Bilge sandalyesinde oturdu öğrencisinin getirdiği ayranı tepsiden aldı ve içmeye başladı. Ayrana anlam yüklercesine baktı ve “İnsan, ayrana benzer evlat.” dedi.
“Bir insanın yoğurdu da suyu da olacak. Ne tek başına yoğurt, ne tek başına su. Eğer tek başına olursa yoğurdun üstüne koyduğun su soğuk olmalı ki; ayran tadını versin.” Talebesinin boş gözlerle kendisine baktığını görünce daha da açıklayıcı konuşmaya karar verdi “Yoğurt özgürlüğe benzer fazla koyarsan katı olur, nasıl fazla yediğinde miden ekşir uyuyamazsın öyle olur. Sınırı aşmamak gerekir. Su akla benzer, fazlası tadını kaçırır, azı tadını bozar. Kararında kılacaksın. Anlayacağın en önemlisi akıllı olacaksın bir ayranda su ne kadar önemliyse insanda da akıl önemlidir.”
Özgürlük, Erkinlik Veya Hürriyet:
Felsefik Açıdan:
Birinin engellenmeden ya da sınırlandırılmadan istediğini seçebilmesi, yapabilmesi ve hareket edebilmesi durumudur.
Olması Gereken Hali İle:
Çoğunlukla hakların diliyle ifade edilen özgürlük, kişinin diğer bireylerin haklarına saygı duyduğu sürece dilediği şekilde davranmasını, kimse tarafından zorla engellenmemesi ya da durdurulmamasını belirtir.
Özgürlük Nedir?
Günümüzün en çok tartışılan konusu belki de özgürlük. Eğrisiyle doğrusuyla birçok kişi konuşup duruyor özgürlüğü. Gerçekten özgürlük dediğimiz şey anladığımız şey mi? Sınırsızlık mı? Kuralsızlık mı?
...........?
Nedir gerçekten özgürlük?
Gerçekte olan nedir? Gerçeklik nedir?
Tarih insanlığın anlam arayışları içerisinde ilerlemiş avcı- toplayıcı toplumlardan sanayi toplumuna, mağara duvarlarına çizilen resimlerden akıllı telefonların çektiği fotoğrafa kadar çağlar boyu birçok gelişime şahit olduk. Hep bir değişim ve yenilik. İcad dediğimiz o güzel söz ile çoğu zaman heyecanlandırdı insanlığı filozof ruhlu birileri... Bu değişim ve dönüşüm adeta yaşantımızın bir parçası oluverdi. Tıpkı tekerlek gibi,para gibi bazı kavramlarda hep gerçek manası uğruna aranır oldu ve hala devam eden bir arama . İşte bunlardan biride "özgürlük.!"
İnsanlığın kendini bulma çabalarından birisi de özgürlüktü.
Günümüz insanları özgürlüğü zannımca çok yanlış anlıyorlar. İstediğini, istediğin şekilde yapmak olarak algılıyorlar. Ancak basit bir bilgi olan özgürlük, insanlara zarar vermeden istediğini yapmaktır. Yani bir sınır içerisinde yaşanmak zorundadır. Kendi hakkının yanı sıra başkasının hakkını da gözetmektir.
Özgürlük ve ona bağlı olarak sorumluluk, ahlâk felsefesinin konu edindiği en önemli kavramlardandır. Birçok filozof, bu kavramlar üzerinde durarak, özgürlük nedir? :nsan özgür bir varlık mıdır? Yoksa, zorunlu nedenlere bağlı olarak mı eylemde bulunmaktadır? Sorumluluk nedir? İnsanlar eylemlerinden sorumlu mudur? Yoksa, sorumlu değil midir? şeklindeki sorulara cevap aramış ve insan denen varlığın ahlâkî yönünü anlamaya çalısmıştır. Immanuel Kant da, özgürlük ve sorumluluk kavramlarını ele alıp inceleyen filozoflardan birisidir. Kant'a göre, özgürlük, istemenin özerk oldugunu açıklayan önemli bir kavramdır. Ona göre, akıl sahibi bir varlık olan insan, özgürdür. Özgür olarak, eylemlerinin belirleyicisi olan insan, bu eylemlerin sonuçlarından da sorumludur. Özgürlük ve sorumluluk arasındaki bu ilişki, ahlâklılık kavramının temelini olusturmaktadır.
