Bismillahirrahmanirrahim - Her hayırlı işte başarının sırrı; inanmak, planlı ve programlı çalışmak, gerçekleri ve güzellikleri çekinmeden duyurmak ve bu hakkı tavsiye mücadelesi sebebiyle başına gelecek çile ve sıkıntılara sabrederek yola devam etmektir. Ana hayat yasamız Kur’an-ı Kerim Asr suresinde bunu “iman, salih amel, hakkı tavsiye ve sabır” olarak özetlemektedir. Bu, Allah’a (c.c) gerçek kulluk hedefine de faydalı ilimle, bilgiyle ulaşılır. Müslümanlara kalemle yazmayı ve okumayı ilk emir olarak emreden İslam dinimiz rahmani esaslar çerçevesinde bütün ilimleri öğrenmeyi teşvik etmiştir. Medeni, çağdaş ve ilerici gerçek Müslüman insanların da ve diğer hayvansal duyguları gaye edinen çağdışı yobaz, gerici ve sömürücü elit aristokrat takımının da şah (ana can) damarı eğitimdir. Rahmani milli eğitim aydın, münevver, yardımsever, sevgi ve merhamet toplumu

oluşturmayı hedef alır. Şeytani, maddeci eğitim ise kavgacı, ırkçı, gaddar bir cehalet toplumu oluşturmayı gaye edinir. Rahmani ve medeni milli eğitim sistemi “Her şey insan için, insan da sadece Rabb’ına kulluk için yaşar” idealinde insan eğitimini gaye edinir. Manevi değerlerin kontrolünde insanca yaşamayı sağlar. Kullara ve eşyaya esaret zincirlerini kırdırtır. Maddeyi ve eşyayı kendine köle eder, hizmet ettirir. Barış, sevgi, merhamet ve adalet gibi ilkelerin yaşatılmasını gaye edinir. Maddeperest şeytani eğitim, hayvani ve nefsani duyguları gaye edindirir. Biz buna madde ve çıkarı esas alan materyalist eğitim diyoruz. İnsanı eşyaya, menfaate ve sömürüye vasıta kılar. Maddeye, çıkara kul ve esir eder. Kapitalizm ve şeytani ‘izm’ lerin, sosyalizmin anası materyalist eğitim sistemi bilgiyi Karun gibi insana ait zanneder. Aldatıp mütekebbir yaptırttığı aciz insan, hastalığa yakalanıp aklı gittiğinde veya ihtiyarladığında, ilmin de, mal ve makam gibi geçici birer emanet olduğunu ancak anlar. Yüz yıldır başta ülkemiz olmak üzere bir çok halkı Müslüman ülkelerde hakim olan materyalist ve maddeci eğitim sistemlerinin esir aldığı aile ve toplumlar sebebiyle ağır bedeller ödedik ve ödüyoruz. Bu çarpık eğitim bataklığında emanetlere ihanet eden, sözünde durmayan, eroinman, alkolik, saygı ve sevgiden yoksun nice nesiller yetiştirildi. Namus, haya edep ve sözünün eri adam gibi adamdan oluşan toplum mumla aranır oldu. Bu cehalet bataklığını kurutmak için yola çıkan iktidarımız, 4+4+4 eğitim sistemiyle milli eğitimin temellerini yeniden atmaya başlayınca, beklenen tepki, saldırı ve hırçınlaşma dozunu artırarak devam ediyor. İlerde yeni adımlarla daha da saldırgan olacaklar. Yıllarca cahil bırakarak idare ettikleri halkımıza tepeden horca bakan bu bir avuç dönme ve sabataist elit takımının işgal ettiği devletimiz içindeki ticari, ilmi ve siyasi şah damarları kesildikçe saldırganlaşıyorlar. İstanbul’dan Ankara’ya taşınan ilk millet meclimizden itibaren kavgayla, tehditle, şantajlarla ve suikastlarla iktidarı ele geçirmediler mi? Devletimizi işgal etmediler mi? Durma yok, rikkat ve dikkatle, sükunetle, sabırla yola devam inşaallah. Zira mel’un Şeytanın maskarası ve esir olmuş hayvansal nefsin saldırı ve hakaretlerine karşı “Sabır acıdır ama meyvası tatlıdır” hadisi şerifi ilacımız ve ölçümüz olmalıdır. Zira hastalara değil mikroplara kızmakla görevli olan akıllı doktor, hemşire ve hastabakıcılar gibi davranmalıyız. İlim ehli, vatansever, dindar bir nesil yetiştirme gayesiyle çıkarılan 4+4+4 sistemine dayalı milli eğitim sistemine karşı saldırgan olanların, ilerde evlat ve torunlarını hayırlı ve saygılı birer nesil olduklarını gördükçe bugün yaptıklarına pişman olacaklarını tahmin ve temenni ediyoruz. Durmak yok, yeni atılımlarla sabırla yola devam inşaallah. Rahmani ve medeni eğitim sisteminin merkezi Mekke-i Mükerreme’den selam, sevgi ve dualarımla.