Bu çağın en büyük akıl oyunlarındandır algı yönetimi. Ve bu algı yönetimini de batı siyaseti ve medyası profesyonel bir şekilde yapıyor. Özellikle medyada hakkı batıl, batılı hak olarak karşımıza çıkarıyorlar. Ve hatta bazen algı yönetimi ile sizi cihad ediyorum zannettirerek kendisine hizmet ettirir. Algı yönetimi ve manipülasyon ile mücahidi terörist, teröristi mücahid gösterir. 
Hatırlayınız. Fransa'nın Cezayir'i işgalini konu edinen İçimizdeki Düşman filmini izlediğinizde, Cezayir'i yani kendi vatanını kurtarmak için mücadele eden mücahitleri düşman gösterip işgalci Fransa askerini kahraman göstermişti. Filmi izleyen insanların kahramanı katil Fransız askerleriydi. 
Şimdi meselemiz şerefimiz, namusumuz, haysiyetimiz, imanımız olan Mescid-i Aksa ve Kutsal beldemiz, ilk kıblemiz olan Kudüs'tür. Akla hayale sığmayan bir savaş yaşanıyor. Batı emperyalizmi hortladı ve bir avuç Hamas El Kassam mücahitleri ile mücadele edemeyen dünyanın en zalim, katil ve korkak milleti olan Yahudilere yardım için seferber oldular. Öyle ya onların halifesi olan Papa onları toparlıyor, seferberlik ilan ediyor. Diğer taraftan onuru, şersefi, namusu ve inancı ayaklar altına alınan müslümanlar... 
Batı bir taraftan silahlarıyla Mazlum Filistin halkını öldürürken diğer taraftan algı yönetimi ile onları yalnızlaştırdı. Nasıl mı? 
Filistin sorunu Sultan Abdulhamid han zamanında ümmetin sorunu idi. Filistin'e uzanan elleri bizzat halife olan Sultan Abdulhamid han bertaraf etti. Daha sonra Cumhuriyet döneminde Türkçülük akımı güçlendi. Siyonizm bu dönemde Filistin'de devlet kurmak için Filistin sorununu algı yönetimi ile Arap İsrail sorunu haline getirdi. Bu sebeple artık sadece Araplar İsrail ile Filistin için savaşmaya başladı. Büyük bir Avrupa desteği ile Araplar savaşlarda İsrail'e yenildi. Daha sonra algı yönetimi ile Arap İsrail sorunu olarak gösterilen Filistin sorununu bu sefer Filistin İsrail sorunu olarak gösterdiler. Böylece Araplar artık uzaklaştılar. Devamında algı yönetimini devam ettirdiler. Filistin'i de bölüp Hamas-İsrail sorunu haline getirdiler. Medyada böyle bir algı yönetimi ile Hamas hedefe kondu ve mücadele etmeleri kolaylaştı. Tabi diğer taraftan Mahmud Abbas kansızını da beslemiş olmalılıar ki sıra kendine gelene kadar Hamas'ı yalnız bıraktı. Algı yönetiminin son aşaması ise Hamas'ı terör örgütü haline indirgemekti. Derken bunu da belli oranda başardılar. Ve artık bir çok devlet Hamas için terör örgütü diyor. Neyse ki sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Hamas'ın terör örgütü değil "Mücahitler grubu" olduğunu dile getirmesi ile en azından Müslümanlar arasında bu algı yönetimi etkisi zayıflaması söz konusu oldu.
Batı medyası algı yönetimi ve manipülasyon ile katil İsrail'in hastaneler, camiler ve kiliseleri bombalayarak yaşlı, kadın ve çocukları öldürerek sürdürdüğü katliamlarını, sanki Hamas terör örgütüyle mücadeleymiş gibi sunması oyununa başta Müslümanlar olmak üzere bütün insanlık asla gelmemelidir. Yine tekrar ediyorum ki İsrail yani Yahudiler sadece Müslüman düşmanı değil bütün insanlığın düşmanıdır. Çünkü inandıkları kitap olan Talmut'ta "bütün insanların malları, canları, namusları kendilerine helaldir ve buna boyun eğmeyen herkesin katli Yahudi'ye helaldir. Bu mantıkta olan Yahudi milleti ile kim nasıl mücadele edecek? Bütün insanlık Yahudi halkına karşı birleşmeli ve insanlığı bunların tehlikesinden korumalıdır. Mesele sadece Filistin meselesi değildir. Şunu da kabul etmek gerekir ki, birçok ülkenin yönetimlerini ve ekonomik güçlerini ele geçiren Yahudiler, Amerika başkanı gibi ve Ukrayna Cumhurbaşkanı gibi kişilerle devletleri ve milletleri kendi kötü amellerine alet ediyorlar. Devlet yöneticilerinin celladına aşık olduğu ülkelerin halkları, kendi çocuklarının geleceği için devlet yöneticilerini seçimlerde değiştirmeli ve katil İsrail ile iş tutan bütün yöneticiler bertaraf edilmelidir. Hatta savaş suçlusu sayılarak cezalandırılmalıdır.
Son olarak onur ve şeref ile diyoruz ki, Hamas ve El Kassam mücahitleri bizim kardeşlerimizdir. Hatta onuru ve şerefim ayaklar altında ezilen Müslüman devlet yöneticilerinin ve hakların onurlarını ve şereflerini ve izzetlerini ayaklar altından kaldıran onurlu mücahitlerdir. Biz algı yönetimlerinizi ve manipülasyonlarınızı yutmuyoruz.
Hamasa selam direnişe devam. Selam olsun Kahraman El Kassam mücahitlerine. Selam olsun her biri Selahaddin olan Filistin direnişçilerine. Sizler ümmetin onurunu ayaklar altında ezilmekten kurtardınız. Allah sizleri Muzaffer eylesin.
Adnan Kalkan 
[email protected]