Bismillahirrahmanirrahim
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd, Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mü’min kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehit ve Gazilerimize salat ve selam olsun!

Kerbelâ’da, şehadetlerinin Hicri 1384. ve Miladi 1343. yılında, İmam Hz. Hüseyin (r.a) Efendimizi ve kahraman direnişçi yarenlerini rahmetle, minnetle ve Fatihalarla anarken, zalim Yezid’i Sisi ve Esad vb. avenelerini de lanetle anıyoruz!
‘’Sınav, zorluk, sıkıntı ve çile’’ manalarına gelen belâ, hepimizin dünya hayat okulundaki derslerimizden ve imtihanlarımızdandır!
“Dünya’da rahat olsaydı, doğarken ağlamazdık” sözü hayatımızın adeta özetidir!
Fakirlik, sefalet, açlık hastalık nasıl bir belâ ise azdıran ve zulme döndüren mal ve makamlarda büyük bir belâdır! Yani İmtihan vesileleridir!

Sevgili Önderimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimiz ’in muhtereme eşlerinden Ebu Süfyan’ın kızı Hz. Ummü Habibe (r.anha) Anamızın yeğeni olan Emevi Meliki Yezid, Emir’ül Mümin’inin olmayı tercih edeceğine mal ve makama kul olmayı tercih ederek, hem kendisini ve kıyamete kadar da Müslüman Ümmetinide fitne, tefrika ve ihtilaf belâsıyla yakmaya devam ediyor! Geçici makam hırsı ve hasedi yüzünden mel’un Yezidi’n işlediği bu büyük cinayet, vahşet ve facia nedeniyle müslüman âlemi olarak ondört asırdır belâdan belâya koşuyoruz! Birbirimizi yemenin ve yenmenin belâsını yaşamaya devam ediyoruz!

Kerbelâ Faciasını şahsi, siyasi, ırkı ve mezhebi çıkarlarına alet etmek için her sene Muharrem Ayında kanayan yaramızı kaşımaya ve Kerbelâ yangınına barış, birlik ve kardeşlik suyu döküp söndüreceklerine kin, intikam fitne benzinini dökmeye devam ediyorlar!

Kerbala’da İmam Hüseyin (r.a) Efendimizle bir avuç direniş kahramanı Şehid olurken, zerre İmanı olan hiçbir Müslümanın asla tasvip etmeyeceği Kerbelâ Katliamını istismar edenler eliyle asırlardır Milyonlarca Müslüman katledildi! Ve edilmeye devam ediliyor!
Abbasî, Selçuklu ve Osmanlı gibi onlarca Cihan Devleti yıktırıldı!
Ve bu Kerbelâ İstismarcıları günümüz Yemen’i, Lübnan’ı Esad gibi Yezidileri eliyle Haçlı İşgal Kuvvetlerini çiçeklerle karşıladıkları Suriye’yi, Irak’ı, da tam bir kan gölüne yani Kerbelâ’ya çevirdiler!

Kerbelâ belâsını istismar eden bu nifak ve gaflet ehli halkı müslüman ülkeleri bölüp parçalayıp yutmak için mücadele eden Siyon-Haç şer ittifakının kirli emellerine asırlardır çanak tutmaya devam ediyor!

Kerbelâ katillerinin hiçbiriyle, kardeş, akraba olmamasına rağmen hatta olsa bile ‘’Birinin suçu bir başkasına yüklenemez !” (Fatır S.18) İlahi hükmüne rağmen Kerbelâ Şehidleri’nin kısas ve intikamının asırlardır Ehl-i Sünnet Müslümanlarından almaya devam etmek tam bir ihanet ve tam bir fitne belâsı değil midir?

Mescid-i Nebevi’de secde anında Yahudi’nin kölesi Mecusi bir Farslı tarafından katledilen İslami Devlet Başkanı İmam Hz. Ömer'in, Kufe’de katledilen İmam Hz. Ali'nin Şehadetlerini, evinde Kur’an-ı Kerim okurken katledilen İmam Hz. Osman'ın (Allah’ımız hepsinden Razı olsun) Şehadetlerini her sene anıp; ‘’İntikam! İntikam İntikam!’’ diye bağırıp kendilerini zincirlerle niçin dövmüyorlar?

Tüm hayatlarını Kerbelâ’nın mazlumları olan Ehl-i Beytimizi müdafaa için işkenceyle geçiren kırbaçlar altında can veren Ehli Sünnet Önderleri İmamı Azam, İmamı Malik ve İmamı Hanbeli’n  (Allah’ımız hepsinden Razı olsun) feci şekilde katledişlerini her sene niçin anıp; ‘’İntikam! İntikam! İntikam!’’ diye bağırıp, kendilerini zincirlerle niçin dövmüyorlar?

Demek ki mesele İmam Hz. Hüseyin (r.a) ve diğer Kerbala şehidlerini anmak değil, tam 14 asırlık Kerbelâ Matemini aldatılmış zavallı kitlelere tekrar tekrar ettirerek Mazlum Coğrafya’da Sisi, Esad vb. gibi yeni Yezidiler eliyle yeni Kerbelâlar hazırlamaktır! Ve hazırladılar ve hazırlıyorlar da!

Cahilliyye, Asabiyye, Mezhebiyye, Hariciyye, Selefiyye, Vehhabiyye ve Batıniyye hastalıklarını İslam ile tedavi edip uyanıp birleşemezsek, Sebeiyye Devletinin kurucusu Yesribli Yahudi Münafık Mel’un İbni Sebe ve taraftarlarının bu, bindörtyüz yıllık Mezhebçilik ve Irkçılık oyununu “Ümmet Ruhuyla!” ve “Müslümanlar kardeştir bölmek isteyenler kalleştir!” şuuruyla bozamazsak nice mazlum Hüseyinlerin, Ömerlerin, Osmanların, Zeyneplerin Ayşelerin canlarını ve canlarımızı almaya devam edecekler!

“Her Belâ Kerbelâ!” olmasın istiyorsak, maddi ve manevi her sahada “İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın, Devleti yaşat ki İnsan Yaşasın!” altın değerindeki nasihat yönetilenlerin ve yönetenlerin reçetesi olmalıdır!

Yeni Kerbelâ’lara malzeme olmamak ve Asr-ı Saadet’teki Cemel ve Sıffın Kerbelâsının altındaki Yahudi Parmağını anlamak için tüm kardeşlerimize Ali Rıza Doğrul merhumun “Kanlı Gömlek!” isimli kitabını mutlaka okumalarını tavsiye ediyoruz!

Allah’ımız, Yöneticilerimize ve Yönetilen halkımıza Müslümanları Müslümanlara musallat eden dâhili ve harici mihrakların sinsi Siyon-Haç oyunu bozacak feraset, basiret ve hikmet lütfeylesin!
Ve Müslümanları Müslümanlarla İmtihan eylemesin! Amiin

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mescid-i Aksa'mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.   
Selam, sevgi ve duayla...

Şevki Yılmaz
www.sevkiyilmaz.net
Twitter: @sevkiyilmaz  
Facebook: @sevkiyilmaztr  / @sevkiyilmaz1955  
İnstagram: sevkiyilmaztr