Bismillahirrahmanirrahıım

“Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim’de, “Peygambere itaat edilmezse, Allah’a itaat edilemeyeceği, malın zekâtı verilmedikçe, (Zenginlerin) namazların kabul olunmayacağı, ana-babaya teşekkür edilmeden de Allah’a şükredilemeyeceği” ölçülerinin dikkate alınmadığı göstermelik bir Anneler gününü, her yıl Mayıs ayında ibretle ve hayretle seyrediyoruz.

Allah’ın en değerli emaneti olan yavrularını, çağdaşlaşma hastalığıyla moda, alkol ve uyuşturucu bağımlısı olarak Şeytanın kötü yollarına kurban eden sorumsuz ve şuursuz ana babaların, evlatları tarafından senede bir gün anılmaları beklenen acı bir neticedir.

Çile ve sabır kahramanları Anne Babalarını evlerinden koparıp Huzurevi adıyla tam bir Cezaevine mahkûm edenler, çarpık, materyalist ve ateist eğitimin kurbanlarıdır. Eşlerinin ve nefislerinin kulları olmuş bu tip zalim ve hain evlatlar da aynı neticeyle karşılaşacaklarını unutmamaları gerekir.

Avrupalının sadece senede bir gün kutladığı “Anne ve Baba Günlerine” hiç ama hiç ihtiyacımız yoktur. Çünkü Analar gününü biz 1403 yıldır her gün kutlarken, batılı ancak 105 yıldır senede bir gün kutluyor. Hayattayken annesine ilgisiz kalan ve zulmeden Amerikalı bir kadının güya annesinin ölümünden sonra pişman olduğu 12 Mayıs gününü Anneler Günü olarak kutlamaya başlaması trajikomik bir vakıadır.

Biz Müslümanlar ise; “Rabbın, sadece kendisini (Allah’ı) ilâh tanımanızı, şartsız itaat ve saygıyla kendisine kulluk (ibadet) etmenizi ve Anne ve Babaya devamlı iyilikle davranmanızı hükmetti. Şayet Anne ve Babanızdan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırlarsa sakın onlara, ‘Öff!’ bile deme! Onları azarlama. İkisine de tatlı ve güzel söz söyle.. Ve İkisine de, sevgi, merhamet, şefkat ve tevazu ile kol kanat ger. (İsra S.23-24)”

“Biz insana, anne-babasına iyi davranmasını tekrar tekrar emrettik. Annesi onu, günden güne ağırlaşan sıkıntılara katlanarak karnında taşımıştır. İki yıl emzirmiş, iki yıl sonunda onu sütten kesmiştir. İşte bunun için; Allah’a şükret, anne ve babana teşekkür et’ diye tekrar tekrar emrettik.. Eğer annen ve baban; seni, lehinde ilmî bir delilini asla ortaya koyamadıkları bir şeyi (batıl bir dini ve rejimi), Allah’a ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. (Bu durumda bile) onlara yine de bu dünyada iyilikle davran. Onlara dünyada hakkaniyete uygun, candan dost, arkadaş gibi davran. Sadece Allah’a yönelenlerin ve bağlananların İslam yolunu, hayat tarzını benimse. Sonunda hesap vermek üzere Allah’ın huzuruna getirileceksiniz. O zaman işlediğiniz amelleri bir bir ortaya koyarak hepimizi mutlaka hesaba çekecektir.(Lokman S.14-15)”

İlahi mesajların rahmet ışığında Anne ve Babalarımızı her gün doya doya sevmenin ve anmanın mutluluğunu yaşamalıyız. Evet, biz Müslümanlar, Cennetin ayakları altına tahsis edildiği Anne ve Babalarımızı senede bir gün değil her gün defalarca anıyoruz. Beş vakit namazlarımız da anne ve babaya dua etmeden selam verdirmeyen yüce İslam Dinin müntesipleriyiz. Medine-i Münevvere ’de Annesinden uzun müddet ayrı kalma izni alamadığı için Resulullah (sav) Efendimizi göremeden dönen Yemenli Veysel Karani’leri örnek alan bir milletin evlatlarıyız. “Anne-babası veya ikisinden biri yanında ihtiyarladığı halde, [rızalarını alamayıp] Cenneti kazanamayan şansız evladın burnu sürtsün. Anne-babasına iyilik eden evlat, Peygamberlerle beraber Cennete girer.”

”Anne-babasına iyilik edenin ömrü uzun, rızkı bereketli olur.”

“En faziletli amel, vaktinde kılınan namazdan sonra anne-babaya iyiliktir.”

“Anne-babanıza iyilik ederseniz, çocuklarınız da size iyilik eder.”

“Ya Resulallah, yaşlı anama elimle yedirip içiririm. Abdestini aldırır, sırtımda taşırım. Hakkını ödemiş olur muyum? diye soran kişiye buyurdu ki; Hayır, yüzde birini bile ödemiş olamazsın. O sana, yaşaman için hizmet ediyordu, sen ise, ölümünü bekleyerek hizmet ediyorsun. Ancak Allah Teâlâ, bu az iyiliğine karşılık çok sevap ihsan eder.” Hadisi Şeriflerinin şifa veren tavsiyelerine uyarak anne babalarımızın devamlı dualarını almaya çalışmalıyız.

“Ey Rabbim!” “Ana babam beni küçükken sevgi ve şefkatle besleyip büyüttükleri gibi, Sen de onlara merhamet eyle! (İsra S.24)” “Ey Rabbimiz! İnsanların hesaba çekileceği kıyamet gününde beni, annemi, babamı ve bütün müminleri bağışla. (İbrahim S.41) “ duasıyla can ciğer ana babalarımızı rahmetle ve saygıyla anıyoruz.

Makamları Cennet olsun.