Cenab-ı Hak Hazretleri, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'i koruyacağını kendisi bizzat yine Kur'an'da beyan etmiştir: 

"Şüphesiz ki bu Kur’an’ı, biz indirdik, onu muhafaza edecek olan da, elbette biziz" (Hicr, 9)

Kur'an'ın korunması, iki şekilde gerçekleşmektedir: Birincisi; yazılı olarak, ikincisi ise; onu ezberleyen ve “hâfız” veya “kurra” olarak nitelendirilen insanların hâfızalarıyla. 

Kur’an’ın bu şekilde korunması kıyamete kadar da devam edecektir. 

Müslümanlar Kur’an’ı okuyup, anlamını kavrayıp, onunla amel etmekle mükelleftirler. Her Müslüman, bunun Allah’ın emri olduğunu bilir.  

Onun için Rasûlullah Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'den günümüze kadar bütün Müslümanlar, Kur’an’ı öğrenmeyi ve öğretmeyi en önemli vecibelerden biri olarak kabul etmişlerdir. 

Bundan dolayı, daha Rasûlullah Efendimiz (sav) döneminden başlayarak Kur’an eğitim ve öğretim merkezleri oluşturmuşlardır. 

Kur’an’ın tamamını ezberleyenlere “hâfız” denmiştir. Peygamberimizden nakledilen bütün kıraat şekillerine göre Kur'an okuyanlara ise “kurrâ” denilmiştir. 

Evliyalar Şehrimiz Saruhan İlimiz, yani Manisa Şehrimiz de, nice yıllardan beri, Kur'an hafızları yetiştiren Türkiye'nin en önemli bölgelerinden biri olmuştur. Özellikle Yuntdağı bölgesinden yetişmiş çok fazla Kur'an hafızı vardır. 

Hatta Yuntdağı yöresinde öyle köylerimiz var ki; her evde mutlaka bir tane hafız bulunmakta, iki ve üç hafızın olduğu haneler de azımsanmayacak kadar fazla olduğu bilinmektedir. 

Lakin, özellikle, 28 Şubat sürecinde, kesintisiz eğitim sistemi ile Kur'an eğitimine vurulan darbe ve son dönemde, bazı kamu görevlilerinin hafızlık eğitimine önem vermemesi sebebiyle, Manisamızda hafızlık eğitimi, çok eski, dayanıksız ve yaşam faaliyetlerinin bile sürdürülmesinin mümkün olmadığı köhne binalara hapsolduğu için gerileme dönemine girmişti. 

Ancak şu anda, Manisamıza yeni atanan, bugüne kadar çalışmalarını gençliğin eğitimine ve din hizmetlerinin modern bir anlayışla daha etkili ve verimli hale gelmesine adamış olan çok değerli İl Müftümüz Sayın Mustafa Soykök Hocamızın önderliğinde, ilçe müftülerimizin de samimi bir heyecanla bu meseleye sahiplenmeleri ile, Manisamızda çok büyük bir ihtiyaç olan yeni bir Kur'an Kursu inşaatı başladı. 

Yunusemre İlçe Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Çerçi Bey'in de desteğiyle başlatılan inşaat, şu anda hızla devam ediyor. 

100 erkek ve 100 kız öğrenciyi, birbirinden bağımsız bloklarda barındırarak Kur'an hafızlığı eğitimlerini modern bir binada yapabilecekleri, camisi ve çok amaçlı salonları olan, Manisamızın şanına yakışır KARAKÖY KUR'AN KURSU inşaatına, nasibi olan bir tuğla koyar.. 

Nasibi olan diyorum.. 

Çünkü, Allah'ın zikredildiği mescidler olan Kur'an kurslarımıza destek olmak, herkese nasip olmaz! Çok özel insanlara nasip olur! Seçilmiş, nimetlendirilmiş özel insanlara.. 

Kuran Kursları, ilim, irfan yuvaları olduğu gibi, oralarda namazlar da kılındığı için aynı zamanda birer mesciddirler. Bu nedenle, Kuran Kurslarına, hem medrese, hem de mescid olarak bakılabilir.

Buna göre, Rasulullah Efendimiz (sav)`in, camiler ve mescidler için yaptığı müjdelerin, Kuran Kursları için de geçerli olduğu söylenebilir.

Mescidlerle ilgili bir ayet meali şöyledir:

“Allah’ın mescidlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.” (Tevbe 9/18)

Mescidlerle ilgili bir hadis de şöyledir:

“Kim Allah rızası için bir mescid yaptırırsa, Allah da bunun karşılığında ona cennette bir köşk ihsan eder.” (Buhari, Salat, 65; Müslim, Mesacid, 24, 25)


 

Biz, Kur`an kurslarımızın bulunduğu yerlere, aynı zamanda, "şeytandan korunmuş bölgeler" de diyebiliriz. Çünkü, bir yerde Allah zikredilirse, oraya şeytan yaklaşamaz! 

Kur'an kursları, kötülüklerden insanları uzaklaştırmanın da merkezleridir ve  buralarda amacımız, Rabbini tanıyan, peygamberini tanıyan, ezanını bilen, vatanına, devletine, itaat eden, bayrağına, hürriyetine sahip çıkan, bütün milli-manevi değerlerine sahip ve bunlara bağlı nesiller yetiştirmektir. 

Kur'an-ı Kerim'e sahip çıktığımız sürece, inşallah, biz bu toprakları şeytanın hilelerinden, fitneden, tefrikadan, kötülüklerden de muhafaza etmiş olacağız! 

Mescidlere, Kuran Kurslarına, Medreselere yapılan hizmetlere karşılık vaat edilen mükafatlar, küçük-büyük demeden yapılacak her türlü hizmeti kapsar. 

Mescidlere, Camilere, Kuran Kursu ve medrese gibi ilmin kazanılmasını sağlayan müesseselere fiili yardımda bulunmak gibi, maddi destek sağlamak da çok önemlidir.  

Ayrıca bu yardım ve destekler, kişinin amel defterinin, vefatından sonra da açık kalmasına vesile olacak amellerdendir.

Hülasa, hep birlikte, KARAKÖY KUR'AN KURSUMUZA, bir tuğla, bir torba çimento veya bir kilo demir bağışlayarak, Allah'ın rızasını kazanmaya ve öldükten sonra da kıyamete kadar amel defterimizi açık bırakmaya var mıyız?! 

KUR'AN KURSU'NA BİR TUĞLA KOYARAK ALLAH'IN RIZASINI KAZANAN VE KIYAMETE KADAR AMEL DEFTERİNİ AÇIK BIRAKANLARA SELAM OLSUN!

Karaköy Hafızlık Yatılı Kur'an Kursu Camii Yaptırma ve Koruma Derneği İBAN:

TR89 0021 0000 0003 3639 7000 01