Borderline Kişilik Bozukluğu, genç erişkinlik döneminde başlayan, kişilerle olan ilişkilerde, kendilik algısında ve duygulanımda tutarsızlıklar ve ani dürtüsel davranışlarla karakterize bir durumdur.
Kişinin çevresini algılama biçiminde, düşünme tarzında, insanlar hakkındaki duygularında ve insan ilişkilerinde problemlere yol açan bir rahatsızlıktır.
Bu kişiler(BKB):
Gerçek ya da hayali bir terk edilmeden kaçınmak için çılgınca çaba harcarlar.
Karşısındakileri aşırı büyütüp, göklere çıkarma ve aşırı değersizleştirip, gözden düşürerek, yerin dibine sokma gibi başkalarına aşırı değer, değersizlik verme ile giden tutarsız ilişkiler geliştirdikleri için duygularını düzenlemede ve dürtülerini kontrol etmede zorlanırlar. Çoğunlukla dürtü ve duygularını hem uygunsuz öfke gösterileri hem de kendilerini yaralamak veya intihar davranışı şeklinde dışa vururlar. Kendilerini yaralamaları çoğunlukla intihar davranışı olmamasına rağmen, BKB hastalarının önemli bir bölümü intihar yoluyla ölürler.
BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN SEBEPLERİ NELERDİR?
▪Bu kişilerin kendilerine güven duyguları çok kırılgan olduğu için insanlar tarafından kabul edilmeye ya da reddedilmeye karşı aşırı derecede hassastırlar.
▪Ayrılık ya da istenenin olmaması durumlarında yoğun öfke ve diğer belirtiler yaşanır. Bu kişilere karşı öfkelerini net bir şekilde sergiler, sonrasında bundan dolayı suçluluk, pişmanlık, utanç duyguları yaşar ve kendilerini değersiz, zayıf, kötü hissetmeleri pekişir.
▪ Borderline Kişilik Bozukluğu olanlar, aşırı terk edilme korkusu yaşarlar. Terk edilme duygusunun yarattığı panikle devamlı mücadele ederler. Bunu engellemek için tehdit etme, intihar girişiminde bulunma gibi yollara başvurabilirler.
▪Dürtüsel cinsel ilişkiler, sık partner değişimi sıklıkla görülebilir. Öfkelerini kontrol etmede zorluk yaşarlar.
DİKKAT !
BKB’li kişilerde depresyon ve anksiyete/kaygı yaygındır ve pek çoğunun bağımlılık sorunu vardır.Borderline kişilik bozukluğu, hayatın pek çok alanında olumsuz etkiler bırakabilir.
KOMPLİKASYONLARI:
▪Sürekli işini kaybetme veya değiştirme.
▪Eğitimini tamamlayamama.
▪Tutuklanma, hapse girme gibi hukuki problemler yaşama.
▪ Çatışmalı ilişkilere sahip olma, evlilikte sorun yaşama, boşanma.
▪Kendine zarar verme ve bu duruma bağlı olarak hastane yatışı.
▪Yıpratıcı ilişkilerde bulunma.
▪Riskli davranışlar sonucu plansız gebelik, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, trafik kazaları, kavgaya karışma gibi durumların içerisinde yer alma.
▪ İntihar etme girişiminde bulunma ve yaşamı sonlandırma olarak sayılabilir.
▪ Kişinin kendisini sürekli olarak boşlukta hissetmesi.
▪Duygu durumunda aşırı tepkililiğe bağlı olarak sürekli duygusal değişkenlik hali (saatler içinde değişen sürelerde birbirini izleyen öfkelilik, üzüntü, kaygı, sevinç dönemleri).
▪Kendine zarar verme olasılığı fazla olan, iki ya da daha çok durumda sonunu düşünmeden, aniden yapılan eylemler (aniden çok para harcama, madde kullanımı, hızlı ve tehlikeli araç kullanma, birden aşırı yemek yeme, önceden düşünülmeyen uygunsuz cinsel davranışlar).
Hastalığın komplikasyonları çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle Borderline hastalığı göz ardı edilmemesi gereken bir hastalıktır.
Borderline hastalığı olan kişiler, diğer bazı ruhsal hastalıklar açısından da risk altındadır.
ÖRNEĞİN:
• Depresyon
• Alkol, uyuşturucu bağımlılığı
• Anksiyete
• Yeme bozuklukları
• Bipolar bozukluk
• Travma sonrası stres bozukluğu
• Dikkat dağınıklığı ve Hiperaktivite bozukluğu
TEDAVİ YÖNTEMLERİ:
Konuşma Terapisi:
Borderline hastalığındaki temel tedavi yaklaşımıdır. Terapide kişiye; dürtülerini kontrol etme, kişinin durumunun farkında olarak ilişkilerini geliştirme, hastalık hakkında bilgi sahibi olma gibi konularda yardımcı olunur. Psikoterapinin pek çok farklı çeşidi vardır. Terapist kişi ile birebir görüşebileceği gibi bir grup organizasyonu da düzenleyebilir. Terapist eşliğindeki grup seansları, kişinin duygularını ifade etmesinde ve karşısındakini sağlıklı olarak anlayabilmesine yardımcı olur.
İlaç Tedavisi:
İlaç tedavisi; depresyon, anksiyete, huzursuzluk ve paranoid hezeyan belirtilerini azaltmak için etkilidir. İlaçlar aynı zamanda duygu ve dürtü kontrolü gelişimine; dolayısıyla çift veya aile yaşamındaki stresi azaltmaya ve psikoterapiyle yeni kişiler arası ilişkiler ve stres kontrolü geliştirilmesine yardımcı olur.