Bismillahirrahmanirrahıım

Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd; Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!

Maddi ve Manevi sahada özlediğimiz ve ‘’yapacağız’’ dediğimiz çok büyük yatırımlar ve hizmetleri bir bir hayata geçiren iktidarımıza yönelik; yıkıcı, fitne-fesatçı ve mandacı, sivil ve siyasi muhalefet güruhu çirkin bir şekilde yoğun propagandalarını arttırarak devam ediyor!

Silahlı darbelerle yıkamadıkları iktidarı ve liderini, ‘’SANDIKTA YIKMA’’ planları, artarak devam eden bir tehlike olarak sinsi bir şekilde devam ediyor!

Yanlışlıklarımızın, ihmallerimizin ve parti parti parçalanmışlığımızın neticesiyle kazandıkları İstanbul, Ankara gibi Büyükşehir Belediyelerindeki kısmi zaferlerinden sonra bu fesad cebhesi güruhu daha da cesaretlendi! Plan üstüne plan kurguluyorlar. Her mecrada ‘’kirli’’ muhalefetlerine devam ediyorlar.

28 Şubat Post Yargı Darbesinin ürünü olan dönemin sipariş hükümetleri ve destek veren bileşenleri, her sahada yaşadıkları beceriksizliklerine, bilhassa Mutfak yangınını söndürememelerinide ekleyerek; halkımızdan büyük bir darbe  yemiş, barajı dahi geçememişlerdi! Ve o gün aziz milletimizden Sandık Tokadını yiyerek büyük bir hezimete uğramışlardı!

28 Şubat ürünü hükümetler; Maddi ve Manevi zulümlerinin kurbanı Milyonlarca Mazlumun ahıyla yıkılınca AK İktidarının yolu açılmıştı!

Kısacası Aile Yangını, Ahlak yangını ve Mutfak yangını; bugünkü İktidarın yönetime gelişinin ana sebeplerindendir! Bu siyasi ve tarihi tecrübeden yola çıkarak ifade etmeliyim ki endişemiz; Mutfaktan geldik Mutfaktan gitmek tehlikesidir! Çünkü aşı olan, işi olan, eşi olan terörize edilemez!

Ülkemizin önemli siyasetçilerinden bir kardeşimizi tebrik için ziyarete gittiğimizde, anlattığı bir olay hepimize ve bilhassa İktidarımıza acil bir uyarı niteliğindedir!

Rusya Başbakanına Makamında; ‘’Rusya Ekonomisi zor durumda! İşsizlik had safhada! Dolar yakıyorken seçimlerde Yüzde altmışın üstünde nasıl Oy alıyorsunuz” diye sorarlar.

Soruya cevap ise dersimiz ve tedbirimiz olmalıdır! “Evet dediklerin doğru! (parmağıyla makamındaki küçük buzdolabını göstererek) Ama Biz Halkın buzdolabını daima dolu tutuyoruz! Boşalttırmıyoruz! Yani Ekonomik sıkıntıyı Halkımıza asla yansıtmıyoruz!”

İktidarımızın yetkilileri, her şeyi toz pembe gösteren bir takım hesabi ekonomistlerin tuzaklarından kurtulmak için pazar yerlerini dolaşmalı ve artarak devam eden Mutfak Yangınını acil tedbirlerle söndürmelidir!

Ev Kiralarının bir yıllık artışları incelenmelidir! Bir sene evvelki elektrik ve doğalgaz faturalarıyla, bu seneki faturaları ve bir yıl evvelki et, zeytin peynir ve yumurta gibi temel ihtiyaç gıda maddelerinin el yakan fiyatları acilen mukayese etmelidirler! Köylümüzün mazot gübre ve ilaçlama zamları sebebiyle ekimi ve hayvancılığı terk etmeye başladığını bizzat köylümüzden dinlemelidirler!

Başbakan iken halkıyla rahatlıkla görüşen, sorunlarını bizzat dinleyen Reisimizi, Korona bahanesiyle çok sevdiği halkımızdan ve gerçek hasbi dostlarından  uzaklaştırma oyunları mutlaka bozulmalıdır!

Medya gücünden mahrum olduğumuz bizim gençliğimizdeki Refah Partisi döneminde seçim sonuçları ilk açıklandığında oyumuzun azlığından üzülen kardeşlerimize; “Sabredin daha varoşların (Orta Direk ve altında ki gariplerin) oyları gelmedi, gelince biz kazanacağız!” derdik! Ve bilhassa 1994’teki büyük başarılar Onların gece yarısı gelen oylarıyla sağlanmıştır!

Yaşanan son seçimlerde gördük ki, sandıklar açıldığında İktidarımızın oyu Yüzde yetmişlerden başlamakta ancak Varoş Oyları geldikçe düşüşe geçmektedir. Bunun ana sebebi artan Mutfak yangını ve Mazlumları ağlatan süresiz Nafaka, genç evlilik mağdurlarına ceza gibi vs. çıkartılan zulüm yasalarıdır!

Sandık darbesini sadece seçmen önler! Bunun için İktidarımızın Seçim İttifakına değil, sadece Seçmen İttifakına ihtiyacı vardır!

İşsizler Ordusundan, Parasızlıktan evlenemeyenlerden, evlenip yuvası yıkılanlardan, Kirasını Ödeyemeyenlerden, satış yapamadan iş yerini kapatanlardan, zulüm yasalarının mağdurlarından, yalan itiraflarla iftiraya ve kumpaslara kurban edilmiş Fetözede kurbanlarından, geçmiş devasa hizmetlerimizi anlatarak yeterli oyu alamadığımızı son seçimlerde acı bir şekilde yaşadık!

Unutmayalım ki;

Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim, imandan sonra Dinin ve Hayatın direği beş vakit Namaz, Oruç ve Hac gibi İbadetlerden önce yoksullara, yetimlere, mazlumlara mağdurlara sahip çıkmayı, sosyal adaleti, fakir fukaraya el uzatmayı emreder! Bu inançla, devasa orman yangınları gibi bu Aile, Ahlak ve Mutfak yangınlarını da acilen söndürme imkânımız şimdilik mevcuttur! Nasıl mı? Gelecek yazımızda inşAllah!

Allah (c.c), gerçek hasbi dostların uyarılarından dersler çıkarıp acil tedbir almayı hepimize lutfetsin! Amiin

Nefsimizde, Ailemizde ve Ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mescid-i Aksa'mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.

Selam, sevgi ve duayla...

Şevki Yılmaz

www.sevkiyilmaz.net

www.habervakti.com

Twitter: @sevkiyilmaz

Facebook:  @sevkiyilmaztr    @sevkiyilmaz1955

İnstagram: sevkiyilmaztr