Soru: Hocam. Son sohbetimizde gayretiyle zaten her haliyle çalışkan olan bir öğrencinizin belki de hiç ihtiyaç duymadığı halde sınavda sürpriz bir şekilde aniden ortaya çıkan bir soruyu rüyasında önceden gördüğünü ve belki de bu avantajla sınavı tek geçen bu öğrencinin olduğunu söylediniz. Bu nasıl oluyor? Bu tarz sadık rüyalar, C. Hakkın bazı güzel hasletlerinden dolayı sevdiği kullarına özel bir hediye midir? Sadık rüyalar yoksa rüya sahiplerine gaipten gelen özel bilgiler midir?

Cevap: Bir yönüyle böyledir. Sadık rüyalar, gayb âleminin perdelerini aralayan manevî yolculuklardır. Allah, lütfederse temiz kalpli kullarına rüyalarında ruhlarını melekût âlemine seyahat ettirerek, kimsenin bilmediği bazı gizli bilgileri bir ikram olarak verebilir. Sadık rüyalar, hem melekût âleminin, hem de Levh-i Mahfuz’un varlığına işaret eden bariz delillerindendir. İlmî bilgiler içeren sadık rüyalar da çoğu zaman Kur’ân-ı Kerim ve Sünnete uygun olan manevî kaynaklardır. Belki de hikmeti burada saklıdır.

Soru: Hocam. Ben bunları daha evvel hiç duymadım. Öyle ise bu gaybî rüyalar kişiye özel olmalıdır değil mi?

Cevap: Bunların bir kısmî kişiye özel olabileceği gibi, bir kısmî da genel geçerliliği olan evrensel doğrulardır. Sadık rüyalarda görülen manevî veya ilmî bilgiler ve tavsiyeler, kalbî hastalıklara iyi gelebileceği gibi, bazen de ilmî bir meseleye açıklık kazandıran gaybî sırlardır. İlmî rüyalarda bazen peygamberler, bazen ismi belli olan veya bilinmeyen İslâm âlimleri ile evliya, bazen de melekler, rüya sahibine önemli bilgiler sunar. Bu bilgiler, gerçek dünyada iktisabî akılla yani sadece akıl yürütmek ve düşünmek ile elde edilemeyecek kadar değerli bilgilerdir. Gerçek dünyada belki bu gizemli bilgiler, derin tefekkür sonucunda yani bir nevi ilham ile elde edilebilir. Ancak gayri ihtiyari olarak bu gibi bilgilerin rüya yoluyla elde edilmesi, Allah’ın o kişiye sunduğu özel bir lütuftur.

Soru: Peki, bu gaybî rüyaların içeriği ne olabilir ve ilmî boyutuna ne kadar güvenebiliriz?

Cevap: Sadık rüyaların içeriği, rüya sahibinin ihtiyacına göre dünyevî olabileceği gibi tamamen uhrevî boyutlu da olabilir. Sadık rüyalarda meraklı bir bilim insanına ilgi duyduğu bilim alanına yönelik yeni bilgiler sunulacağı gibi bir ilahiyatçıya da Hak, bâtıl, ibadet, ahiret, kader, fetva, Peygamberler ve sahabilerin hayatları ile ilgili alanlarında pek bilinmeyen veya bilinenin teyidi mahiyetinde doğru bilgiler ikram edilebilir. Nasıl ki hiçbir zaruret olmadığı halde bazen bir insanın kalbinde şuurlu halde iken birden bire enteresan bir fikir doğabiliyorsa aynen buna benzer bir şekilde bir insan da rüya hâlinde ruhî kaynaklarıyla ilhama benzer daha önceden hiç bilmediği şeyleri öğrenebilir. Nasıl ki ilhamî ilim, delilsiz ve gayret gösterilmeden elde edilebiliyorsa ilmî rüyalar yoluyla da doğru bilgilere kavuşmak mümkündür. Doğruluğunda şüphe varsa ilmî rüyaların içeriğinin geçerliliği, mümkünse mevcut ilmî ve dinî kaynaklarla teyit ettirilebilir, bu mümkün değilse ampirik araştırmalarla teste tâbi tutulur.

Soru: Hocam; İlham ve rüyayı aynı kategoride mi değerlendirmek lazım?

