Milletimizin, büyük devletler kurduğu ve insan merkezli güzel medeniyetler inşa ettiği tecrübe birikimini ve genetik kodlarımızda bulunan cihangirlik ruhunu, ete kemiğe bürüyerek dünya sahnesinde ortaya koyması, İslam dünyasının ve mazlum coğrafyların umudunu Türkiye’ye bağlamasına sebep oldu.

Diğer yandan da küresel emperyalist şer odaklarının kinlerini üzerimize çevirdi..

Zaman boyutuyla tarihi derinlikte ve mekân boyutuyla coğrafi genişlikte, milli kurtuluş ruhunun yeniden dirilişine şahitlik ediyoruz.

Direniş devri bitmiş, artık DİRİLİŞ devri başlamıştır!

Türk Milletinin yeniden dirilerek, adalet ve merhametle târihin en azametli ve en ihtişamlı medeniyetini yeniden inşa edeceği devrin şafağı sökmüştür!

Türkiyemiz, inşaallah artık aslî ruhuna rücû ederek, cihâna sulh, sükun ve adaleti getirecektir!

24 Haziran seçimleri, halkın, 1950'de YETER, SÖZ MİLLETİN! diyerek CHP'nin tek parti iktidarına son verip, MENDERES'in Demokrat Parti iktidarını yönetime getirdiği seçimlerden daha da önemlidir!

24 Haziran'da Türklerin, Müslümanların, gönül coğrafyalarımızın ve dünya mazlumlarının liderini, "Başkan" olarak yeniden seçeceğiz inşaallah!

Türkiye, dünyaya huzur ve saadet getiren büyük bir medeniyetin vârisidir!

İnsanlık tarihinin en adaletli, en merhametli ve en medeni insanı, Peygamber Efendimiz Hz Muhammed(sav)dir.

Ceddimiz Osmanlılar da, Efendimiz (sav)in izinden gittikleri için, gittikleri her yere adalet ve merhamet götürerek, oraları selamet ve refah yurdu haline dönüştürmüşlerdir.

Ehl-i Sünnet çizgisinde, Selçuklu ve Osmanlı'nın temelleri üzerine yeniden yükselen BÜYÜK TÜRKİYE, adalet, merhamet ve muhabbet üzere şekillenmiştir ve bu idrâkten kopmayacaktır!