Bismillahirrahmanirrahıım
 

Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!

Allah’ımızın (cc) yardımıyla İki yüz yetmiş kiloluk top mermisini İman gücüyle kaldırarak Çanakkale’mizi geçilmez yapanlardan Seyyid Onbaşı Ali Çabuk Gazimiz, zaferden sonra ölene kadar Balıkesir’in Havran İlçesinin Çamlık Köyünde Hamallık yaparak yaşayan bir Kahraman!

Maraş’ımızı, Fransız Zalim ve Katillerinden temizleyenlerin ilk kıvılcımını Sütçü İmam yakmıştı! Biz Sütçü İmamı, "İmam" yani Hoca sanırdık. Meğer İsmi İmam imiş!

Ve İşgalden sonra Maraş Belediyesinde odacılık

(temizlik vs.) işlerinde çalışarak hayatını devam ettirmiş bir Kahraman imiş!

Anadolumuzu, canımızı, ırz ve namusumuzu çiğnetmemek için mücadele eden isimsiz daha nice kahramanlarımız hayatlarını aynı çile ve sıkıntılarla bitirdiler! Ama hiçbirisi; “ Biz bu Milli Mücadeleyi Dinimizin, Vatanımızın ve torunlarımızın muhafazası için yaptık!” diyerek, devletine ve milletine küsmediler! Pirelere kızıp Vatan yorganını yakmadılar!

İç zalimlerin asırlık Maddi ve Manevi Yasaklarını, baskılarını, darbelerini beraberce durdurarak nimet kapılarının kısmen açıldığı bu dönemde Milli Kahramanlarımızın aynı sabrının ve aynı duyarlılığın azalmaya devam ettiğini esefle görüyoruz!

Nimetler arttıkça Allah’a şükrün ve İktidara teşekkürün çoğalması gerekirken, nankörlüğün çoğaldığını yine endişeyle izliyoruz!

Geçmişteki zulümleri, ihanetleri, ihmalleri ve yasakları ne çabuk unuttuk?


 

Su kuyruklarını, Maaş kuyruklarını, Hasta kuyruklarını ve telefon kuyruklarını ne çabuk unuttuk?


 

Devasa çöp dağlarını, yol çukurlarını ve sokak çamurlarını ne çabuk unuttuk?


 

Hastanelerde rehin alınan hastalarımızı, morgda bekletilen ölülerimizi ne çabuk unuttuk?


 

Yüzde üç bine ulaşan gece repo faizleriyle masa kıranları, kasa atanları, yuva yıkanları ve intihara kalkanları ne çabuk unuttuk?


 

İnançlara baskıları, inandığını yaşayanların ihraçlarını ve Müslüman oluşumuza hakaretleri ne çabuk unuttuk?


 

Şeytani Devrimlerle İslam Medeniyetimizi devirenleri, Kur'an-ı Kerim’i Hayatımızdan çıkaranları, Ezanlarımızı yasaklayanları kısaca Allah ve Resulüne savaş açanları ne çabuk unuttuk!


 

İmansızlık ateşini yakarak Dünyamızı da Ahiretimizi de Cehenneme çeviren Deccalleri ve avenelerini ne çabuk unuttuk?


 

Yüz yıldır savaşmayan necip bir Milletin evlatlarını yenilmiş yıkılmış Avrupa şehirlerinde hizmetçi köleler yapan Masonların ihanetlerini ne çabuk unuttuk?


 

Ve bu ihanetlere karşı Devletimizin ve Milletimizin İstiklali ve İstikbali için Mücadele eden Kahramanlarımızın bir kısmını Darağaçlarında idam eden, bir kısmını da Zindanlara mahkûm eden sabataist Diktatörlerin devirlerini ve darbelerini ne çabuk unuttuk!


 

Dün Canıyla ve Malıyla bu Vatanı Bize emanet edenlerin torunlarından bir kısmı “Dolarsız ve Domatessiz yaşarız ama Devletsiz asla!”diyecekken, bu ülkeyi yetmiş sente muhtaç edenlere desteğe, hainleri ve zalimleri alkışlamaya hala devam ediyor!


 

Suç onlar da değil, onları ayaklarına giderek uyarmayan, rehavete kapılan tembelleşen gevşeyen teşkilatların içine sızmış hesabi kadrolarda!


 

Seyyid Çavuş ve Sütçü İmam gibi Hasbileri hala dışlamaya devam eden mal ve makam kolik bu içimizdeki hesabilerin hesabını hala göremeyen bizlerde!


 

Aksi halde;

"Hani hatırlayın ki, Rabbınız Allah size şu bildiriyi yapmıştı: " Eğer emirlerime boyun eğerek bana şükrederseniz, size verdiğim nimetleri kat kat artıracağım;

Ama eğer nankörlük ederseniz bilin ki benim azabım çok çetindir!" (İbrahim S. 7) İlahi ihtarındaki çetin azabının gelmesinden çok korkuyorum!


 

Asırlardır silahlı darbelere karşı ağır bedeller ödeyerek elde edilen Hak ve özgürlükleri şımarıklığımızdan, gevşememizden, gafletimizden ve ihmalimizden ve Lideri yalnızlaştırmamızdan dolayı sandıkta kaybedeceğimizden çok korkuyorum!


 

Allah (c.c), korktuklarımızdan emin, umduklarımıza nail edecek feraseti, basireti, ihlası, uhuvveti, meşveret ve Cihad şuurunu yeniden ihsan buyursun!


 

Eba Eyyub Sultan Hazretlerinin ve Fatih’in emaneti İstanbul’umuzu ve Sembolü mahzun Ayasofya’mızı emanet almak için yola çıkmış ehil ve emin BinAli Kardeşimizin gönlünü, dilini ve sözünü Konstantıniyye aşığı nifak mihraklarına karşı yıldırım eylesin!


 

Oturmak yok!

Yılmak yok!

Durmak yok!

Aşkla ve şevkle sandık hırsızlarına karşı Oyların namusunu korumak için yola devam İnşAllah!


 

Salı akşamı saat 20.30’da Akit Tv ve Kanal 68 ortak Canlı Yayınında Bülent Deniz'in hazırlayıp sunduğu “MİLLİ DİRİLİŞ” Programında buluşmak üzere Allah’a Emanet olunuz!

El birliğiyle maddi ve manevi çalışmalarımızla oluşacak sadece İslami İlke ve İnkılabına bağlı Bağımsız Türkiye’mizin yeniden dünya nöbetini beşli çeteden alması, Fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun!
 

Selam, sevgi ve dua ile…

Şevki Yılmaz

www.sevkiyilmaz.net

www.habervakti.com

Twitter: @sevkiyilmaz

Facebook: @sevkiyilmaztr @sevkiyilmaz1955