Allah’ın (cc) imtihan için yarattığı dünya okulunda sınavlara hazırlanan talebe kullarıyız! Veya ahiretin dünya tarlasında sonsuz hayat için yetecek nimetleri hazırlamak için amel tohumlarını ekmekte olan birer çiftçileriz. Ne acı ki; Allah’tan (cc) ümidini kesen inkârcılar topluluğu, İblis Şeytan önderliğinde nefsimize ve neslimize ihanet tuzaklarını acımasızca kurmaya devam ediyorlar. Sahipsizliğimizden; Dünyamızı da, ahiretimizi de cehenneme çevirmek için bütün güçleriyle çalışıyorlar! Ümmetin anası yok! imamsız kaldık, gücümüzü kaybettik, tam bir asırdır Deccal ve avaneleri yeryüzünün her tarafında fitne ateşini yaktılar! Cehalet, şirk, yoksulluk, sefalet, sefahat, katliam, sürgün, tefrika, vs. bela ve musibet fitnelerinin yakmadığı ülke ve kıta, ağlatmadığı halk kalmadı bu Dünya’da! Ümmet-i Muhammed olarak ellerimizi, ayaklarımızı ve gözlerimizi bağladılar. İrademiz yok artık! Boğazımıza bıçak dayasalar daha merhametli olurdu bu zalimler. Varil bombaları altında, kimyasal silahlarla karaya vuran balıklar gibi çırpına çırpına son nefesini veren küçücük yavrular ve sahillere vuran çocuklarımızın masum bedenleri bir bıçak gibi yüreğimize, gönlümüze saplanıyor. Her gün bir defa, her gün bin defa daha. Mazlumlar merhameti, umudu ve huzuru kendilerini bu ateşe atan Avrupa’nın kapısında arıyor ve bu utancımızı bin kat daha arttırıyor. Rabbimize ve O’nun kutlu elçisinin öğretilerine uzak olduğumuz için bu musibetlerin bizi kuşattığını bir kez daha anlıyoruz. İsyan hece hece kuşattı bizi, Rabbimizin ölçüsünü ve hayat nizamını terk ettik çünkü. Bir yanda Siyonist İsrail’in işgali altındaki Kudüs’ü Şerif’te Mescidi Aksa sahipsizlikten yanıyor. Öbür yanda Doğu ve Batısında Güney ve Kuzeyindeki işgal altındaki sahipsiz ülkeler ve sahipsiz mazlum halklar yanıyor! Bir yandan adaletsizlik, hukuksuzluk ve maddi imkânsızlık zulmünün fitne ateşinde yanmamak için ilkel gemilerle kaçarken boğulan sahipsiz mazlum mülteciler! Öbür yandan kaçamadığı için misket bombalarıyla veya camilerin içinde diri diri yakılan sahipsiz mazlum kitleler!

Bir yandan esrar, eroin, alkol, kumar, faiz ve zina kurbanı, nemelazımcı, vurdumduymaz, bana dokunmayan bin yıl yaşasın diyebilen şuursuz ve sahipsiz sefil nesiller! Öbür yandan namazsız, zekatsız, merhametsiz, şükürsüz, zikirsiz ve cihadsız Şeytanın esiri sahipsiz sefih nefisler! Kısaca; “Yayıldığı zaman, sadece içinizdeki mani olmadığınız zalimlere değil, herkese zararı olacak fitneden sakınınız. Biliniz ki; Allah’ın (Fitneleri çıkaranlara, alet olanlara ve mani olmayanlara) azabı çok şiddetlidir. (Enfal S.25)” ilahi mesajının acı neticelerini yaşadığımız bir çağdayız. Sonu; ..izm ile biten her türlü küfür, şirk fitnesi! Allah’a isyan ve Allah’tan başkasına kulluk kölelik fitnesi! Namazsızlık ve zekâtsızlık fitnesi! Düşmanlık fitnesi! Irkçılık ve tefrika fitnesi! Uyuşturucu bağımlılığı fitnesi! Savaş fitnesi! İşgal fitnesi! Sömürü fitnesi! Faiz fitnesi! Fuhuş fitnesi! Ahlaksızlık fitnesi! Toplu göç (iltica) fitnesi! Toplu katliam fitnesi! Toplu iftira fitnesi! Moda fitnesi! Boşanma fitnesi! Nifak fitnesi! vs. Fitnelerin hepsi el yakan, kalp yakan, can yakan, ocak yakan, yuva yıkan, hepimizi toptan yakan ve ağlatan fitnelerdir. Musibetlerdir. Belalardır. Ama yeter! Sabır bıçağı kemiğe dayandı! Artık, asırlık fitne yangınlarını sevgi, merhamet, yardımlaşma, birlik, kardeşlik ve güçlü bir iktidar ve güçlü bir süper devlet suyu ile söndüreceklerine; yalan, iftira, entrika, kin, nefret, haset benziniyle fitne ateşlerini azdırtan sefihler yüzünden toptan yok edilmek istemiyoruz! Bunun için; Ülkemize, nefsimize ve neslimize ihanete birlikte hayır demeliyiz! Ve Tapınak Şövalyeleri ile işbirliğinden utanmayan ve korkmayan, ahiretin hesap gününü unutmuş paralel hareket eden nifak odaklarının fitne ateşini 1 Kasım’da AK oylarımızla mutlaka söndüreceğiz inşallah! “Allah’ım, içimizdeki, sefihlerin, akılsızların yaptıkları yüzünden bizi helak eder misin?! (Araf S.155)” ilahi ihtarına uymayan beyinsiz, zekasızlar ve zararlılar eliyle fitne yangınlarının altında yanıyoruz. Ağlıyoruz. Ey merhametliler merhametlisi Allahım! Bizler, aciz ve cahiliz! Zalimlere verdiğin mühleti kudretinle bitirmeni murad ediyoruz. Ümmet, kurban edilirken sahipsiz ve kimsesiz olduğumuzu bir daha idrak ediyoruz. Tevbe ediyor, Sana sığınıyor ve ancak Senden yardım bekliyoruz. Umutsuzluk asla yok! Allah’ın (cc); uhuvvet, ehliyet, emanet, sadakat, rahmet, bereket ve nusret suyu ile tüm fitne ateşlerini söndürecek din, vatan ve millet sevdalıları yeniden sahipsizlerin sahibi olacak, süper güç bir Türkiye için beraberce nöbete koşacağız inşallah! Çünkü; “Sahipsiz vatanın batması haktır! Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.” Selâm, sevgi ve duayla...