Hepimizin canını yakan bir ekonomik kriz üzerimize çöreklenmişken, “Bu adam giderse Türkiye inanılmaz rahatlayacak ve çok iyi noktaya gelecek" diye zihinleri bulandıranlara asla inanmayın ve pirim de vermeyin!

Bugüne kadar Menderes’ten Özal’a ve Erbakan’a kadar hep yaptılar bu kirli operasyonu. Başarılı da oldular. Ama sonrası hep felaket oldu!..

Ekonomi dibe vurdu, ardı ardına devalüasyonlar ilan edildi. İntihar ve cinayetlerde rekor üstüne rekor kırıldı. Terör arttı, toplumda huzur, güven kalmadı. Gencecik çocuklarımız birbirine kurşun sıkarak hayatlarını söndürdü. Ülke genelinde terörle mücadele adına binlerce masum insan katledildi. Faili meçhuller adlı başını gitti. Ünlülerin cesetleri, Ankara İstanbul yolunun kenarında bulundu.
 

Sonrasında koalisyonlarla biraz daha dibe sürüklendik..


 

Oysa; Kapitalizmin buhranında ruhları can çekişen ve her türlü sömürünün, zulmün karanlığında boğulan dünya; kendini, zilletin esaretinden kurtaracak, insan onurunu, hakkı ve adaleti merkeze alan, kadim medeniyetimizin adaletine ve merhametine muhtaç durumda..

İnsanlığa karşı sorumluluğumuz bu denli büyük iken,

nefislerinin önderliğinde gıybet, dedikodu ile fitne üretmeye çalışanlara,

kişisel hırs ve çıkarları doğrultusunda birliğimizi bozmaya uğraşanlara asla fırsat vermemeli, her zamankinden daha daha fazla kolkola girmeli ve daha fazla çalışmalıyız.

İstediği menfaati elde edememe, hasedlik, intikam, kin ve öfke sebepleri ile aramıza nifak sokmaya çalışarak mevziyi terkedip cepheyi zayıflatan zavallıları,

hırslarına yenilip milleti birbirine düşürmeye çalışanları,

kendi karanlıklarına terkedivermeliyiz!

Dünyalık ne kazanacağını ne kaybedeceğini hesap-kitap yapmadan hakikatin izinde yürüyen, 
HAKK’ın hakim olması için adanmış ihlaslı adamları işe koşmalıyız. 

Yoksa Âdil ve Yeni bir dünya kurmayı bir kenara bırakın, tarihin en büyük zilletini yaşamaya mahkum oluruz!

Parayı-pulu, makamı-mevkiyi elinin tersiyle iten, derdi rant değil, yalnızca HAKK’ı hakim kılmak olanlar ancak BÜYÜK TÜRKİYE’yi yeniden inşa eder!

Yorgunluktan şikayet etmeyenler..

Ayaklarına batan dikenleri çıkarıp, yalınayak yürümeye devam edenler..

Bu dünyaya tenezzülü olmayanlar..

. . .

Yeniden Büyük Türkiye, küresel emperyalist ve siyonist şebekelerin kirli hayallerinin sonu, zulüm ve sömürü kulelerinin yıkılışı olacaktır.

Bu yüzden Türkiye'yi rahat bırakmayacakları besbelli. Ülke, millet ve ümmet derdi olan herkes, safları sıklaştırmalı. En çok da aktif siyasetin içindekiler ve sonra da milletin her kesimi, her ferdi..

Bize düşen "samimiyetle" çalışmaktır. 

"Kişilere" takılmadan çalışmak!

Eksik ve yanlışları görüp düzeltmek için bir irade ortaya koyarak ama büyük fotoğrafa bakarak saf tutmak!

Abdülhamit Han'a ve doalyısıyla vatanımıza, devletimize, Anadolu'nun temiz insanlarına geçmişte yapılanları unutmadan çalışmak!

Tarafımızı, bulunduğumuz yerin kimlerin, hangi odakların işine yaradığına bakıp belirleyerek çalışmak!

"Tarihi Allah yazar! Biz, sadece nerede duracağımıza karar veririz!" (Aliya İzzetbegovic)

Gayret bizden, Tevfik Allah’tan.

Fi Emanillah