Tevazu Bilinci Olmayanların İtibarı da Olmaz

AHMET HAKAN -ALİ ERBAŞ

Bizim müftü çocuğu olup İmam Hatip mezunu olan Ahmet Hakan Hürriyet’teki 30 Nisan 2024 tarihli yazısında Diyanet İşleri Başkanı ALİ Erbaş’la ilgili son günlerde şu üç haberin dolaşımda olduğunu söylüyor:

HABER BİR: CV’sinde iyi derecede Arapça bildiği yazıldığı halde bir Arapça röportajda tercüman kullanması haberi.

HABER İKİ: Dua ederken dua metnini avucunun içine yazması ve duayı avucunun içine yazılanlara bakarak okuması haberi.

– HABER ÜÇ: Kendisine makam otomobili olarak 15 milyon lira değerinde Audi A8 otomobili istediğine dair iddia.}

AHMET HAKAN’IN VE BİZİM GÖRÜŞLERİMİZ

Ahmet Hakan,” Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, şu ana kadar bu üç konuyla ilgili de herhangi bir açıklama yapmış değil” diyor ve kendi görüşlerine yer veriyor.

Yetkili konumda olduğumuz için biz de görüşlerimizi açıklayalım:

DİYANET ANAYASAL KURUMDUR

Diyanet Anayasal laik bir kurumdur. Diyanet İşleri Başkanı da yönetim tarafından atanır. Ali Erbaş ilahiyat profesörü olduğuna göre son haber dışında eleştirilemez.

MÜTERCİM KULLANMAK

a.) Bizde çoğunluğunu ilahiyatçıların oluşturduğu Arapça bilir kişiler söyleşi yapacak ölçüde rahat ve seri konuşamaz.

Bir makale de yazamaz. Çünkü bizde eski nesil Arapça dil öğrenimi yalnızca okumaya yöneliktir. Kaldı ki bizim öğrendiğimiz fasih dil ile konuşulan dil de farklıcadır. Bu sebeple mütercim kullandığı için Ali Erbaş  hoca eleştirilemez.

Cumhurbaşkanımız Eleştirilebiliyor mu?

Bize göre önemli olan, dil bilir olmaktan çok verilmek istenecek  mesaja hakimiyettir. Konuşacağı dile hakim olsa bile resmi ricalin söyleşilerde yalnızca kendi dilini kullanması gerekir.

Burada asıl sorulması ve de yerilmesi gereken husus, bizim üniversite mezunlarımızın çoğunluğunun neden değil bir makale,  kusursuz bir dilekçe bile yazamayışı ve kem küm etmeden konuşamayışıdır.

AVUÇ İÇİNE NOT ALMAK

b.) Dua metni avucun içine yazılamaz. Bir iki hatırlatıcı başlık konulabilir. Bu da yapılmalıdır. Çünkü dua yapılan vesileler farklıdır. Üstelik her kelime de eleştiri konusu yapılabilmektedir.

YABANCI LÜX ARABA AYIPTIR VE GÜNAHTIR

c.) Durumu tam olarak bilmiyoruz ama Ali Erbaş kardeşimizin “Kendisine makam otomobili olarak 15 milyon lira değerinde Audi A8 otomobili istediğine dair iddia” doğruysa bundan vaz geçmelidir.

Değil onun, Cumhurbaşkanımız dahil bakanlarımızın bile böylesi Audi A8  benzeri yabancı lüx araba kullanmaları ayıp üstü ayıptır. Azim bir günahtır.

Ülkemizde TOGG üretildi. Kendi arabamız varken Alman otosuna binmek utanç verici bir durumdur. Milletimizin önünde olan insanların tercihlerinin örnek olacak şekilde millî, ahlâkî ve erdemli olması gerekir.

500 MİLYAR DOLAR DIŞ BORÇLUYUZ

Ülkemizin yaklaşık 500 milyar dolar dış borcu olduğunu ve borç taksitlerini ödemek için dışarıdan borç dilendiğimizi hepimiz biliyoruz.

Borca dayalı para sistemi ve faize dayalı ekonomi ile milletimizin kanını emdirdiğimiz yetmiyormuş gibi bir da utanmadan israfa ve lüxe boğulmayalım. “Saçıp savuranların, Şeytanların /şeytanlaşmış insanların kardeşleri olduğunu bilelim” (İsra 27) ve Rabbimizin şu buyruğuna kulak verelim:

Sakın ha israf edicileri izlemeyin. Onlar  toplum hayatında bozgunculuk yaparlar. Düzetmek için çalışmazlar.” (Şuara 151-152)