Araştırmacı yazar Nurettin Taşkesen habervakti.com'da "TSK'da Din İşleri Başkanlığı ihdas ediliyor: Osmanlı'da Alay Müftülüğü" başlığıyla yayınladığı yazısında son günlerde TSK'nın gündemine giren din subaylığı konusunu Osmanlı'daki Alay Müftülüğü modelini anlatarak değerlendirdi.

Nurettin Taşkesen

İşte usta yazar Nurettin Taşkesen'in o yazısı:

* Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde Din Hizmetleri Başkanlığı ihdas ediyor. Bu birim, Kuvvet Komutanlıkları Ordu ve Kolordu Komutanlıklarında Din Hizmetleri Başkanlıkları; Tugay ve Alaylarda Din Hizmetleri Şube Müdürlükleri şeklinde teşkilatlanacak.

* Bu sevindirici haberin detayları önümüzdeki haftalarda İnşaallah netleşecektir. Bu haberi duyunca, Osmanlı Ordusunda çok önemli bir teşkilat olan Alay Müftülüğü hatırıma geldi. Ordu merkezlerinde Baş Müftü, daha alt birliklerde Alay Müftüsü ve Tabur imamı şeklinde yer alan bu kadrolar, savaş ve barış zamanında askerin dini ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak üzere devamlı sahada bulunuyordu.

ALAY MÜFTÜLÜĞÜ

Alay Müftüleri ve Tabur İmamları Osmanlı Devleti'nde ordumuzun kadrolu din görevlileriydi. Bu kadro, Fatih Sultan Mehmed zamanında kurulan “Ordu Şeyhliği” makamının bir devamı idi. Kıdemlerine göre rütbeleri binbaşı ile kaymakam (yarbay) arasında bulunuyordu. Görevleri asker ve subayların dinî bilgilerini artırmak, Kur’an-ı Kerim ve ilmihâl dersleri vermek, vaaz ve nasihatte bulunmak; seferberlikte ise cephede bulunup onları cihad ve gazaya teşvik etmek, cemaatle namaz kıldırmak, muharebe sırasında maneviyatını yüksek tutmak idi.

1826 yılında Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasıyla kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye Alaylarında din hizmetlerini yürüten ahlâkî bilgiler veren, cemaatle namaz kıldıranlara Alay İmamı adı verilmişti. Belli şartları taşıyan alay imamı, terfi edince alay müftüsü oluyordu. Askeri protokolde yüzbaşıdan önce gelen alay imamları bulundukları birliğin her türlü dinî meselesinden sorumlu idiler.

Alay Müftüsü ise protokolde binbaşıdan önce gelirdi. Osmanlı askerî teşkilâtında ordunun mâneviyatını yükseltmek için onlara dinî bilgiler ve vaazlar veren savaş zamanında ise cephede askerleri cesaretlendiren, hatta bazen onlarla birlikte hücuma katılan Alay Müftüleri, Osmanlı Devleti’nin son günlerine kadar varlığını korumuştur.

ŞEHİT ALAY MÜFTÜLERİ

Birinci Dünya Savaşı’nda bu kahraman Alay Müftülerinden bazıları ellerinde silah, cephenin birinci hattında askerlerle beraber savaşmış ve şehit olmuştur. Onlardan birkaçını rahmetle yad edelim:

11. Kolordu, 33. Tümen, 97. Alay Müftüsü Hoca İsmail Hakkı Efendi, Balkan Savaşı sona erince, birliğiyle beraber Doğu Anadolu’ya gönderilmiş, ailesiyle birlikte 2.500 km. yol kat ederek yeni görev yeri Van’a ulaşmıştı. Göreve başlayışının akabinde dünya savaşı patlamış, alayıyla birlikte Erzurum Köprüköy’de Ruslar ile savaşırken 21 Şubat 1915 günü şehit düşmüştü.

Tümgeneral Ahmet Hulki Saral’ın babası ve İsmail Tosun Saral’ın dedesi olan Alay Müftüsü İsmail Hakkı Efendi’nin cephede şehit düştüğü haberi o zamanki Harb Mecmuası’nda yer almıştı.

Galiçya Cephesi’nde Alay Müftüsü Hasan Fehmi Efendi, 17 Eylül 1916 muharebesinde birinci hatlarımıza kadar giren Ruslara karşı birliklerin başında hücum etmiş, bir top mermisiyle şehit olmuştur.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...