Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa İl Teşkilatı'nın 38'nci olağan kongresi Şehzadeler ilçesi Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirildi.

Sözcü'den İlker Kılıçaslan'ın haberine göre; iki İl başkan adayının yarıştığı kongreye CHP Grup Başkanı ve Genel başkan Adayı Özgür Özel, CHP Genel Başkan Aday Adayı İlhan Cihaner, CHP Genel Başkan Yardımcısı Tahsin Tarhan'da katıldı.

Konuşmasında kendisini neden genel başkan adayı olduğunu partili delegelere anlatan CHP'li Özel şu ifadeleri kullandı:

“Sizi temin ederim ki 28 Mayıs günü ne kolumu kaldırmaya ne genel başkan adayı olmaya ne de böyle bir yola çıkmaya takatim yoktu. Ancak yaşanan süreç partinin hiç bir şey yokmuş gibi davranmasına, bu davranış biçimi de seçmende büyük bir duygusal kopuşa sebebiyet verdi.

Öyle bir şeyi gördüm ki görüyorum ki eğer sağlıklı bir itirazı sağlıklı bir öz eleştiriyi yeni bir yol yürüyüşü sağlamazsak hep birlikte önümüzdeki yerel seçimlerde büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız.

Osman Nuri Kabaktepe: Sorumluluğu üstüme alıyorum Osman Nuri Kabaktepe: Sorumluluğu üstüme alıyorum

Dünyadaki bütün diktatörler seçime katılım oranının muhalefetteki düşüşünden beslenirler.  Sizin omzunuz düştüyse beyefendinin yüzü gülmeye başlar. Çünkü biz enerjimizi kaybedersek seçmen siyasi partilerden, muhalefetten ve siyasetten umudunu keser.

Sandıktan uzaklaşır. Bu tehlikeye karşı bir itiraz bir yenileniş ve yeni bir yol yürüyüşüne ihtiyaç vardı. Ben Özgür Özel olarak şunu söyledim.

Kaybeden takımda santrafor olarak oynayacağıma kazanacak şampiyon takımda her mevkiye talibim dedim. Manisa benim evim. Bana eğer takımın başına geç diyorlarsa ben bu takımı şampiyon yaparım.”

“TÜRKİYE'DE BİZE DAYATILAN SİYASETE İTİRAZ EDİYORUZ”

Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uyguladığı siyaset anlayışına karşı olduklarını belirten Özel “Türkiye'de bize dayatılan siyasete itiraz ediyoruz. Nedir o. İşte o Recep Tayyip Erdoğan'ın meşhur anlayışı. Kimlik siyaseti, dikine kesen siyaset, ‘Bir farklılığı bulalım. Üstünde tepinelim. Bir tarafı uzaklaştıralım. Orayı şeytanlaştıralım. Kendi arkamızı kalabalıklaştıralım.' Bu dikine kesen sağcılar-solcular, Türkler Kürtler, Aleviler Sünniler, Milliler gayri milliler anlayışı yerine enine kesen bir siyaset. AKP'linin de MHP'linin  de İYİ Partilinin de HDP'li'nin de yoksuluna dokunan, işsizine dokunan, güvencesizine dokunan, geleceğinden kaygılı olanlarına dokunan ve hepsine dokunurken alt tarafı koruyan ve kendini yeniden tarif eden bir anlayışla Değişimin Yüzyılı Yüzyılın Değişimi diyoruz. Sizin evladınız bu yolculuğa çıktı.” diye konuştu.

“BU PARTİYE GENEL BAŞKAN GELECEKSE LABORATUVAR DA ÜRETİLMEYECEK”

CHP'li Özel, partisinin genel başkanını partili delegelerin iradesiyle seçileceğinin altını çizerek, “11 yıldır meclistesin. Evet, dediğim gibi dur derseniz dururum. Top topla derseniz toplarım. Ancak 1957'de milletvekili olan Ecevit'in 15 sene sonra 1972'de ortanın solu hareketini ete kemiğe büründürmesiyle, 5 yıl süren bir tartışmayı bir noktaya getirmesiyle yola çıktığını bilelim. Şunu görelim; bu partiye bir genel başkan gelecekse tombaladan çıkmayacak. Meteorla düşmeyecek. Laboratuvar da üretilmeyecek. Ancak sizin kefaletiniz, sizin yüreğiniz, sizin desteğinizle bu partini bir evladı olacak.” dedi.

“BENDEN YANA NE KADAR HAK VARSA HELAL OLSUN”

CHP'li Özel konuşmasının son kısmında kongrede bulunan delegelere seslenerek sözlerini şu ifadelerle bitirdi:

“Siyaset sözle yapılır. Sözle yapılan her iş hataya açıktır. Siyasete girdiğim ilk günden bugüne kadar kalp kırmış mıyımdır. Kırmışımdır. Burada mahsur yok. Gözünün içine baka baka özür dilenir. Kırdığımdan, üzdüğümden varsa hakkının yenmesinden sebep olduğumdan bunlardan büyük bir üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim.

Benden yana beni de çok kıran oldu, üzen oldu. Benden yana olan ne kadar hak varsa hepsi helal olsun. Biz üyelerimiz CHP'nin Atatürk'ün baba ocağının gerçek sahipleri, çorbasını kaynatanlar, bacasını tüttürenler bu evladınıza, kardeşinize ‘Arkandayız' diyorsanız. Ben yola çıkıyorum. Ben bu partiyi ayağa kaldıracağıma, ben başaracağımıza sonuna kadar inanıyorum.”