Bismillahirrahmanirrahim
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd, Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mü’min kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehit ve Gazilerimize salat ve selam olsun!

Geçici geldiğimiz dünya hayatımızın özeti başlıktaki bu cümlede gizlidir! Ve ölüm, hepimize bir nefes yakındır! Ölüm bize bir nefes yakınken bu ne gaflet, bu ne büyük vurdumduymazlık, nefsimize ve nesillerimize bu ne büyük ihanettir?
İlim ehlinin de, ticaret ve siyaset erbabının da ana görevleri insanların dünya ve ahiretlerini cennete çevirmek için tüm gayretimizle çalışmaktır!
Allah’ımıza kulluk ibadetlerinin en büyüğünün de Cihad İbadeti olmasının sebebi de budur! 
Cihad İbadetinin ilki ve en büyüğü nefislerimizi “Oku!” emriyle eğitmek ve Tefekkürle, Zikirle, Şükürle ve Sohbetle terbiye etmektir!
Ceset, insanı taşıyan Dünya’daki bineğimiz, arabamızdır! Yer ve içer, sonunda ölünce yer onu yemeye başlar!
Dünya hayatının bir eğlence için sadece bir oyuncak olduğunu anlar ama iş işten geçerde geçer!
O, “Âh, keşke sonsuz Ahiret hayatım için önceden bir hazırlık yapsaydım! Diyecek!” (Fecr S.24)  Ama yer, bizi yemeye başlayınca pişmanlık kimseye fayda vermeyecek!
“Ölüm meleği ansızın kapınızı çalmadan ve son pişmanlıkla, “Ya Rabbi; ne olur benim Ruhumu alma bana biraz daha mühlet ve fırsat ver de, Senin yolunda her şeyimi harcayıp iyi bir insan olayım!” diyeceğiniz an gelip çatmadan önce, size bahşettiğimiz nimetlerden bir kısmını hemen şimdi Allah yolunda harcayın. Allah, eceli geldiği zaman, hiç kimsenin ölümünü asla ertelemeyecektir. Allah, işlediğiniz gizli-açık, iyi-kötü bütün yaptıklarınızdan haberdardır!” ( Münafıkun S.9-10)  İlahi gerçeği karşısında ne yapıyoruz?
İlim ehli, Ticaret ve Siyaset erbabı neredeler?
Kış uykusuna mı yattık?
Ölünce mi uyanacağız?

Bu fani dünyayı sevdirten, ahireti unutturan ve maddeye taptırtan Kapitalizm ve Sosyalizm belasından ve Dinimize ve Maneviyatımıza Savaş açan "Vehn’’ dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümü, ahireti unutarak dünyevileşme hastalığından, İslam ile temizlenip ne zaman kurtulacağız?

Hz. Âdem Dedemiz ve Havva Nenemizle Dünya’ya geleli beri
yeryüzünde böyle bir silahi, ekonomi ve ahlaki terörler hiçbir asırda yaşanmamıştır!
Soygunculukları, vurgunculukları, dolandırıcıkları, hilekarlıkları ve Cinsi sapıklıkları sebebiyle helak edilen Kavimlerin ve Devletlerin hiçbiri zamanımızdaki suçların tamamını işlememişken yaygın hastalık, sürgün, işgal, açlık, kıtlık vs. çeşitli belalarla ve Zelzele, Sel, Hortum, Kasırga vb. yeriçi, yeryüzü ve Gökyüzü felaketleriyle yok edildiler!
Zamanımız çok daha büyük suçlar işleniyor!
Arakan, Doğu Türkistan ve Filistin’de, Mısır,Yemen, Irak ve Suriye’de ve Ülkemizde toplumsal dokuyu tahrip eden süresiz nafaka ve genç evlilik yapan Mazlumlara yönelik hukuksuzluk arş- ala’yı titretiyor!

Şu caddelerimizin, sokaklarımızın ve sahillerimizin acınacak haline bir bakalım!
Vallahi; “Kör olsaydım da bu moda adına çılgınca eğlenen, utanmadan yatak elbisesiyle çırıl çıplak yürümekten haya etmeyen Osmanlı torunlarının acı komik hallerini görmeseydim” diye ağlayarak feryad-ü figan etmemek mümkün mü?
Her hafta uğradığım Kabristana gittiğimde şu perişan halimizi düşünerek, toprak altında yatan kardeşlerimi bile kıskanır hale geldik!

Müslüman Memlekette Anayasamızı Kur’an-ı Kerim’e, Uyum Yasalarımızı Sünneti Seniye’ye uygun yapmak için caydırıcı ve ıslah edici İslam Ceza ve Medeni Hukukunu uygulattırmak için çalışmayacaksak, İmanımızın ve Müslümanlığımızın gereği Cuma Bayramı ve Hicri Yılbaşı Tatilini savunamayacaksak, Faiz, Fuhuş Kumar, Alkol Uyuşturucu ve Cinsi Sapıklık hastalıklarıyla Mücadele etmeyeceksek ve en önemlisi Nefsimizi ve canlarımız olan nesillerimizi ölüm ve ötesi sonsuz Hayata hazırlamak ve Din ve Vatansever yapmak için koşmayacaksak, yorulmayacaksak niçin yaşıyoruz ki?

Necaset Rejiminin dayatmasıyla Şeytani Materyalist Eğitim bataklığı devamlı Allah’ımızı tanımayan, Peygamberimizin Önderliğini kabullenmeyen, Ahiretten habersiz ve Ölüme hazırlıksız dünyaperest, malperest makamperest, şöhretperest, şehvetperest, modaperest ve putperest bir nesil yetiştirmeye devam edecekse biz niçin yaşıyoruz ki?
Nasıl mı?
Gelecek Haftaki yazımızda İnşallah!
“Ey Rabbimiz Allah! Bize dünyada devlet, iyilik ve güzellik, yolunda verecek servet, anlımızı yere secdeye koyacak sağlık, emniyet, salih-sâliha eşler ve sâlih evlatlar ver. Âhirette de güzel mükâfatlar ver. Cennetini ver, rızana ulaşma mertebesine erenlerden eyle. Bizi ateşten, Cehennem azabından da merhametinle koru."
Amiin
“Ey Rabb’im Allah! Beni ve soyumdan gelen iyi insanları, namazı dosdoğru ve devamlı kılanlardan eyle. Duâlarımızı kabul eyle, ey yüce Rabb’imiz!   “Ey Rabb’imiz! Hesabın görüleceği o dehşetli Gün beni, ana - babamı ve bütün inananları bağışla!”
Amin

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mescid-i Aksa'mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.   
Selam, sevgi ve duayla...

Şevki Yılmaz

www.sevkiyilmaz.net
   
Twitter: @sevkiyilmaz  
Facebook: @sevkiyilmaztr @sevkiyilmaz1955  
İnstagram: sevkiyilmaztr