Bismillahirrahmanirrahim İslam Dini bilhassa gençler arasında yayılmaya ve gönüllere taht kurmaya devam ederken, yeni şeytani tezgâh ve planlarla karşı karşıyayız. İslam Dinini seven fakat getirdiği hükümlerden yeterince haberi ve bilgisi olmayan bir kısım gençlerimizi çeşitli yaldızlı sözlerle ve hilelerle aldatmaya devam ediyorlar. Bu planlardan biri de Hz. Mehdi (a.s) inancını istismar etme oyunudur. Hz. Mehdi’nin (a.s) insanları sadece Allah’a kulluğa ve Elçisi Hz. Muhammed (sav) Efendimize ümmet olmaya davet etmek üzere görevlendirilmesi kıyametin büyük alametlerinden birisidir. O, Peygamber Varislerinden, güzel ahlaklı, hayâ ve edep sahibi, ilmiyle amil muhlis bir alim zattır. Resulullah (sav) Efendimizin ehli beytinden (soyundan) gelen, yolundan giden ve “Ehl-i beyt'imden bir zat yeryüzüne hâkim olmadıkça kıyamet kopmaz. Yeryüzü zulümle dolu iken, o, dünyayı adaletle doldurur. İdaresi yedi yıl sürer. (Müslim)” Hadis-i Şerifinde belirtilen siyasi bir liderdir. İnsanları İslam şeriatıyla hükmetmeye davet eden bir mücahiddir. Deccal’a karşı gönlünde sevgi besleyen ahmakları uyaracak bir zattır. Ve ayrıca Hz. Mehdi Efendimiz “Mü’min erkeklere söyle: Hain bakışlardan (Kadınlara cinsel arzuyla bakmaktan) sakınıp, zerâfetlerini koruyarak önlerine baksınlar. Irzlarını, namuslarını korusunlar, bellerine sahip olsunlar. Bu kendileri için daha nezih, günahtan ve haramdan daha arınmış bir davranıştır. Allah onların hile ile kurduğu gizli-açık düzenlerden, tuzaklardan, ilişkilerden haberdardır. Ve Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, (erkeklere cinsel arzuyla bakmasınlar) ırzlarını (namuslarını) korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, ziynet yerlerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. (Nur S.30-31)” ayeti kerimeleri ışığında İslam’ın haremlik selamlık ilkelerini hiçe sayan ahlak, hayâ,

edep yoksunu soytarıları da uyarmakla görevlidir. Dünya’da yaşayış gayesini bilen, akıl sahibi, iman ehli, edep ve hayâ sahibi Müslümanların Hz. Mehdi’ye ihtiyaçları yoktur. Ve İslam düşmanlarının şerrinden kurtulmak için O’nu beklemeye ihtiyacımız da yok! Zamanımız da yok! Bilhassa Hindistan gibi işgal altında yaşayan Müslümanları uyutmak için İngiliz kaynaklı “Hz. Mehdi’yi bekleme” morfinlerinden Müslümanlar kurtulmalıdır. “Çalışma, yat, sadece Hz. Mehdi’yi bekle. O gelince zulüm bitecek. Her şey düzelecek” beklentisi Müslümanları asırlarca gaflete ve atalete düşürmüştür. Tarih boyunca darlık zamanlarında Müslümanların sıkıntılarından ve konuyla ilgili cehaletlerinden yararlanarak kendini Mehdi yerine koyan ve insanların duygularını sömürerek mallarını soyan yüzlerce sahtekâr çıkmış ve çıkmaya devam ediyor. Cinlerle yakın ilişki mesleğinde mahir, Mehdilik iddiasındaki bu sahtekârlar, kâfir cinlerin (Şeytanların) desteğiyle gösterdikleri bir takım istidraclar yoluyla ve kurdukları (TV) fitnevizyon kanallarından taraftar elde etmeye de maalesef devam ediyorlar. Hindistan’da beyaz inekler milyonlarca taraftar bulur da, bu sahtekârlar bulamaz mı? İnsan; aklını ve vicdanını başkalarına kiraya verdi mi ineğe de tapar, insana da! Unutmayalım ki; Fetih öncesi Mekke-i Mükerreme’de Ka’be’yi putlarla doldurarak insanları aldatıp sömüren Ebu Cehiller ölmedi, kıtalar dolaşıyor! Ama Hz. Muhammed (sav) Efendimizin gerçek ümmeti o putları ve putlaştırılanları gönüllerden çıkarıp kıracak, yerine “Her yer, zaman ve şartta hâkimiyet yalnız Allah’ındır” inancını dolduracak, bu oyunları imanıyla ve ilmi cihadıyla mutlaka bozacaktır. Allah (cc) aklını, malını…, din taciri mehdi bezirganları bu sahtekarlara kaptıranlara feraset ve basiret versin. Ve en kısa zamanda sahte şeyh ve sahte mehdi bozuntularının tuzaklarından kurtuluş nasib etsin. Ana Hayat yasamızın ana kaynağı Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye yolu varken, ilmiyle amil gerçek mürşidi kamiller ve muhlis alimler aramızdayken hala Mehdi bekleyen tembellere akıl ve fikir versin. Amin.