İnsan- Nisyan- Unutkanlık= MÜSTEHAK.! 

"Yarın bugünlerimi aramaktan çok korkuyorum. Çünkü bugünlerde dünleri arar oldum."
Günümüzde en çok duyduğumuz sözlerden birisidir bu.
İnsan denen varlık her yeni günde eskiyi arar oldu. 
Neden mi? Çünkü  unutuyor , güzeli ve en önemlisi güzeli ve güzele dair herşeyi vereni... 

 Kuşkusuz ben, yalnız ben Allahım. Benden başka tanrı yoktur. O halde bana kulluk et, beni hatırında tutmak için namazı kıl.” 
(Tâhâ 14)

 İnsan,unutunca  dengesini kaybediyor ,hem zarar görüyor hemde zarar veriyor.
Yaşadığı her durum müstehak demek zorunda kalıyor insan, yine insan için.
 İnsan, unutkan bir varlıktır.Neciyim? Nereden gelip nereye gidiyorum? Bu dünyadaki görevlerim nelerdir? Şeklindeki pek çok sorunun cevabı çoğu insan tarafında unutulur. Unuttuğu için de  anlamak ve anmak ona zor gelir. 
 Ne güzel bir sözdür.
"Unutan, unutulur."


Bismillahirrahmanirrahim
Müslüman erkekler, müslüman kadınlar; mümin erkekler, mümin kadınlar; ibadet ve itaat eden erkekler, ibadet ve itaat eden kadınlar; özü sözü doğru erkekler, özü sözü doğru kadınlar; sabreden erkekler, sabreden kadınlar; gönlünü ibadete vermiş erkekler, gönlünü ibadete vermiş kadınlar; (Allah için) yardım yapan erkekler, yardım yapan kadınlar; oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar; iffetlerini koruyan erkekler, iffetlerini koruyan kadınlar; Allah’ı çokça anan erkekler, çokça anan kadınlar; işte bunlar için Allah büyük bir ödül hazırlamıştır. 
(Ahzab-35)

Allah neden bu kadar çok dua etmemizi istiyor hiç düşündük mü ?
Allah verdiği sayısız nimete karşılık sadece hatırlanmak istiyor. Neden istemesin ki?
Bir yaratıcı var,sayısız nimetler ile bizi donatmış, yoktan var etmiş ve bizim için,biz rahat edelim diye,yeri- göğü yaratmış.  Yarattığını hiç bir zaman yalınız bırakmamış bir güç nasıl ve neden istemesin?

Nasıl olur da unutulur ve  kale alınmaz? 

Küçük bir iyilik yapıp karşılığında bir teşekkür görmeyince insanın içine düştüğü hali tahmin etmek zor olmasa gerek. O kadar alıyorum, soruyorum kıymet bilmiyor..... şeklinde söylenip durur insan. Yaptığı en ufak bir iyilik için komşusundan, arkadaşından karşılık bekliyor. İnsan yaptıklarına karşılık iyilik bulamayınca kırılıyor ve  kinleniyor. Kıyaslamak doğru değil ancak bunca nimet verenin rızasını almak gerekmez mi? Nimetin  yani nasıl kullanılabilir hale geldiğini sorgulamamak, nimet vereni anmamak, söyledikleri üzerinde düşünmemek ve verdiklerine karşı teşekkür etmemek çok mu zor? 


Bir devlet düşünün verdiği en ufak hizmete karşılık maddi yükümlülük kadar manevi bağlılık istiyor Oysa ki o devleti oluşturan bizler olduğumuz halde. Doğmayan, doğrulmayan, yardıma muhtaç ve sadece ama sadece veren bir güç ve istediği sadece onu anmak ve anlamak  ile birlikte  ona teşekkür etmek. Allah teşekkür kavramına ihtiyaç duyduğu için mi beni zikredin diyor? İhtiyacı olduğu için değil, ihtiyacı olana daha fazla vermek için bir teşekkür istiyor.( Elhamdülillah)

Soruyorum:  Bir teşekkürün  dahi  olmadığı bir yaşam sizce de  gaflet değil de nedir?

Medyaya bakın,TV'lere- gazetelere,parti proğramlarına veya herhangi bir  özel güne  bakın. Hangisin de Allah hatırlanıyor? Hangi söze Allah'ın adı,Allah'ın selamı ile başlanıyor?
Çocuklarımızın karşısında büyüdüğü çizgi filmlerde bir kez Allah kelimesi geçmiyor.!

Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım. 
(Zariyat- 56)

En büyük kulluk görevi namazken,hangimizin düşüncesinde?
Sonuç:
Toplumu olarak huzurumuz,rahatımız yok. Tatminsiz,mutsuz bir ömür geçiriyoruz. Sadece son iki yılı bir düşünse insan.! Doyumsuz, Şükürsüz insan ve mutsuzluk...

 Bunlar, iman edenler ve Allah’ı zikrederek gönülleri huzura kavuşanlardır. Bilesiniz ki gönüller ancak Allah’ı zikrederek huzura kavuşur. 
(Rad 28)

 Allah'a teşekkür ve duayı unutursak,yanımızdan hiç ayrılmayan,bizi esir alan;doyumsuzluk,hırs, kin ve öfke bize musallat olur. Allah'ı unutursak yokluğun,yoksulluğun esiri oluruz. Velev ki dünya bizim olsa bile.. Sonuç: 
Yaşadığımız yüzyıl.!

 Doğrusu arınan ve rabbinin adını anıp namaz kılan kurtuluşa ermiştir. 
(A'lâ Suresi 14-15)