son derece önemlidir. Bu sonuçlar, Milli Görüşün yeniden şahlanışı, Yeniden Refah Partimizin iktidar yürüyüşünün ayak sesleri demektir." diye konuştu.
Milletin, partilerinin yanında durduğunu kaydeden Erbakan, 2028'deki seçimlere de iktidar adayı parti olarak gireceklerini, seçim için çalışmalara şimdiden başladıklarını belirtti.
- "Osmanlı'nın torunları olan bizlere asla yakışmayacak tutumdur"
Erbakan, İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığını, insanlık suçu işlediğini ifade etti.
İktidarın "İsrail'le ticaretin kesin çağrılarına kulak tıkadığını" söyleyen Erbakan, tepkilerin ardından 54 ürün için ihracat kısıtlaması kararı alındığını aktardı.
Fatih Erbakan, "Bu kısıtlamanın getirilmesi, bugüne kadar göz göre göre, kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden dünyanın gözleri önünde katleden rejimin böyle bir ticaretle desteklenmiş olduğunu ve konunun vahametini ortaya koydu. Böyle bir zulüm karşısında, böyle bir ticaretin yapılması vahimdir. Hele hele Osmanlı'nın torunları olan bizlere asla yakışmayacak tutumdur." değerlendirmesinde bulundu.
Malatya Kürecik Radar Üssü'nün kapatılması gerektiğini savunan Erbakan, İncirlik Üssü üzerinden de ABD'nin İsrail'e destek vermesinin önlenmesini istedi.
- "Türkiye'de borç paçadan akıyor"
Ekonomik sıkıntıların yaşandığını söyleyen Erbakan, "borç-faiz", "zam-vergi" ekonomisi ile "önce imtiyazlılar anlayışının" önemli problem olduğunu dile getirdi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, Türkiye'nin dış borç stokunun 2023 sonu itibarıyla 499 milyar 886 milyon dolara ulaştığını ifade etti.
Yüksek faizli, kısa vadeli borçların ekonomi için risk oluşturduğunu dile getiren Erbakan, "Türkiye'de borç paçadan akıyor. Belediyeler, merkezi yönetim, vatandaş borçlu. Seçim döneminde AK Parti'li belediyelerin boğazına kadar borç batağı içerisinde olduğunu söylüyorduk. 31 Mart'tan sonra muhalefetin eline geçen belediyelerde bu durum ayan, beyan ortaya çıktı." diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın asgari ücrete temmuz ayında zam yapılmayacağını açıkladığını aktaran Erbakan, bunun asgari ücretlinin açlığa mahkum edilmesi anlamına geleceğini belirtti.
Fatih Erbakan, "17 bin lira asgari ücretle yılbaşında 37 kilogram kıyma alınabilirken, bugün 28 kilogram kıyma alınabiliyor. Temmuzda da zam yapılmadığı zaman yıl sonunda 20 kilogram kıyma alınabilecek. Yani asgari ücretli bir senede yarı yarıya fakirleşiyor." şeklinde konuştu.
- "Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye her zaman devam ettik"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis'teki 23 Nisan resepsiyonunun ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve diğer partilerin genel başkanlarıyla görüştüğü hatırlatılarak, "Size davet gelmedi mi?" sorusuna Erbakan, şu yanıtı verdi:
"Bize davet gelmedi. Bu, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın takdiridir. Bu olayın değerlendirmesini, takdirini de aziz milletimize bırakıyoruz. Yeniden Refah Partisi olarak kurulduğumuz günden beri Mili Görüş çizgisinde siyaset yapan partiyiz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye her zaman devam ettik, bundan sonra da devam edeceğiz. Doğrular milletin doğruları, milletin faydasına olan işler. Yanlışlar da milletin aleyhine olan işlerdir ama bizden 'Yanlışa da doğru' deyin, 'Bir noter makamı olun' yaklaşımı bekleniyorsa zaten bizim de orada durmamızın bir anlamı olmaz."
Fatih Erbakan, bir gazetecinin "Cumhur İttifakı'nda var mısınız?" sorusuna ilişkin şunları kaydetti:
"Bizim son seçimdeki tavrımız ve seçtiğimiz yol bunu ortaya koyuyor. Cumhur İttifakı demek, özellikle seçimlerde birlikte hareket edilmesi demektir. Belediye seçimlerinde en azından büyükşehirlerde ortak adayın desteklenmesi demektir. Biz böyle bir tavır içerisinde yer almadık. Bunun sebepleri de 30 maddelik Mutabakat Metninin maalesef neredeyse bir senede, bir maddesinin bile uygulanmaması, Gazze konusu, ekonomik sıkıntılar, rant belediyeciliğinden Türkiye'nin kurtulması gerektiği konusu. Bununla beraber de milletimizin bizden böyle bir yol izlememizi istemesi, teşkilatlarımızın bu yönde görüş belirtmesi. Dolayısıyla bu seçimlerde biz, Cumhur İttifakı'nın içerisinde yer almadık. Bundan sonra da yine eleştirilerimize, yanlış gördüklerimizi belirtmeye de devam edeceğiz."