Cevap: İlham ile sadık rüya arasında gerek şuurlu, gerekse şuur dışı âlemde manevî bir bağ mevcuttur. Bir başka deyişle, uyanıkken vahye benzer ilhâmî duygular nasıl ki ortaya çıkabiliyorsa uyku hâlinde de yine vahye yakın ilhamî rüyalar meydana gelebilir. Gerek uyanıkken, gerekse rüya hâlindeyken oluşan ilham, Allah’ın izniyle melekler tarafından kalbe ve daha sonra zihne yerleştirilir. Peygamberler ise hiçbir şüphesi olmayan vahiy alırlar ki, bunlar dinin temel esasları hükmündedir.

Soru: Günümüzde kimler daha çok hem sadık rüyalarla, hem de ilhamla muhatap olabilir?

Cevap: Özellikle takva çizgisinden ayrılmayan Müslümanlar ile Allah’ın veli kulları, bazen uyanıkken, bazen de uyurken ilahî lütuf esintilerin muhatabı olabilir. Ya keşif, ya da sadık bir rüya yoluyla Allah’ın lütfuyla Levh-i Mahfuz’un aynasından düne, bugüne veya yarına ait bazı kısmî bilgilere erişebilirler.

Soru: Hocam! Gaybi ancak C. Hak bildiği halde böyle bir tespit, biraz sakıncalı değil midir?

Cevap: Gaybî bilgilerin bütünün Allah’ın tekelinde olduğu doğrudur. İlgili âyet de zaten buna işaret eder: “Gaibin anahtarları, O’nun yanındadır, onları ancak O bilir; karada ve denizde ne varsa bilir. Bir yaprak bile düşse bilir onu ve yeryüzünün karanlıkları içinde bir tek tane yoktur ki, yaş ve kuru hiçbir şey bulunamaz ki apaçık kitapta (Levh-i Mahfuz’da) tespit edilmemiş olsun [1]

Soru: İşte bakınız Hocam…akılla bilinemeyen bilgilerin anahtarlarının, Allah’ın katında olduğunu siz de bu âyetle açıkladınız. O halde bunların bilinmesi mümkün olmadığına göre siz nasıl oluyor da sadık rüyalarla bu gaybî bilgelere ulaşılabileceğini iddia edersiniz?

Cevap: Evet, ancak yüce Yaratan, yaratılmışların akıl ve duyularıyla kavramaktan aciz oldukları bütün bilinmeyenleri hakkıyla bilir. O, sırlarını kimseye açmaz. Dolayısıyla gaybî bilgilere erişmek normal şartlarda mümkün değildir. Ancak Allah, isterse ve gerekli görürse bu tür gaybî bilgilerin bir kısmını, nasıl ki tebliğle görevli bazı peygamberlerine bildirdi ise Peygamberimizin (sav) yolundan giden bazı güzel insanlar da gerek şuurî ilham, gerekse sadık rüya yoluyla ilahî lütuflara nail olabilir. Nitekim gaybî bilgilerden bazılarının peygamberlerin dışında Allah’ın sevgili kullarına da verilebileceği düşüncesini destekleyen âyetler de mevcuttur.

Soru: Gerçekten mi?

Cevap: Evet. Mesela bir âyetin mealini veriyorum: “Her şeyin hazineleri yalnız Bizim yanımızdadır. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz (açığa çıkartırız).” Buna göre Allah, her şeyden haberdardır. Kader boyutuyla ilim dâhil her şey takdir edilmiştir. Allah, bu bağlamda nasıl ki bazı Müslümanlara belirli derecede zenginlik veriyorsa, bazılarına da yine belirli bir oranda ilim verir. Allah, isterse kişinin zenginliğini artırabileceği gibi bir sebeple de azaltabilir. Bu durum, ilim sahibi için de geçerlidir. Allah, isterse sevdiği bir kuluna ilmî merakından dolayı bilmediklerine ilave bilgiler de bir ikram olarak sunabilir.

Soru: Hocam! Şimdi anladım. Sohbetimizin sonuna geldik. Bir cümle ile nihaî bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Cevap: Kısacası; İlham, keşif ve sadık rüya gibi manevî yollarla “mutlak gayb” alanına girmeyen ve-fakat izafî boyutlu olan bazı gaybî bilgilerin Allah’ın izniyle elde edilmesi gayet mümkündür. Bunlarla ilgili de birçok örnek var. Bunları gelecek sohbetimizde dile getirebiliriz. Vesselâm.

 

[1] Kur’ân; En’am Sûresi (6): 59.