Yani sınırsızlık, kuralsızlık değildir demek istiyor. Birlikte yaşama formatına uygun iradenin ortaya konulma biçimidir demek istiyor. Hayvansal dürtülerin değil insani vasıfların doyrulması adına ortaya konulan ya
da konulacak olan bir çaba. Günümüz insanının hala anlayamadığı bir çabadır "özgürlük" ...
Giyinmek?
Yemek- içmek?
Cinsel yaşam?
.....................?
Bunlar değil yani. Çünkü bunlar için bir kavga olmamalı özünde insan olan için.!
Temel ihtiyaçlar var ve toplumsal kurallar vardır . Uygun olan temel ihtiyaçların uygun şekilde doyrulmasıdır.
Ama ben bağırmak istiyorum ulu orta,ulu orta yemek içmek....vb bunu yaparsam özgürüm diyenler ne olacak? Emin olun ki iç güdüleri ile hareket eden hayvanların dahi bulundukları gruba uygun davranma zorunluluğu var. Sevindirici olan bir şey var ki çok önemli günümüzde her özel davranışa uygun bir yerde mutkaka var.
Örneğin; Avustralya çıplaklar kampı...
Trafiğin yoğun olduğu bir yolda insan yemek için oturmaz. Şeker pancarı taşıyan kamyonlarda düşen parçalar için büyük baş hayvanlar çekinmeden yola atılabiliyor ve asla kornaya aldırış etmiyor.!
Bir inek ya da at yazın sineklerden korunmak adına kuyruğunu çok rahat sallayabiliyor.!
Kediler mart ayında çok rahat davranabiliyor.!
Düşünebilme kabiliyeti olmayınca toplum içinde yaşama duygusu bir şey ifade etmiyor. Karşılıklı hak kavramı anlamsız kalıyor.
Unutmayalım.!
Dürtüsel hareketler için herhangi bir çaba gerekmez. Eğer özgürlük dediğimiz gercekten bunlardan ibaret ise bir çabaya gerek yok. Düşünebilme yetimizi yok edelim özgürüz demektir.
Giyinmek veya giyinmemek mi özgürlük?
Karar verme eğilimi dışında dar bir pencereden bakmak değildir özgürlük. Giyinerek ya da tam tersi giyinmeyerek ‘özgürleştiğini’ sanan şahıslar da mevcut. Giyim, kuşam, yemek, içmek özgürlük değildir. Verdiğiniz karardır özgürlük. Kapalı olmak ya da açık olmak özgürlüğü göstermez. Yaptığınız tercihtir özgürlük. O yüzden kendinizden olmayan birine ‘özgür değil’ deme lüksüne sahip değilsiniz. Onun kararları onu bağlar, sizinki de sizi.
Kısacası giyim, beslenme..vb bedensel hazın tatmini ile ilgili davranışlardan ibaret değildir özgürlük. Aldığınız kararı siz aldıysanız budur özgürlük, başkasının baskısı altında kalmadan.
Fikirdir özgürlük, düşünebilmektir özgürlük, yazmak- çizmektir özgürlük, okuyabilmektir özgürlük....
Özgürlük Nedir?
Ashâb-ı Kehf,
Bilâl-i Habeşî,
William Wallac,
Sokrates,
Galileo Galilei,
HZ Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib,
Hezârfen Ahmed Çelebi,
Uğur Mumcu,
Gaffar Okkan,
Adnan Kahveci,
Muhsin Yazıcıoğlu,
.............
Yani konuşması gerekenlerin konuşmadığı , konuşmaması gerekenlerin ise çok konuştuğu bir ruhsal çöküntü ortamında tanımına hiç bir zaman ulasamayacagımız bir kavram "özgürlük."
Bilindik haliyle değil özlenen haliyle özgürlük dediğimiz kavram yok olursa neler olur mesajı ile bitirelim yazımızı.
• İnsana verilen değer azalır. İnsan değerli bir varlıktır.
• İnsan haklarına duyarlılık azalır.
• Bireyler arası saygının kaybolur.
• Suç ve cezaların artar.
• İnsanların gelişimi zayıflar.
• Toplumdaki huzur ve güven yok olur.
• Demokrasinin neredeyse yok olma noktasına gelmesi gibi beraberinde birçok sorunu getirebilir.
Unutmayalım.!
İnsan, özgürlüklerle var olur. Özgürlüğü olmayan insanlar etrafı görünmez çitlerle çevrili bir dünyaya mahkûm olur.