Gıda sektöründe yapıldığı gibi araç sektöründe de fahiş fiyata artık dur demenin zamanı geldi de geçiyor gibi sanki…

2020 yılı başlarında 200.000 TL'ye alınan araçlar şu anda 450.000 TL'lere kadar ulaştı. Hadi doların yükselmesiyle zamlandı diyelim lakin dolar düşüyor ve fiyatlar aynı…

Pandeminin boy göstermesi ile insanlar toplu taşımalara binmeye çekindi bu durum insanları

0 veya 2. el araç almaya itti. Pandemi ile beraber otomobil markaları üretimi durdurdu bu da Türkiye'ye araç girmesini engelledi. Bu sürece birde kurların yükselmesi eklenince fırsatçılara gün doğdu!

Bayi ve galericiler bunu fırsata çevirerek her hafta araçlara %5 zam yaptılar. Birde buna asıl mesleği kasap, bakkal, manav vb. olan esnaf katılınca al-satçı dediğimiz şahıslar ortaya çıkmaya başladı. Araçları ihtiyaç olarak değil de yatırım aracı olarak gördüler.

Rüzgar ekim ayı sonlarına doğru ters esmeye başladı. 4 aydan beri bayi ve galerici esnafı yaprak kımıldamadığından şikâyet eder oldu. Haber kanallarında fiyatların %10 oranında düştüğünü, alım zamanının olduğunu dillendirerek algı yaratmaya başladılar.

Ancak tüketici bunun gerçek olmadığını net bir şekilde dile getiriyor. Zarar etmemek için fiyatları göstermelik indirdiklerini söylüyorlar. Aşının bulunması ve fabrikaların tam kapasite çalışmasına birde kurların %20 oranında düşmesi eklenince tüketicinin eli epeyce güçlendi.

Tüketiciler bayi ve galericilerin kur düşüşünü yansıtmamakta inat ettiğini fiyatların 2020 başlarındaki fiyatlara düşmesi gerektiğini söylüyorlar. Bunu da sosyal mecralardan dillendiriyorlar.

Peygamber Efendimiz (sav), bir hadîs-i şerifinde, “Her ümmetin bir fitnesi vardır. Benim ümmetimin fitnesi maldır.” buyurmuştur. Bu hadis-i şeriften yola çıkarak ticâretteki bu para kazanma ihtirası, toplumumuzun ahlakı noktasında zedelenmeye ve birbirimiz ile olan ilişkilerimizin de giderek bozulmasına sebep olmaktadır.

Bu noktada karınca kararınca bir iki kelam edilmesi gerekiyordu. Zira ticâret, ferdin iç dünyasını dışarıya yansıtır. Yani ferdin iç alemi nasılsa ticareti de öyledir. Ve bu fertlerden bir toplum oluştuğu için toplumumuzun giderek bozulmasına sessiz kalmamalıyız..