Şule Yayınları’nın kitap sayısı, Sabahattin Ali külliyatıyla birlikte yedi yüzü aştı.

Şiir, öykü, roman, poetika, eleştiri, deneme, günlük, hatıra ve söyleşi kitaplarıyla her şeyden önce tam tekmil bir edebiyat yayınevi olan Şule’nin, bu vasfıyla kazandığı olumlu imaj, onun irfan, klasik felsefe, Batı, Fars ve Arap edebiyatlarından dilimize kazandırdığı kitapları biraz baskılıyor gibidir. Deyim yerindeyse Şule’nin bu tür kitapları, edebiyatın önemli yazarlarından sunduğu yeni kitaplarla, genç yazarların ilk kitaplarını yayımlamanın berberinde getirdiği yoğun hareketlilik içinde adeta yalnızlaşıyorlar.

Aslında bu biraz da Şule’nin sahibi olarak Ali Ural’ın edebiyata mahsus özel gayretlerinden de kaynaklanıyor olabilir. Çünkü, Ali Ural, sahiplik sıfatıyla tek karar verici olmasının ötesinde, yıllar öncesinde başlattığı ve halen sürdürdüğü yazarlık atölyesiyle de yazar yetiştiren yazar unvanını taşıyor.

Bu unvan kolay elde edilen bir şey değil. Önce atölye ya da benzer tarzda bir birim oluşturacaksınız; buradaki ders yükünü önce kendiniz omuzlayacaksınız; debi türdeki istidatlarını ortaya çıkardıktan sonra yetiştirdiklerinizi belli bir türe yönlendireceksiniz; görücüye çıkmaya hazır hale gelenlerin eserlerini yayımlayacak bir dergi çıkaracaksınız, yetmedi bir de ilk kitaplarını yayımlayarak onları edebiyat ortamına katacaksınız...

Dolayısıyla bu süreçleri bizzat oluşturan ve yürüten biri olarak Ali Ural, deyim yerindeyse Şule’yi de bu minvalde gönül işi bir yayınevi olarak ayakta tutup, sürdürüyor.

Gerçi konu yayınevi yönetimi olduğunda elbette editöryal, idari ve teknik bir ekibin desteği zorunluluk arz ediyor. Şule de başta Naime Erkovan olmak üzere maharetli, becerikli bir ekibe sahiptir, ama son tahlilde yukarıda zikrettiklerimiz de dahil her iş Ali Ural’da başlayıp, onda tamamlanıyor. Şule’yi gönül işi bir yayınevi olarak niteleyişim de buna isnat ediyor: Her işin maddiliğiyle/karlılığıyla değer ölçümüne tabi kılındığı bir dünyada, gönül ehli olmayan, kültür-sanat ve edebiyat hayatını kendisine mesele edinmeyen biri, bunca işi neden üstlensin ki?

Şule’nin 2020 kitaplarına gelince... Elbette yine hepsine burada yer vermem imkansız. Bu nedenle geçtiğimiz kasım ayında basılan Sabahattin Ali külliyatından başlayarak, köşemizin sıkletine göre kimi kitapları zikredelim:

Sabahattin Ali, 1948 yılında, -müteşebbis olarak o günkü devlet yöneticilerinin de halen kendisini aklayamadıkları- örgütlü bir cinayete kurban gitmişti. Kemalizm’e muhalefeti nedeniyle hiç rahat yüzü görmemiş, mahkum, sürgün, ağır işçi olarak sürdürdüğü hayatında bir Türkçe sevdalısı olarak edebiyata tutunmuştu.

Dolayısıyla Sabahattin Ali’nin kitapları kendi dil aşkını, muhaliflik onurunu, masumluğunu ve mazlumluğunu temsil etmeleri bakımından değerlidir ve bu manada Şule’nin onları sahiplenmesinden daha doğal bir şey olamazdı ki, onun Kuyucaklı Yusuf; İçimizdeki Şeytan; Değirmen ve Kağnı; Kürk Mantolu Madonna; Yeni Dünya ve Ses; Sırça Köşek ve Masallar ile Dağlar ve Rüzgarlar’ını bir set halinde yayımladı.

Ali Ural’ın 2020’de yeni basımları yapılan Peygamber’in Aynaları; Raf Ömrü; Mara ve Öteki Şiirler adlı kitaplarını öncelikle zikrederek, diğer kitaplara geçebiliriz:

- Hüseyin Su: dizisinden iki yeni kitap: Kırıklar Cemi; Müstear Adresler,

- Hasan Aksay dizisinden: Servet-i Fünun Şiir Estetiği,

- Yılmaz Daşçıoğlu dizisinden: Kader Hep Erken – Zaman Hep Geç – Cahit Zarifoğlu Şiiri,

- Poetika dizisinden: Ali Ömer Akbulut, Hû Konşu,

- Öykü dizisinden: Mustafa Uçurum, Uçurumda Bir Gömü; Selman Nuriler, Dünyanın Kemikleri; Yasemin Yıldız, İlmek Hatası; Saliha Şahin, Oflu Hayriye’nin Köpeği; Sabri Gümüş, Ben Dahil; Leyla Polat, Ölümü Gör,

- Şiir dizisinden: Şafak Çelik, Geçkin Akşam Ahalisi,

- Çocuk edebiyatı dizisinden: Nurcan Avcı Bayraktar, Bana Bir Kanat Çiz; Demet Şahin, Siyah Yıldız.

Bunlara, yukarıda zikrettiğim yalnız kalanlar cümlesinden önceki yıllarda yayımlanan şu kitapları da ekleyeyim:

-Golamriza E’vani, Hikmet ve Manevi Hüner, çev.: Mehmet Kanar,

- İbnü’l-Kayyım El-Cevziyye, Aşıklar, çev.: Feyzullah Demirkıran, Savaş, Kocabaş,

- Hüseyin Daniş, Ömer Hayyam – Rubailer, çev.: Mehmet Kanar,

- Ebu Said Ebu’l-Hayr, Rubailer, çev.: Mehmet Kanar,

- Evhadüddin-i Kirmanî, Rubailer, çev.: Mehmet Kanar,

- Nâsır-ı Husrev, Dostlar Sofrası, çev.: Mehmet Kanar,

- Ben Bir Sisim, Halil Cibran Hayatı ve Aforizmaları, Orhan Düz,

- Friedrich Nietzsche, Deccal – Hıristiyanlığa Lanet, çev.: Murat Batmankaya,

- Epiktetos, Söylevler, çev.: Yahya Kurtkaya.