AK Parti, ülkeyi 2023’e taşırken, ne yapacağına, yola kimlerle devam edeceğine artık bir karar vermelidir.

Yoksa bu gidişin sonu pek hayra alamet değil gibi!..

Kibirli, odun kılıklı, para ve makam delisi, vizyonsuz, fasık, korkak tiplerle bir yere varamazsınız!

Rüşvetçilere, haksız kazanç sağlayanlara, iltimasa ve torpile karşı olmalısınız!

Muhteris, marka tutkunu, hedonist, şöhret düşkünü kibir torbalarına kapılarınızı kapatmalısınız!

Haksız kazanç sağlayanlarla işiniz olmamalı, ÇALANLARLA DA !..

AK Parti, küçük dünyalarında basit çıkarları için büyük laflar edip, bunu dava adanmışlığı olarak pazarlayanları, binbir takla ve entrika ile ele geçirdikleri köşebaşlarından, derhal alaşağı etmelidir!.

Dava derinliğinden yoksun, tarihsel sorumluluklarımıza, küresel konjönktüre ve Büyük Türkiye'ye dair hiçbir kanaati, vizyonu ve heyecanı olmayan riyakar tiplerden arınmalıdır!

Kriptoları, omurgasızları, rantçıları her türlü yönetim mekanizmasından indirmedikçe bu ülkeye huzur gelmez!

Her devrin kazananı olan hokkabaz ganimetçilerle ve geçmişinde hiç bedel ödememiş naylon kadrolarla geleceğe yürünmez!

Hasetlikle, yalanla, dedikoduyla fitne üretmeye çalışanlara, kişisel hırs ve çıkarları için ikbal peşinde koşanlara, kin ve öfke ile önüne gelen herkese saldıranlara, kibirle, enaniyetle siyaset yapmaya çalışanlara, hiç bir kademede asla görev verilmemelidir!

AK Parti, kuruluş aslına dönüp, teşkilatlarında rant yerine, hizmeti önceleyen, Büyük Türkiye vizyonuna ve dava şuuruna sahip samimi insanlara yer vermelidir.

Menfaatleri doğrultusunda teşkilatlara nifak sokarak cepheyi zayıflatanlardan ve samimi adamlara kılıç sallayarak kendilerine alan açmaya çalışanlardan da ivedi kurtulmalıdır!

Her hezimetin, içeriye çöreklenen dalkavuklar ve ganimetçiler yüzünden yaşandığını, acı tecrübelerimizle artık anlamış olmalıyız!

Millete refah, huzur ve zenginlik kazandıran, özgürlüklerin önünü açan,  Uluslararası kamuoyunda alnımızı açık, omuzlarımızı dik eden AK Parti’nin, tabanın ve halkın beklentileri doğrultusunda, yerel yönetimlerden merkezi yönetimlere kadar tüm kadrolarını; liyakat, sadakat, şuur ve güzel ahlak ilkeleri doğrultusunda belirleyerek yeniden yapılanması elzemdir!


 

Makamları, millete, ülkeye ve ümmete hizmet vesilesi değil de;

sağmal menfaat/rant aracı olarak görenlerin;

GELECEĞİ, ADALET VE MERHAMET ÜZERE İNŞÂ ETME İDDİASINDA BULUNMASI İMKANSIZDIR!

Her yönüyle öze dönüş kaçınılmazdır!


 

Ben, bunları mevziden yazıyorum..

Tam 40 yıldır içinde yer aldığım ve ne 80'lerde, ne 90'larda, ne 28 Şubatlarda, ne muhtıralarda, ne 17-25 Aralık’ta, ne de 15 Temmuz’da, kısacası hiç bir olumsuz koşulda asla terketmediğim, hatta kimsecikler yokken, rüzgarın esiş yönüne bakmadan yerimde dimdik durarak sahip çıkmaya çalıştığım hakiki mevziden!..

. . .

Bazı gerçekler acıdır ve dostlar bazen acı söyler, ama hakikati söyler!

Hastalığın acısından kurtulmak için, ameliyatın acısına katlanmak gerek!