İŞTE ALİ RIZA DEMİRCAN'IN SÖZ KONUSU YAZISI:

Yahudi iş insanı Doğan Kasadolu: Beni de onlar gibi öldürmek istediler Yahudi iş insanı Doğan Kasadolu: Beni de onlar gibi öldürmek istediler

Haber şöyle:

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) dini konulardaki en yüksek karar ve danışma organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu, telefonlar ya da internet üzerinden sorulan soruları yanıtlayarak fetva veriyor. Kurul, bu kez ‘karma eğitim’ için bir soruya yanıt verdi.

Kurul, internet üzerinden yöneltilen “Diyanet ‘karma eğitim’ hakkında ne düşünmektedir. Diyanet’e göre kadın ve erkeğin bir arada eğitim görmesi haram mıdır?” sorusunu yanıtladı.

Fetvada, “Müslüman erkek ve kadınların mahremiyet ve tesettür kurallarına riayet etmesi dini bir gerekliliktir. Buna göre İslam’ın öngördüğü mahremiyet ve tesettür gibi dini hassasiyetlere riayet edilerek erkek ve kadınların bir arada bulunduğu ortamda eğitim görmesi mümkündür” denildi.

DİYANET BİZİM ÖLÇÜMÜZ DEĞİLDİR

Diyanet Anayasal  bir kuruluştur. Merhum Nevzat Yalçıntaş hocamızın ifadesiyle Türkiye  Cumhuriyeti Devleti’nin Ordu yanı sıra en köklü laik teşkilatıdır.

Bu itibarla Diyanet’in görüşleri ilke olarak Müslümanlar için bağlayıcı ve yönlendirici olamaz. Böyle olmakla birlikte, amel edilebilir fetvaları/cevapları da vardır.

Diyanet’in Karma Eğitim’le ilgili yukarıda zikredilen fetvası, özü itibarıyla doğrudur. Ancak Karma Eğitim’in gündeme geldiği bu  günlerde üslup yeterince açık olmayıp dolaylıdır.

HARAM OLAN GÖZDEN UZAK BİRLİKTELİKTİR

Önce şu gerçeği açıklayalım; ergin bir erkekle ergin bir kadının gözlerden uzak kapalı bir mekânda yalnızca bir araya gelmeleri, Peygamberimiz tarafından yasaklanmıştır.  Bunun anlamı şudur: erkeklerle kadınların toplu alarak bir araya gelmeleri helâldir.

Bu sebeple ‘“Müslüman erkek ve kadınların mahremiyet ve tesettür kurallarına riayet etmesi dini bir gerekliliktir. Buna göre İslam’ın öngördüğü mahremiyet ve tesettür gibi dini hassasiyetlere riayet edilerek erkek ve kadınların bir arada bulunduğu ortamda eğitim görmesi mümkündür” ifadeleri ölçü alabileceğimiz bir görüştür,

Aslında bu ifadeleriyle Din İşleri Yüksek Kurulu, Karma Eğitim’in cevazını  mahremiyet ve tesettür gibi dini hassasiyetlere riayet şartına bağlamıştır.

Uygulamada orta ve üniversite öğretiminde bu şartlara riayet edilemediği ve edilemeyeceği açık olduğuna göre Diyanet, Karma Eğitim’e onay vermiyor demektir.

Konu helâliyet ve haramiyet noktasından önemli olduğu gibi cinsel arzulu bakışlara ve yakınlaşmalara sebebiyet vermesi ve özellikle kızlarımızın eğitimdeki başarılarını olumsuz yönde etkilemesi açısından da mühimdir.

Günümüz dünyasında hususiyle yatılı kız ve  erkek okulları da sakıncalar içerebilmektedir.

İslami duyarlılığı olanlar açısında tesettürlü Karma Eğitim mutlak bir haram değilse de kız okulları tercih edilir ölçüde önemlidir. Bunda israr  edilmelidir.

KIZ OKULLARINI İSTEYENLERİ YERENLER PİSLİK İÇİNDELER

Burada Müslüman kişi ve kurumların kız okulları talebini gericilikle suçlayan kişilerin, örgütlerin ve onlara arka çıkan medyanın sergilediği ilkellik ve pislik nitelenemez boyuttadır. Özellikle medyanın “seksüel prodüktörlüğü” üzücü ve öfkelendiricidir.

ASIL OLAN ÖĞRETİMİN VE EĞİTİMİN İÇERİĞİDİR

Aslında Müslümanlar açısından asıl ve öncelikli husus eğitimin ne olup olmadığıdır. Günümüzde olduğu gibi eğitim sistemi Allah’ı ve onun tabii ve sosyal yasalarını inkara dayalı ateist ve deist içerikli materyalist temellere dayanıyorsa asıl felaket buradadır.

Uzun yılar yalnızca baş örtüsü dedik, eğitimin içeriği ile ilgilenmedik. Şimdi de  aynı bilinçsizlikle kız okulları istemekle yetinecek ve yıllarca oyalanacağız.

Yıllarca ateist veya deist Kamâlistlerden yediğimiz kazığı kendi insanlarımızdan yemek istemiyoruz.

Eğitimin içeriği ile ilgilenmediğimiz için ekonomi de çıkmazda.

Gafletle veya bilerek sürdürülen bu kafa yapısı ile hiçbir alanda iktidar olunamaz. Olunamıyor da.

***

Sözü, bu sabah Emirgan camiinde sabah namazında okunduğu için gönlümüze takılan Teğabun suresinden ayetlerle bağlayalım:

“Hakikati inkara şartlanmış olanlar, tekrar diriltilmeyeceklerini iddia ediyorlar! De ki: “Evet, Rabbime andolsun! Siz kesinlikle diriltileceksiniz ve o zaman, (hayatta iken) yaptıklarınız size mutlaka gösterilecektir! Bu, Allah için kolay bir şeydir!”

Öyleyse, (ey insanlar,) Allah’a , Elçisi Muhammed’e  ve size indirdiğimiz aydınlık olan Kur’ân’a  inanın! Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

Allah’ın sizi bir araya toplayacağı Kayıp ve Kazanç Günü olan Toplanma Günü’nü düşünün! Kim, Allah’a inanıp iyi ve doğru işler yaparsa, (o Gün) Allah onun kötü fiillerini silecek ve onu içinden ırmaklar akan, sonsuza kadar kalacağı Cennetlere koyacaktır: bu da, büyük bir kurtuluş olacak!” (Teğabun 64/7-9)

ALİ RIZA DEMİRCAN