Konferansları ve yoğun programları nedeniyle Şevki Yılmaz Hocamız bu haftaki yazısını hazırlayamadığından, hocamızın26 Ekim 2017 tarihinde yazdığı “Ey Adalet! Önce Ayıkla, Sonra Topla!” serlevhalı yazısını, önemine binaen tekrar ilginize arz ediyoruz!

“Allahım! Receb ve Şa’ban ayını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır” dua ve temennisiyle; mağdur ve mazlumların kurtuluşlarının sağlandığı gerçek kandillere ve bayramlara kavuşmamızı diliyorum. 

 Allah’ın yardımı ve Şüheda’nın ve Gaziyan‘ın can feda gayretleriyle püskürttüğümüz 15 Temmuz kahpe darbe girişiminden sonra, hainlere yönelik alınan ve alınacak tedbirleri tüm gücümüzle destekledik ve desteklemeye devam ediyoruz!

Adaletin tecellisi için canhıraş bir gayretle çalışan emniyet ve yargı mensuplarının muvaffakiyetleri için de her daim dua ettik ve ediyoruz!

Batı’nın kirli emelleri için; ezana, bayrağa ve vatana ihanet edenleri gördükçe de her daim uyanık olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlıyoruz!

Bu hainlerin, yargılama süreçlerini itibarsızlaştırarak, kurunun yanında yaşı da yakarak devletimize ve iktidarımıza yönelik sabotajlar planladıklarını gözlemlemekteyiz!

Bunlar adeta suikast timleri gibi çalışmaktadırlar!

Dostların ve destekçilerimizin sayısını azaltmak, düşmanların sayısını arttırmak için ellerinden geleni yapmaya devam ediyorlar!

Dış güçler adına iktidarı devirmek için yalan, iftira, şantaj vs. her türlü Bizans entrikalarını meslek edinmiş mandacı muhalefetle birlikte; Yargıda, Emniyette, Medyada ve Sermayede iktidarımızın gücünü zayıflatarak sandıkta devirme suikastları için birlik içindeler!

Konferanslarımız sebebiyle yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimizde bu entrikaların kurbanlarının ve hapisteki mahkûmların ailelerinin feryatlarını ve ahını içimiz dilhun olarak dinliyor ve şahid oluyoruz!

Mailler, mektuplar atıyorlar, yolda çeviriyorlar, sosyal medyadan yazıyorlar, telefonlar açıyorlar, katıldığımız tv programlarının binalarının önünde bekliyorlar ve gözyaşları içinde mağduriyetlerini bizlere anlatmaya devam ediyorlar!

“Reisimizi seviyoruz, yoluna can feda ama bu uğratıldığımız haksızlıkla O’na karşı olan sevgiyi azaltmaya da çalışıyorlar!!” diyerek mağdurların yakınları feryat ediyorlar!

Bize iletilen ve kamuoyuna da yansıyan çok enteresan dikkat çekici bu tür sabotaj ve suikast örnekleri olduğunu da görüyoruz!

Yurt dışından gelirken asılsız ihbarlarla tutuklanan veya tutuklanmadığı halde pasaportuna el konulan yüzlerce gurbetçi vatandaşımızı eşinden, aşından ve işinden edilmesi iktidarımıza tam bir suikast eylemi değil midir?

Bir sivil polisin dahi rahatlıkla zanlıyı alabileceği bir eve gece yarısı onlarca polisle baskın yapılması sebebiyle, panikleyerek balkondan aşağı düşüp ölen vatandaşımızın ve diğer mağdur ve mazlumların ahiret sorumlusu olmamak istiyorsak, iktidarımıza yönelik eylemlerine devam eden bu suikast timlerinin baş sorumlularından acilen hesap sorulmalıdır!

Kendisini, Akıncılar döneminden beri yakınen tanıdığımız bir üniversitemizin rektörü muhterem hocamıza, bayram arifesinde yine kameralar eşliğinde baskın yapıp nezarete aldıktan sonra “iddia yalanmış serbestsiniz” diyenlerden de mutlaka hesap sorulmalıdır!

Hocamız ve benzeri durumdaki “FETÖ’cü iftirasına” uğradığı tespit edildikten sonra serbest bırakılan masum kardeşlerimizin halk arasına zedelenen onurları, nasıl ve ne zaman iade edilecek?!!

Mahkemelerden takipsizlik kararlarına rağmen hâlâ görevlerine dönemeyen binlerce öğretmen, polis vs. memur ve işçi mağdurları ne zaman görevlerine iade edilecek?

FETÖ mensubu teröristlerinden “itirafçı” olanlar eski işlerine dönerken, kriptocuların iftirasıyla mağdur edilen ve çoğu 15 Temmuz silahlı eşkıya darbesine direnen kardeşlerimiz ne zaman haklarına kavuşturulacak?

Yargının; “önce topla, sonra ayıkla” tuzağı da iktidarımıza tam bir suikast timinin eseri değil midir?

Tabi ki şunu da bilmekteyiz; süreç çok zor, binlerce dosya, on binlerce sanık var! Mahkemelerin ve yargının yükü çok ağır, belirli kusurlar, kasıtsız yanlışlıklarda olmaktadır!

Gadre uğramış vatan evlatlarımız da vardır! Sabırla sürecin bitmesi için gayret etmeliler ve pireye kızarak yorgan yakmamalıdırlar! Hz. Yusuf’un imtihanı en güzel Kur’an kıssasıdır! Allah Teala bizi imtihan etmektedir! Kulluk sınavındayız! Sabır ilacımız olmalıdır!

Vatan evlatlarının gadre uğramaması için de; ihbar edilen kişilerin araştırılması ve önce ayıklanması, iddiaların doğruluğundan sonra toplanması yani tutuklanması, bu suikast timlerinin oyununu bozacak en hakkani ve en adil yöntem olacağı kanısındayım!

Ezcümle; referandumdaki uyarıcı netice sebebiyle Ak teşkilatlarında ve belediyelerde yenilenme operasyonlarına devam eden iktidarımıza tavsiyem;

Bilinçli bir şekilde kasıtlı yönetilen Feto Operasyonlarına acilen müdahale ederek “Önce topla, sonra ayıkla!” haksızlığına ve adaletsizliğine son verip, “Önce ayıkla, sonra topla!” hak ve adaleti acilen sağlanmasıdır! 

Ve 15 Temmuz İstiklal Mücadelesini yapan ve çoğunluğunu işsiz ve asgari ücretli garibanların oluşturduğu halk kitlelerine (Taşeronlar, fahri görevliler, sözleşmeliler, küçük esnaf, çiftçi vs.) kesime maddi refahı artıracak adımların acilen atılmasıdır!

Aksi halde sadece kadroları yenileme operasyonları, dostlarımızın azaltılmasından başka hiçbir işe yaramayacağı endişelerimizi duyurmak imani ve ihvani görevimizdir!

Allah (c.c), Roma ve Tel Aviv Merkezli Ulusal, Fetosal ve Kurtsal İttifakıyla kurulan Hiç İyi Değil Partisinin ve diğer mandacı partilerinin tuzağına Milletimizi düşürecek yanlış ve haksız kararları almaktan iktidarımızı ve hepimizi muhafaza eylesin! (Âmin)

İnşallah Salı akşamı saat 20:45’te Akit TV canlı yayını MİLLİ DİRİLİŞprogramında görüşmek üzere Allah’a emanet olunuz. Tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.

Selam ve dua ile..